Bakan Soylu''dan yeni kimlik kartı açıklaması

İçişleri Bakanı Soylu, "Ehliyet ve pasaportların devri tarihinden bugüne kadar toplam 3 milyon 400 bin yeni nesil pasaport, 7 milyon 300 bin sürücü belgesi verilmiş olup, verilen yeni nesil kimlik kartı sayısı da 49 milyon 270 bine ulaşmıştır" dedi.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Antalya'nın Manavgat ilçesindeki bir otelde gerçekleştirilen İl Nüfus ve Vatandaşlık Müdürleri Hizmet İçi Eğitim Semineri'nin açılışında yaptığı konuşmada, ehliyet, pasaport ve kimlik kartlarının değişimleri ve tek çatı altında verilmesi konusunda önemli bir çalışma yürüttüklerini söyledi.

"Üçü bir arada" projesini hızlı bir şekilde gerçekleştirdiklerini belirten Soylu, "Hem ehliyeti, hem kimliği hem de pasaportu aynı çatı altında verilmesini sağlayacak önemli projeye imza attık. Eğer sizin tecrübeniz olmasaydı, lastiği patlatırdık. Hepinize özverili çalışmalarınızdan dolayı teşekkür ediyorum." diye konuştu.

Özellikle personel takviyesi ve yeni randevu verme sistemi ile randevu verme süresinin bir güne, işlem sürelerinin ise 8 dakikaya düştüğüne dikkati çeken Soylu, şöyle devam etti:

"2017'den sonra yıllık işlem hacmi yaklaşık 50 milyona yükseldi. 'Üçü bir yerde' projesiyle pasaport, sürücü belgesi ve kimlik kartı için tek başvuru ve bir kez verilen parmak izi, fotoğraf ve imza ile işlem gerçekleştirilir hale geldi. Türkiye genelinde 801 pasaport, 808 sürücü belgesi başvuru noktası hizmet veriyor ve müracaattan 1+3 günde belgelerin sahiplerine teslimi sağlanıyor. Ehliyet ve pasaportların devri tarihinden bugüne kadar toplam 3 milyon 400 bin yeni nesil pasaport, 7 milyon 300 bin sürücü belgesi verildi, verilen yeni nesil kimlik kartı sayısı da 49 milyon 270 bine ulaştı. Yani yıl bittiğinde inşallah 50 milyonu devirmiş olacağız ya da 50 milyon eşiğinde olacağız."

"44 il ve 11 milyon yapının MAKS sistemine entegre edilmesi hedefleniyor" Kısa adı MAKS olan Mekansal Adres Kayıt Sistemi'nin önemli projelerden biri olduğunu anlatan İçişleri Bakanı Soylu, şunları söyledi:

"Bu proje, Türkiye'nin dijital alandaki mega projelerinden biri. Bir yapı ve o yapıdaki nüfusa ait bilgilerin tek bir veri tabanında birleştirmesi suretiyle pek çok alanda bürokrasinin azaltılmasına doğru bilgiye hızlı şekilde ulaşılabilmesine imkan veren bir sistem. Bu sistemle hem yapı ruhsatı başvuruları elektronik ortama aktarılabilecek, hem yerel yönetimlerin dijital dönüşümüne katkı verilecek, hem de suç ve suçluların takibinde önemli bir avantaj elde edilecek. Ayrıca ulaşım, sağlık, eğitim gibi ulusal hizmetlerin sunumuyla ilgili mekansal analizlerin sağlıklı şekilde yapılması sağlanabilecek. Aslında bu da önemli bir devrimdir. 2019 sonu itibarıyla 44 il ve 11 milyon yapının MAKS sistemine entegre edilmesi hedefleniyor. Bu hedefin önemli bir bölümü de aşıldı."

"Tüm nüfus defterleri ve belgelerinin dijital ortama aktarılması projesini başlattık" Bir diğer önemli projenin de dijital arşiv projesi olduğunu aktaran Soylu, sadece bilginin yeterli olmadığını, bu bilgiye ulaşımın da pratik, hızlı ve doğru sonuç veren bir yapıyla ulaşılması gerektiğini belirtti.

Bütün sistemler dijitalleşirken yıllardır biriken kayıtların defterlerde kalmış olmasının bürokratik yük oluşturduğuna işaret eden Soylu, "Tüm nüfus defterleri ve belgelerinin dijital ortama aktarılması projesini başlattık. Halihazırda 251 milyon belge sisteme aktarıldı, küçümsenecek bir rakam değil. Sadece 2019'da yaklaşık 60 milyon belge aktarıldı ve inşallah proje 2020 yılında da tamamlanmış olacak." dedi.

"15 Temmuz sonrasında yaşanan gelişmeler, eski ve köhne anlayışın tüm izlerinin temizlenme hareketidir" Bakan Soylu, şöyle devam etti:

"15 Temmuz'dan sonra kamudaki temizlenme hareketinin yanı sıra hem güvenlik alanında köklü bir strateji değişikliğine gittik hem de Cumhurbaşkanlığı Hükümet Modeli ile birlikte sivil yönetim alanlarında da bir değişim ve dönüşüm başlattık. Bu adımlar ve gelişmeler, 15 Temmuz'un bizde oluşturduğu travmanın sonucu değildir. Bilakis 15 Temmuz, 2002'de başlayan bu planlı kalkınma ve değişim dönemine vesayet yapısının verdiği son tepkidir. 15 Temmuz sonrasında yaşanan gelişmeler, o eski ve köhne anlayışın tüm izlerinin temizlenme hareketidir."