Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Yıldız, 'Yüzlerce masum insanın ölümünün görüntülerinin tüm dünyaya sevk edildiği bir ortamda neyi tartışıyoruz. Balinalardan, söz ederken yüzümüz kızarmayacak mı?' dedi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Melikgazi Kültür Salonu'nda düzenlenen AK Parti Kayseri İl Başkanlığı Danışma Meclisi Toplantıs'ında yaptığı konuşmada, Mısır ve Suriye'de yaşanan acılara duyarsız kalmanın mümkün olmadığını, bu acıları dile getirip paylaşmanın Türkiye'de yaşananlara kayıtsız kalındığı anlamına gelmeyeceğini söyledi.
Dünyada bir insanlık dramı yaşandığına dikkati çeken Yıldız, "Bazı aklı evvel arkadaşlar 'ya oraya üzüleceğinize kalkın falan mahallledeki cenazeye üzülün' diyorlar. Tabii ki o cenazenin bizim için bir kıymeti var, tabii yüreğimizde bir acısı var. Ama bu Mısır'dan ya da Suriye'den bahsetmeye mani midir ? Kimyasal silahların atıldığı, yüzlerce masum insanın ölümünün görüntülerinin tüm dünyaya sevk edildiği bir ortamda neyi tartışıyoruz. Bundan sonra hangi sözü söyleyeceğiz. Balinalardan, yunuslardan söz ederken yüzümüz kızarmayacak mı ? Kimyasal silah atıldı mı dünya bunu tespit ederken o ana kadar kimyasal silah kullanılmadan 100 bin kişi katledilmiş. Bunlar sayılmaz mı, bunlar hesabın içinde yok mu ? Kimyasal silah olduğunda insanlık suçu var da herhangi bir silahı olmayan insanlara bombalar atılırken insanlık suçu yok mu?" diye konuştu.
Mısır ve Suriye'de ölen insanlarla birlikte insanlık değerlerinin de can çekiştiğini ifade eden Yıldız, bugün dünyada kredibilitesini yitirenlerin sadece insanlık olmadığını kaydetti.
Maddi menfaatlerinden dolayı, kendi banka hesaplarındaki paralara zarar geleceğini düşünerek, konuşamayan ülkelerin olduğunu dile getiren Yıldız, şöyle devam etti:
"Bir milyar dolara, beş milyar dolara insanlığın değerlerini değişenler var. ABD'li bir senatör çıkarlarımız önemli ancak değerlerimizden daha önemli değil' dedi. Bugün insanlık artık kendi içerisinde hesaplaşmada önemli bir noktaya geldi. Bu tür katliamlar olmadan önce dünyanın süsü bozulmamıştı. Herkes hümanizmden söz ediyordu. Son yıllarda hümanizmden söz eden bir kurum göremiyorsunuz. Çünkü artık bunların lafla yürümediğini bu işin başındaki insanlar da gördüler. Dilsizlerin bağırdığı amaların ağladığı bir yerde insan bu acıyı nasıl geçiştirecek. Duvarların arasına kapansanız iki gözünüzü kapatsanız sizin vicdanınız, yüreğiniz bu acıları hissetmek durumunda. Yaşama tarzımız, dinimiz bunlara kayıtsız kalmamayı söylüyor.
Zalimlerin eli mazlumların kanına karıştı. Bize öğretilen 'siz ne zalim ne mazlum olun illa bir tercih yapmak zorunda kalırsanız mazlumlardan olun'. Biz gücümüz nispetinde mazlumların eli dili, kulağı olacağız. 100 bin insan... Dünyada son 50 yıl içindeki hiç bir savaş da bu kadar insan ölmedi. Bizim anlayışımız hiçbir yerde insanların ölmemesidir ama müsaade edin de İslam topraklarında hiçbir şekilde buna müsade etmeyelim, gönlümüz buna rıza göstermesin. Bu manzara insanı insanlığından utandıran bir manzaradır. "
BM belirlenmiş milletler için mi geçerli?
Birleşmiş Milletler'in (BM) Mısır ve Suriye'de yaşanan olaylar karşısındaki tavrını da eleştiren Yıldız, "BM, birleşmiş milletler için mi yoksa belirlenmiş milletler için mi geçerlidir? Bununla alakalı BM'yi sürekli hesaba davet eden, sürekli kendi iç muhasebesine davet eden Türkiye gibi menfaat üzerine kurulu olmayan bir ülke bunları söyleyebildi. 200'e yakın ülke içinde bu doğruyu bilen sadece Türkiye mi? Bu bilgi bu kadar mahrem bir bilgi mi? Bu katliama, zulme dur denilemeyecekse ne zaman dur denilecek?" ifadelerini kullandı.
Suriye'de kimyasal silah kullanılması
Suriye'de insanların kimyasal silahla öldürülmesinin altında bir mesaj olduğuna dikkati çeken Yıldız, şöyle devam etti:
"Bu ülkelerde namlular artık kendi halklarına çevriliyor. Esed'in kimyasal silah kullanmasının bundan sonra tek bir adımı vardır. 'Şu ana kadar bunu yapabileceğimi kimse tahmin etmedi ama yaptım. Bundan sonraki adım daha fazla üzerime gelirseniz kendimle beraber bu ülkeyi yok ederim.' Bunun ötesinde bir mesaj algılanmamaktadır. Bir acıya duyarlı olurken diğerlerine kayıtsız kalmadan yüreğimizde hisssedeceğiz. İnsanlığın acıya bakışı bir ayrışmaya gitti. Bugün Mısır'da, Suriye'de teselli edilecek bir durum kalmamıştır. Halkının demokrasi talebine kurşunla karşılık veren iktidar akıntıya kürek çekmektedir. Yaşananlar İslamiyet'e olan bakış açımızı değiştirmesin. Allah her şeyi bizden daha iyi gören ve bilendir. Bu zulüm bu şekilde abad olmayacaktır, sürmeyecektir. Bugün Esma ismi Mısır halkının bir sembolü haline gelmiştir. 'Mukaaddes davalarda ölüm bile güzeldir' der şair. Bu akıl tutulmalarını hep birlikte aşacağız."
Türkiye güçlendikçe rakiplerinin de değiştiğini ifade eden Yıldız, "Türkiye lig atladıkça muhatapları da artıyor. Biz yine de hedeflerimizden şaşmayacağız. Güçlendikçe bu tür olaylara müdahale edebildiğimizi görüyoruz. Allah muhafaza etsin Gezi Park'ı ile Mısır haline dönüştürülmeye çalışan Türkiye eğer 10 yıl önce olsaydı şu an da bu tür toplantılar yapamayacaktık. Türkiye bu tür baskıya dayanamazdı" şeklinde konuştu.
Kılıçdaroğlu'nun Irak ziyareti
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun enerji sektörüyle alakalı çok fazla konunun konuşulduğu Irak'a yaptığı ziyareti de değerlendiren Yıldız, şöyle devam etti:
"Enerji sektörüyle ilgili gensoru veren bir CHP için bu ziyareti önemli buluyorum. Mutlaka CHP'ye birşeyler katacağına inanıyorum. Türkiye'nin menfaatleri mi yoksa başka bir ülkenin menfaatlerinin mi tartışıldığı bir CHP gensorusu oldu. 'Hukuka aykırı mı davranıyorsunuz' diye sordular. Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğunu unutttular. Türkiye'nin menfaatlerinin AK Parti iktidarlarıyla daha da arttığını görmezlikten geldiler. Muhalefet partisinin 'ama' dediklerine her zaman dikkat ettik. Ama eğer o ama uzatılırsa 'ama bir bakışın' doğru olmadığını muhalefete söyledik. Bundan sonra bilmedikleri bir konuyla ilgili gensoru vermezler. Kendi partilerini de mahcup etmiş olmazlar."
Toplantıya, Bakan Yıldız'ın yanı sıra TBMM Başkanvekili Sadık Yakut, AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, AK Parti İl Başkanı Ömer Dengiz ile partililer katıldı.