Bakan Soylu''dan Karamollaoğlu''nun iddiasına yalanlama!

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Saadet Partisi Genel Başkanı Karamollaoğlu''na pasaport verilmediği yalanına ilişkin açıklamalarda bulundu.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Saadet Partisi Genel Başkanı Karamollaoğlu'na pasaport verilmediği iddialarına ilişkin, "Bir yıl önce 6 Temmuz 2018’de bir müracaat söz konusu. 12 Temmuz 2018’de de pasaportunu Sayın Temel Karamollaoğlu alıyor. Ne nüfus idaresinde, ne de emniyette, sistemimizde böyle bir kaydımız (terör) söz konusu değil. Yani bir terör işi olabilmesi için bir terör hadisesi olması lazım. Böyle bir şey söz konusu değil." dedi.

Soylu, Üsküdar'da muhtarlar toplantısı öncesinde, bir gazetecinin, "Saadet Partisi lideri, pasaportunun terör gerekçesiyle iptal edilip yeniden verildiğini söyledi, neler söylemek istersiniz?" sorusu üzerine şunları söyledi:

"Bir yıl önce 6 temmuz 2018'de bir müracaat söz konusu. 12 temmuz 2018'de de pasaportunu Sayın Temel Karamollaoğlu alıyor. Biliyorsunuz emniyet, pasaport idaresini nüfus müdürlüğüne devretti. Ne zaman devretti? 2018 Nisan'ın başından itibaren artık pasaportları nüfus idaresi vermeye başladı. Ne nüfus idaresinde, ne de emniyette, sistemimizde böyle bir kaydımız (terör) söz konusu değil. Yani bir terör işi olabilmesi için bir terör hadisesi olması lazım. Bu doğru bir yaklaşım değil. Yani bir kişinin dosyası olması lazım, bir mahkemesi olması lazım. Belki şöyle bir şey olabilir, geçmiş dönemden -konunun bununla alakası yok- yani Sivas Olaylarıyla ilgili eğer geçmiş dönemden bir iş olmuşsa onun da pasaportla alakası yok. Terör olaylarıyla da bir alakası yok. Onun bizimle ilgili hali de söz konusu değil."

"Bunun bir seçim malzemesi olarak kullanıldığını düşünüyorum"

Bakan Soylu, yeni sistemde başvuran kişilerin en geç bir hafta içinde pasaportunu alabildiğini belirterek, "Ve bu diplomatik pasaport. Diplomatik pasaportun bir tarafı da Dışişleri Bakanlığı'dır. Yani Dışişleri Bakanlığı burada diplomatik pasaportun verilmesi hususunu onaylar. Biz diplomatik pasaportu kendi adımıza veremeyiz nüfus idaresi olarak. Ama eğer bir sakınca söz konusu ise biz bunu belirtiriz. Ama bu sakıncanın da hukuki bir sakınca olması lazım. Böyle bir şey söz konusu değil. Bir yıl önce nasıl böyle bir durum tekrar meydana geldi ben bunu anlayabilmiş değilim. Sadece ben bunun bir seçim malzemesi olarak, birtakım televizyonlar tarafından kullanıldığını düşünüyorum. Saçma bir şey olduğunu düşünüyorum." dedi.