Barışın Melodisini Kısamayacaksınız\u2026

EKİN GÜN - ekingun@gmail.com

Dağlarına bahar geliyor memleketiminu2026 Öyle ya da böyle geliyor; hem de barışla birlikte geliyor. Sanatçısından aydınına, akademisyeninden yazarına u2013 gazetecisine, Trakyalısından Güneydoğulusuna herkesin ağzında ortak tek bir kelime var; o da BARIŞ. "Kürtlerle Türkleri eşit gösteremezsiniz" diyenine inat, "Vurmanın da ölmenin de zamanı gelecek" diyenine nispet olacak biçimde geliyor barış. Gelmeye de devam edeceku2026 Erguvanların, şebboyların filizlenmeye başladığı şu muhteşem bahar günlerinde barış da filizleniyor, meyvelerini vermeye başlıyor.

"Kart Kurt" edebiyatının yapıldığı yıllardan sonra bu günleri görmek ne mutlu ki bizim kuşağa nasip oldu, şükürler olsun bir kez daha. Bu bakımdan kendimi çok şanslı sayıyorum. Bu satırları okuyan herkesin de kendini şanslı sayması gerekiyor. Çünkü barışın mozaiklerini hep birlikte oluşturuyoruz, hep birlikte Yeni Türkiye'yi inşa ediyoruz.

Bakmayın siz "Diyarbakır'a gittim, orada halk endişeli" diyen kişilere. Bu mutlulukları görmek için Diyarbakır'a gitmeye gerek yok; mesele de zaten Türkiye'nin her noktasından bu barışın kıvılcımlarını görmek, bu barışın ayak seslerini duymak. Bakmayın siz "Kürtlerden artık kan değil, ter akacak" diyen vijdan kuaförlerineu2026 Onlar yardımcısının bir aylık maaşı kadar ayakkabı aldıklarını zamanında köşesine taşıyacak kadar tuzu kuru kişiler.

Onların her yaptıkları bu ülkenin barışını meşru kılacak, onların barıştan sonra yazacak yazılarının olmama endişesi barışın harcını daha da kuvvetlendirecek. "Artık hesaplaşmanın değil, helalleşmenin vakti" diyen Başbakan ne de güzel ifade ediyor barışın sadece vicdandan geçeceğini ve sadece duygulara tercüman olacağını.

Tabi "Bu işi sadece Başbakan çözer" dedikten sonra partisinden aforoz edilip o günden bugüne sesi çıkmayan Leyla Zana'ya da armağan olacak bu barış. Onu aforoz edenler gelecekte hem Leyla Zana'nın yüzüne hem de bizim yüzümüze nasıl bakacaklar orası ayrı konu. Şivan Perwer'in muazzam sesini kısanlar, Orhan Miroğlu'nu, Muhsin Kızılkaya'yı ihanetle suçlayanlar, kendisi gibi düşünmeyenleri dışlayanlara da inat gelecek bu barış. Hem de farklılıklarımızı zenginlik olarak kabul edip insanları kolay harcamamamız gerektiğini öğreterek, insanlara söz hakkı vererek gelecek.

Barış daha neler mi getirecek? Bu ülkede sırf Ermeni olmak suçundan dolayı öldürülen Hrant Dink'e adalet getirecek belki de, belki Batı'da başlayan Ergenekon Soruşturmaları'nın Fırat'ın ötesine taşınmasına da vesile olacak bu barış. Bizde Diyarbakır'ın karpuzunu, Gaziantep'in fıstığını büyük bir zevkle yiyeceğiz. Karadeniz'deki Laz Diyarbakır'da halay çekecek, Güneydoğulu Kürt Trabzon'da horon tepeceku2026 Laf aramızda Diyarbakır Nevruz'unda sahne alan Rahmetli Kazım Koyuncu'nun kardeşi Niyazı Koyuncu'da tekrardan Diyarbakır'da konser verecek.

Bunları bir toplum neden istemesin? Siyaseti vurmak u2013 ölmek üzerinden algılayanlar, iki halkın kıyaslamasını yapanlar, diyalog yerine çatışmayı seçenler Eski Türkiye'de kalacak; Yeni Türkiye'de olmayacaklar. Olmasın zaten. Bir şehit anası ile bir PKK'lının annesi buluşup "Bizim evlatlarımız öldü, başka analar ağlamasın" dedikten sonra bu insanların söz söylemeye ne hakkı olabilir ki? "Türkiye Türklerindir" demek için değmeyecek bunca ölüme. Bu ülke herkesin olacak. Kabul etseler de, kabul etmeseler deu2026