Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Türkiye'de her üç kişiden birinin obez olduğunu belirterek, "Toplumun üçte biri obez, üçte biri kilo fazlası, üçte biri de normal. Bu durumda dünyada 10 ülke ancak var. Biz de o 10 ülke içine girdik. Kötü 10'dayız." dedi.
Bakan Akdağ, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yerli ilaç sanayinin teşvik edilmesi kararı sonrasında yaşanan gelişmelere ilişkin, eş değer ilacı üretilmiş bir formülün Türkiye'de üretilenlerinin özellikle Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından satın alınması üzerindeki çalışmaların hemen hemen sonuna gelindiğini belirtti.
"MAALESEF DURUMUMUZ ÇOK KÖTÜ"
Obezite konusunda Türkiye'nin dünyadaki yerine ilişkin de değerlendirmede bulunan Akdağ, şu görüşlerini aktardı:
"Maalesef durumumuz çok kötü. Türkiye'de her üç kişiden biri obez. Ben niye zayıflamaya çalışıyorum? Ben de son bir-iki yıldır obez sınıfına girdim. Vücut kitle endeksim 30'un az bir şey üzerine çıkmıştı. Şimdi 80 kiloya geri döndüğüm zaman obez olmaktan çıkıyorum ama yine aşırı kilolu oluyorum. Oysa bana birçok kişi de 'Yok siz de çok şişman değilsiniz' diyor. Dolayısıyla bunun zor bir iş olduğunu bilelim. Toplumun üçte biri obez, üçte biri kilo fazlası, üçte biri de normal. Bu durumda dünyada kaç ülke var derseniz? 10 ülke ancak var. Biz de o 10 ülke içine girdik. Kötü 10'dayız. Bir taraftan hareketsiz bir toplumuz.
"HAREKETSİZLİK, ŞİŞMANLIK, SİGARA..."
Obeziteyle mücadele zor ancak bu konudan vazgeçemeyiz. Türkiye'nin sağlıkla ilgili geleceğini konuşacaksak, en önemli konuşacağımız üç husus var, hareketsizlik, şişmanlık ve sigara... Bunun yanına alkolü ekleyebiliriz. Her ne kadar Avrupalılara kıyasla yüzde 20 oranında alkol tüketimimiz varsa da. Bunları 10 maddeye de çıkarabiliriz ama 10'unu saysak biraz daha mücadelemizi zayıflatacağız. Türk nüfusunun düzenli biçimde hareket eden oranı yüzde 20'nin altında. Finlandiya'da bu, yüzde 80'in üzerinde."
ZAYIFLAMAK İSTEYENLERE TAVSİYE
Zayıflama konusunda, "Sabah kahvaltısını krallar gibi, akyam yemeğini yoksulmuş gibi yiyin" ifadesini kullanan Akdağ, Hz. Peygamber'in "Midenizin üçte birini yiyecekle, üçte birini suyla doldurun, üçte birini de boş bırakın. Sofradan doymadan kalkın" tavsiyesini de anımsattı.
Her gıdadan az yemenin önemli olduğuna değinen Bakan Akdağ, açıklamalarına şöyle devam etti:
"Kompleks önerilerde bulunuyor meşhur diyetisyenler, popüler insanlar var toplum önüne çıkan. Olabilir. Herkesin bir düşüncesi var ama bunun en basiti az yemek. 'Protein diyeti, şunu yemeyin, bunu yemeyin' dediğiniz zaman hayat biraz daha içinden çıkılmaz bir hale geliyor. Ben şimdi bugünlerde yediğimin yarısını yiyerek hayatımı çok daha rahat idame ettirebilirim. Bütün mesele iradeye hakim olmak, bütün mesele ağzının fermuarını çekebilmek. Daha az yiyelim, daha çok hareket edelim."
"BİZİM YAŞLARDA EN İYİSİ YÜRÜMEK"
Kış turizmine katkı için kayak yapıp yapmayacağı, Erzurum'un kış turizmine katkı için tesislere bir davet yapmayı düşünüp düşünmediği de sorulan Akdağ, "Erzurumlu olup kaymamak aslında bir ayıp. Bu sene oğlumu gönderdim, bir saatte kaymayı öğrenmiş. Doğrusu bu yaşa kadar kayak yapmaya vakit bulamadık. İkincisi belli bir yaştan sonra ağır sporlardan biraz kaçınmak lazım. Kayamaz mıyım bu yaştan sonra? Evet kayabiliriz ama biraz riskli olabilirim.
En azından idman yaparak kaymak lazım. Bizim yaşlardan sonra en doğrusu yürümek, bir takım aletlerle ya da aletsiz olarak egzersiz yapmak, imkan varsa da yüzmek. Bunlar en doğrusu. Yani mücadele sporlarında, düzenli antrenman yapmıyorsanız riski var. Ama idman yapsanız bu yaşlarda da bu sporları rahatlıkla yapabilirsiniz." değerledirmesini yaptı.