ALİ RIZA DEMİRCAN
MUHTEREM din kardeşlerim. Allah'ın selamı, rahmeti ve bereketi üzerinize olsun. Sevgili, biricik Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) efendimize sâlat-ü sel"am olsun.
Mübarek üç aylar başladı. Üç ayların ilki olan Recep ayı, Kur’an-ı Kerim’de açıklanan dört haram, yani barış aylarından biridir.
Dört haram ay
Recep ayının manevî değerini kavrayabilmek için önce Haram Aylar hakkında bilgi verilmesi gerekir. Yüce Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de Tevbe sûresinin 36. ayetinde haram ayları ve bu aylardaki barışın evrenselliğini şöylece açıklamaktadır: “Allah katında, Allah’ın koyduğu yasaya göre, gökler ve yerin yaradılışından bu yana kameri ayların sayısı on ikidir. Bu on iki aydan dördü haram aylardır. Siz bu aylarda (Rabbinizin buyruklarına aykırı giderek) sakın ha nefislerinize zulmetmeye kalkışmayınız…”
Kur’an ifadesiyle
Haram sözcüğü saygın /dokunulamaz anlamındadır. Haram aylar birbirilerimizin canları ve mallarına saygı duymamız gereken aylardır. Temel haklar ve özgürlüklerin çiğnenemeyeceği aylardır. Hiç şüphe yoktur ki, bütün aylar can ve mal dokunulmazlığına riayet gereken aylardır. Ama bu dört haram ay, içinde saldırılara/düşmanlıklara hiç mi hiç yer verilmemesi, barışın daha bir öncelenmesi, barış şartlarına daha bir uyulması ve barış aktivitelerine daha bir yer verilmesi gereken aylardır.
Haram aylara ihtiyacımız
Kur’an-ı Kerim’e göre, bütün yeryüzü topluluklarına peygamberler gönderilmiştir. Yukarıda okumuş olduğumuz âyet-i kerÎmeden anladığımıza göre, dört büyük haram ay, yani barış ayı bütün peygamberlerin ümmetlerine tebliğ ettiği aylardır. Tarihi dönem şartları bir tarafa, bu yaşadığımız dönemde dahi barış aylarına, bir diğer anlatımla barış dönemlerine, barış süreçlerine ne derece ihtiyaçlı olduğumuz bilinmektedir.
Rabbimizin emri olarak barış ibadettir. Hac gibi evrensel nitelikli ibadetlerin gerçekleştirilmesi için gereklidir. Barış istikrardır. Barış güvendir. Barış atılımdır. Barış yatırımdır. Barış ekonomik kalkınmadır. Dolayısıyla insanlar, toplumlar barış süreçlerine muhtaçtırlar. Rabbimizin arzusu tüm toplumlarda, belirlenen bu dört ayın barış ayı olarak algılanması ve uygulanmasıdır.
Dört haram aya saygısızlık yapmayın
Rabbimiz Maide sûresinin ikinci ayetinde ”Ey İman Edenler! …eş-Şehrü’l-Haram olan dört haram aya saygısızlık yapmayınız.” buyurarak birbirilerimizin canları ve mallarına saldırıda bulunmamamızı emretmektedir. Rabbimiz Tevbe suresinin 37. âyetinde, “Bu aylarla oynanarak öne alınması veya ertelenmesini (barış süreçlerini akamete uğratma anlamına) kâfirliğe açık günah…” olarak nitelemektedir.
Savaşmak günahtır
Bakara suresinin 217. âyetinde de Rabbimiz şöyle buyrulmaktadır;
“…Ey Peygamber, de ki; bu haram aylarda savaşmak büyük günahtır, / Bu günahtan sakınınız.”
Bir diğer âyette ise “Kâbe-i Muazzama’yla birlikte bu dört barış ayının insanlığın maddi ve ahlâki kalkınmasına hizmet verecek dönemler” olduğu bildirilmektedir. (Maide 97)
Recep ayının ayrıcalığı vardı
RABBİMİZİN Kur’an-ı Kerim’de, üzerinde hassasiyetle durduğu bu dört haram yani barış aylarından biri de Peygamberimizin açıklamasına göre Recep ayıdır.
Bu itibarla Recep ayının Kur’an’a dayalı bir ayrıcalığı vardır. Recep ayında bize düşen görev; canlara ve mallara daha bir saygıdır. Can ve mal dokunulmazlığı üzerinde daha bir titremedir. Barış süreçlerimize bu ayda daha bir önem atfetmektir. Bu ayı bir taraftan barış dualarıyla geçirmeye çalışırken, diğer taraftan barış aktiviteleri olacak, sempozyumlara, panellere, radyo ve televizyon programlarına daha çok yer vermektir, böylece bu ayı halkımızın gündemine barış ayı olarak taşımaktır. İslam dininde barış ilkedir. Savaş, şartları gerektiğinde meşrudur ama geçicidir. Barış Müslümanların her birinin günlük hayatında bile büyük bir yer tutması gereken eylemdir. Meselâ. bizim selamımız bir evrensel barış mesajıdır. “es-Selamü aleyküm” veya “Selamun aleykÜm” şeklinde verdiğimiz selam, Allah’ın es-Selam ismini içermektedir. Müminler bir araya geldikleri zaman mutlaka birbirlerine selam vermekle, verilen selamı almakla yükümlüdürler.