TRT'de daha önce "Bam Teli" programını hazırlayıp sunan Tayfun Talipoğlu, Gezi Parkı olayları sonrası sosyal medyada kullandığı dil ile eleştirilerin odağındaki isim olmuştu. Başbakan'a yönelik eleştirisi sınırlarını aşan ifadeler kullanan Talipoğlu'nun dosyası oldukça kabarık.
Yumuşak üsluplu kadın düşmanı
Ekranlardan yumuşak üslubuyla tanınan Tayfun Talipoğlu, Laik-Batıcı bir ayaklanmaya dönen Gezi Parkı eylemleri sırasında bir anda internette aslan oluverdi! Twitter üzerinden Müslüman Anadolu halkına hakaretler savuran Talipoğlu halkı sokağa dökmek için kışkırtıcı mesajlar atmayı da görev bildi. Ekranların yumuşak yüzü Talipoğlu'nun sertliği sadece sanal alemde değil gerçek hayatta da olduğunu öğrenince inanamadık! Kulağımıza gelen duyumlara göre Talipoğlu, birlikte kurduğu turizm şirketinin kadın ortağını tehdit etmiş ve tehdit etmekle kalmamış 3 erkekle birlikte darp da etmiş. Bu iddiayı araştırırken mağdureye ulaştık. Emine Dilara Durgut hala başına bir şey gelir korkusuyla biraz çekinse de her şeyi anlattı. İşte 3 erkekle bir kadının bürosunu basıp kadını darp etmenin gerçek hikayesi.
ORTALIKLIK BİTİNCE ÜÇ KİŞİ İLE DÖVDÜ
Tayfun Talipoğlu'nun sizi darp etmesini anlatır mısınız?
- Tayfun Talipoğlu'yla, onun ve benim ortak isteğimiz üzerine ortaklığımızı bitirmek için karar aldık. Şirketin belli borçları var, alacakları var. Ben bu şirkete yüzde 25 ortağım. Geri kalan yüzde 75 ise Talipoğlu ve oğluna ait. Ben, şirket borçlarının yüzde 25'inden sorumlu olduğumu ve ödeyeceğimi söyleyince kabul etmedi ve tüm borcu benim ödeyeceğimi söyledi. Hatta büromu gasp etmeye çalıştı. Adnan Şimşek isimli ve isimlerini bilmediğim adamlarıyla birlikte geldiler. Talipoğlu, "Ben bu şirketi Diyarbakırlılara satıyorum" dedi. Ben de, "satın ama benim yüzde 25 hakkımı verin" dedim. "Hayır, hiçbir hak almadan, tüm borcu üstlenerek hisseni vereceksin" dedi ve oturduğu yerden hızlıca kalkıp dizüstü bilgisayarıma vurdu. Bilgisayarın ekranı parçalandı. Adnan Şimşek'le birlikte küfretmeye başladılar. Tayfun bana vurmaya başladı. Tayfun bana vurunca araya yanımdaki masada oturan muhasebe elemanım girdi. Bu sırada Adnan Şimşek elemanımı darp etti. Diğer personel ise polise haber verdi. Bu sırada Tayfun Talipoğlu, Adnan Şimşek ve diğerleri ofisi terk ettiler. Polisler geldi tutanak tutuldu. Elemanım, avukatım ve ben hemen bağlı bulunduğumuz Yenikapı Polis merkezine gittik ve şikayette bulunduk. Daha sonra dava açıldı ve davayı kazandık. Aldıkları ceza, para cezasına çevrildi ve kapandı.
KADIN ARKADAŞI DOLDURUŞA GETİRDİ
- Adnan Şimşek kimdir?
- Tayfun'un Diyarbakır da yaşayan her zaman yanında gördüğüm bir adamdır. Gazeteciyim diye geçinir ama ne iş yaptığı belli değildir.
- Tayfun Talipoğlu'yla aranızda neden husumet oluştu?
- Aramızda husumet yoktu. Tayfun iyi bir insandı. Bizim ortaklıktan ayrılmamıza sebep, benim eski elemanlarımın ve ismini vermek istemediğim Tayfun'un da bayan arkadaşı olan kişilerin tamamen Tayfun'u yanlış bilgilerle doldurması ve iftiralarıdır. Kendisine sürekli benim onu dolandırdığım iftirası söylenmiştir. Ortaklığımız ile ilgisi olmayan kişiler tarafından sürekli, "işlerime müdahale edilmeye çalışılması gereksiz müşterilere ben kefilim biletleri kes" diyerek yüksek meblağlı biletler kestirtilmesi ve şirketimizin bundan zarar görmesi ve buna benzer müdahaleler ortaklığımızın zedelenmesine ve bitmesine sebep olmuştur.
GÖRÜNDÜĞÜ GİBİ İYİ BİRİ DEĞİL
- Diğer kadın?
- Şirkette çalışan bayan bir eleman. O da dedikodularıyla Tayfun'u etkiliyordu.
- Hadiseyi ilk duyduğumda Tayfun Talipoğlu böyle bir şey yapmaz dedim.
- Bu insan benim dudağımı morarttı. Göründüğü gibi bir insan değil Talipoğlu. Telefonla tehdit etmeleru2026
- Ne zamana kadar böyle devam etti?
- Daha bir ay önceye kadar telefon açıp küfür ediyordu.
DAVALARIM SÜRÜYOR MAHKEMEYİ KAZANDIM
- Mahkemeyi kazandınız?
- Mahkemeyi kazandım. Fakat Tayfun'a açtığım başka davalar da var. Sadece bu darp davası değil. Benim şahsi paramın şirket için kullanıp ödemediği için şirketten alacağıma karşılık 59 bin liralık tazminat davası açtım. Ayrıca avukatım ve şahitler huzurunda bir protokol imzalamıştık. Protokole göre herkes üzerine düşen şirket borcunu ödeyecekti. Ben üzerime düşen borcu taksitlendirdim ve her ay taksitleri ayın 16'sında öderken o üslendiği borcun bir kısmını kapatmadı. Bunun için de, taahhütnameye uymadığından 50 bin liralık tazminat davası açtım. İmzaladığımız protokolde borcunu ödemeyen tazminat öder diye bir madde var. Başka bir dava ise, şahsi şirketi için aldığı biletlerin parasını ödemedi. Bilet paralarının tahsili için de dava açtım.