Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Kızılcahamam'da düzenlenen, AK Parti İstanbul İl Başkanlığı Meclis Üyeleri İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nda konuştu.
Şanlıurfa Akçakale'de şehit olan askerlere Allah'tan rahmet, kederli ailelerine sabırlar dileyen Kurum, "Rabb'im şehitlerimizin mekanlarını ali eylesin, aziz milletimizin başı sağ olsun." sözlerini sarf etti.
Kurum, toplantıda, medeniyetin başkenti, başkentler başkenti İstanbul'u istişare edeceklerini, 39 ilçenin ve 16 milyon İstanbullunun geleceğine dair projeleri değerlendireceklerini ifade etti.
İstanbul'un, bütün insanlığa mesaj veren, duruşu bütün insanlık alemini ve İslam dünyasını ilgilendiren merkez bir şehir olduğunu belirten Kurum, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, millete hizmet için yollara düştüğü sevdanın ve aşkın şehri olduğunu vurguladı.
Kurum, İstanbul'da filizlenen "eser siyasetiyle büyük Türkiye yürüyüşü"nün, 27 yıldır dur durak demeden, hiç aksamadan sürdüğünü söyledi.
İstanbul'dan kazandıkları ruh ve aşkla, göreve geldikleri günden itibaren ülkenin her yerini karış karış gezdiklerini ve 81 şehrin tamamına 350'den fazla ziyaret gerçekleştirdiklerini anlatan Kurum, ziyaretlerde vatandaşın sorunlarını istişare ettiklerini ve çözüm bulmanın derdinde olduklarını belirtti.
Bakan Kurum, "Yatırım değeri 300 milyar lirayı aşan, tam 13 bin kalem çevre ve şehircilik yatırımını milletimize armağan ettik, etmeye de devam ediyoruz. İnşallah daha nice eserleri yine hep birlikte, teşkilatımızla, kadın kollarımızla, genç kardeşlerimizle milletimize hediye etmeye devam edeceğiz." diye konuştu.
'DÜNYANIN DOĞAL DENGESİ BOZULDU'
Dünyanın birincil problemi olarak gördükleri küresel iklim krizine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Kurum, dünyanın özellikle son 200 yıllık hikayesine bakıldığında, Sanayi Devrimi'nin getirdiği çevresel olumsuzluklar, köyden kente göçün artması, sanayi atıkları, tıbbi ve kimyasal atıklar, insanlığın sürüklendiği aşırı tüketim alışkanlıkları nedeniyle, dünyanın doğal dengesinin bozulduğunu, üzülerek gördüklerini dile getirdi.
Murat Kurum, "Hepimizin diline dolanan, 'artık hiçbir şey eski tadında değil' sözünün tam karşılığı, aslında tam olarak dünyamızın içerisinden geçtiği bu bozulmadır. İnsanoğlu, dünyanın yakasına yapışmış, dünyaya zarar vermiş ve ne yazık ki tabiatın dengesini bozmuştur. Bütün bir insanlık, 90'lı yıllardan bu yana 'Ne yapmalı' sorusuna cevap arıyor." görüşünü paylaştı.
Dünyanın 1,1 santigrat derece ısındığını, Marmara Denizi'nin diğer denizlere göre daha fazla ısındığını, yaşanan seller, heyelanlar, hortumlar gibi afetlerin sayısının ve şiddetinin giderek arttığını ve ne yapılması gerektiğini hep birlikte dünya ülkelerinin aradığını aktaran Kurum, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliğinde son 20 yılda tüm şehirler için iklim değişikliği ile mücadele kapsamında çok önemli yatırımlar yaptıklarını anlattı.
Dünyanın, bütün insanlığın ortak evi olduğuna işaret eden Kurum, "Dünyanın kirlenmesinde, ülke olarak baktığımızda tarihi hiçbir mesuliyetimiz yok. Buna rağmen, ulusal ve uluslararası arenada her zaman aksiyon alıyoruz, her zaman ülkemizi temsil ediyoruz, projelerimizi anlatıyoruz. Sorumluluk derecesine göre herkesin elini taşın altına koyması için istişareler yürütüyoruz ve bu noktada çok önemli diplomasiler yürütüyoruz." dedi.
'TÜRKİYE YEŞİL KALKINMA DEVRİMİNDE ÜSTÜN BİR BAŞARI HİKAYESİ YAZACAĞIZ'
Paris İklim Anlaşması'na ilişkin de konuşan Bakan Kurum, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İklim değişikliğine uyum için, Paris İklim Anlaşması aslında küresel bir milat olmuştur. Sayın Cumhurbaşkanımız taraf olduğumuzu ilan ettikten sonra yeni bir süreç ülkemiz için de başlamıştır. Türkiye'nin kendine olan güveni tamdır. Tarihsel birikimden insan kaynağına, dinamik bürokrasiden ekonomik imkanlarımıza kadar her alanda çok güçlü bir yapıya sahibiz. Bu objektif fırsatlarla Türkiye yeşil kalkınma devriminde üstün bir başarı hikayesi yazacağız ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı olarak, bütün faaliyetlerimizi Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu 2053 Net Sıfır Emisyon ile Yeşil Kalkınma Devrimi hedeflerimiz doğrultusunda yürütüyoruz. Bütün bakanlıklarımızla uyum ve koordinasyon içerisinde hareket ediyoruz."
'3 MİLYAR 157 MİLYON AVROLUK FİNANSMANI KULLANMAYA BAŞLADIK'
Murat Kurum, yerelde de belediyelerle, iklim değişikliğinden daha az etkilenilmesi için çalışmalar yürüttüklerini belirterek, şunları kaydetti:
"Yürüttüğümüz etkin müzakereler, Cumhurbaşkanımızın, diğer dünya ülkeleriyle yaptığı görüşmeler neticesinde bugün tam 3 milyar 157 milyon avroluk finansmanı çevremiz, doğamız ve insanımız için kullanmaya başladık. Bu vesileyle değerli başkanlara bir çağrıda bulunmak istiyorum, İstanbul'umuzun belediyeleri olarak, yine burada bu finansmanı, çevre ve şehircilik alanında yenilenebilir enerji kaynakları alanında en verimli şekilde kullanalım ve bölgemize ve dünyaya örnek olacak iklim çalışmalarını hep birlikte hayata geçirelim. Hep beraber ele ele vererek, -en son yaşadığımız müsilaj problemi- İstanbul'umuzu bu küresel mücadelede en öne çıkarmak zorundayız, Yeşil Kalkınma Devrimi'nin de baş aktörü yapmak durumundayız. Dünyamızı derinden etkileyen ve geleceği tehdit eden iklim kriziyle mücadelede çok daha hızlı, etkin ve kararlı adımlar atmamız gerekiyor. Çünkü ülke olarak her gün yeni bir selle, taşkınla, heyelanla, afetle karşılaşıyoruz.
Bakanlık sürecine başladığımdan beri her yıl onlarca sel, heyelan, deprem afetini tüm ülkede yaşıyoruz. Bu anlamda son 3 yılda Antalya ve Muğla'da yangınları gördük, Giresun, Rize, Ordu Artvin, Sinop, Kastamonu ve Bartın'da sellerle mücadele ettik. Bakanlık olarak, devlet olarak Cumhurbaşkanımızın talimatıyla nerede bir afet yaşandıysa ilk anından itibaren orada bulunduk, dünyada eşi benzeri olmayan bir hızla imar ve ihya çalışmalarımızı başlattık. Ülkemizle gurur duyun, Cumhurbaşkanınızla gurur duyun, nerde bir afet yaşansa biz 2 saat oradaydık, tüm bakanlıklarımızla, belediyelerimizle birlikte oradaydık ve hızlı şekilde vatandaşlarımızın yaralarını sarmanın gayreti içinde olduk."
SIFIR ATIK PROJESİ
İklim değişikliğiyle mücadelenin en önemli parçalarından, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın öncülüğünde başlattıkları Sıfır Atık Projesi'ni, 81 ilde yaygınlaştırmaya devam ettiklerini dile getiren Kurum, "Bugüne kadar 122 bin kurum ve kuruluş, sıfır atık sistemine geçiş yaptı. İstanbul'umuzda şu anda 22 bin kamu binasında sıfır atık sistemine geçtik. Şu ana dek 159 belediyemizde oluşturulan sıfır atık ve iklim değişikliği birimlerinin sayısını, bütün şehirlerimize yaymak istiyoruz. Bu noktada belediyelerimizden, sıfır atık birimlerini eğer kurmadılarsa bir an evvel oluşturmalarını bekliyoruz." diye konuştu.
İstanbul'da hava kalitesini 39 istasyondan sürekli izlediklerini, 225 egzoz emisyon ölçüm istasyonunda yaklaşık 2 milyon aracın egzoz gazı emisyon ölçümünü gerçekleştirdiklerini anlatan Kurum, yüzme suyunda da 90 noktayı online izlemeye devam ettiklerini, atıkları sürdürülebilir ekonomi anlayışıyla dönüştürmeye gayret gösterdiklerini aktardı.
Kurum, "İnşallah çok yakın zamanda Sıfır Atık Projesi kapsamında sokak toplayıcısı kardeşlerimizle birlikte, sıfır atığın neferi olan kardeşlerimizle birlikte Esenler'imizle, Ümraniye'mizle, Üsküdar'ımızla ortak bir çalışma yürüteceğiz. Bunu da Türkiye'ye ve İstanbul'a duyuracağız ve atık değerlendirme kapsamında, gerek ayrıştırma gerek kompost ve belediye atıklarının yönetiminin sağlandığı depolama tesislerini şehrimize kazandırıyoruz. Ayrıca trafik kaynaklı kirliliğin azaltılması için ilk olarak Ümraniye Millet Bahçesi'nin E-80 kara yolu tarafına, 5 bin 737 metrekare gürültü bariyerimizi kurduk.Yine Çekmeköy'de ve Beşiktaş'ta gürültü bariyerlerini planladık. Kısa zaman içinde buralarda da yapımına başlayacağız." bilgisini verdi.
'KARŞIMIZDA YEŞİL ALANLARA DAHİ TAHAMMÜLÜ OLMAYAN BİR MUHALEFET VAR'
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Kurum, 2018'de, 81 ilde 81 milyon metrekare millet bahçesi hedefiyle yola çıktıklarını belirterek, bugüne kadar 67,7 milyon metrekareye ulaştıklarını, 418 millet bahçesini projelendirdiklerini, 125'inin yapımını tamamladıklarını bildirdi.
Murat Kurum, "Bugün karşımızda, bu güzelim doğal güzelliklere, yeşil alanlara dahi tahammülü olmayan bir muhalefet var. Yıllarca çevrecilik konusunda kimseye söz hakkı tanımayanların, sırf Tayyip Erdoğan yaptı diye, sırf AK Parti'li belediyeler yaptı diye tabiata, doğaya, yeşile düşmanlaştığı bir dönemin içerisinden geçiyoruz. Biz kim ne derse desin, başkanlarımızla birlikte insanımızı, çocuklarımızı yeşille, maviyle, doğayla buluşturmaya devam edeceğiz." ifadesini kullandı.
Bakan Kurum, millet bahçeleri arasında en büyük, en özel projenin ise Atatürk Havalimanı alanına yapılacağını vurgulayarak, "Burası tamamlandığında inşallah, dünyadaki şehir parkları arasında ilk sıralarda yer alacak." açıklamasında bulundu.
Kurum, önemsedikleri bir çok millet bahçesinin bulunduğunu, Bayrampaşa'ya bir yeşil alanı hediye edeceklerini belirtti.
"Erbakan Hoca'mızın hatırası var ve o hatıraları da yad edeceğimiz bir millet bahçesi olacak" diyen Kurum, ihalesi şubatta yapılacak bu millet bahçesinin, 2023'te bitirilmesinin hedeflendiğini söyledi.
İstanbul'daki yeşil alanları artırırken diğer yandan doğal güzellikleri korumaya devam ettiklerini dile getiren Kurum, geçen haziran ayında Marmara Denizi'nde görülen müsilaj probleminin çözümü için 7/24 esasına dayalı temizlik seferberliği başlattıklarını ve denizi müsilajdan tamamen temizlediklerini vurguladı.
Bakan Kurum, "Tüm belediyelerimizden atık su arıtma ve katı atık sistemlerimize dair gerekli iyileştirmeleri yapmalarını özellikle rica ediyorum. Her konuda olduğu gibi, bu kritik konuda da belediyelerimizin, İstanbul'umuzun yanında olduğumuzu özellikle ifade ediyorum. Tertemiz denizlerimizle, millet bahçelerimizle, çevre yatırımlarımızla, iklim değişikliğiyle mücadelemizle, İstanbul'umuzu yeşilsiz, mavisiz bırakmaya azmetmiş olanlara rağmen bu güzel şehri yeşilin ve mavinin cenneti haline getirmek için gece gündüz çalışmaya devam edeceğiz." değerlendirmesinde bulundu.
'DEPREMLE MÜCADELE TERÖRLE MÜCADELE KADAR ÖNEMLİDİR'
Kurum, ülkede yıllık ortalama 23 bin deprem yaşandığına, toprakların yüzde 66'sının, nüfusun yüzde 71'inin, afet riski yüksek bölgelerde bulunduğuna işaret etti.
Depremle mücadelenin terörle mücadele kadar önemli olduğunu vurgulayan Kurum, "Bu anlamda kentsel dönüşüm seferberliğimiz, ülkemizin, milletimizin, şehirlerimizin geleceği noktasında hayati bir rol oynuyor. Geçmişte ve yakın tarihte yaşadığımız acıların tekrar etmemesi için Sayın Cumhurbaşkanımızın 2012 yılında başlattığı Kentsel Dönüşüm Seferberliğimiz kapsamında yürüttüğümüz çalışmalara bir an bile hızımızı kesmeden devam ediyoruz." diye konuştu.
Bugüne kadar ülkede, 1,7 milyon konutun dönüşümünü gerçekleştirdiklerini, TOKİ eliyle 1,1 milyon konutu teslim ettiklerini belirten Kurum, sahada yatırım değeri 120 milyar lira olan tam 350 bin dönüşüm ve sosyal konut inşasını kararlılıkla sürdürdüklerini aktardı.
Murat Kurum, "İzmir'de de 25 yıldır yönetenlerin başaramadığı hizmeti, yatırımı götürüyoruz. İzmir tarihinin en büyük, en kapsamlı kentsel dönüşümünü biz gerçekleştiriyoruz." ifadesini kullandı.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Kurum, 2012'den bugüne, İstanbul'da 300 bin binayı yenilediklerini, Gaziosmanpaşa, Kağıthane, Maltepe, Bağcılar, Güngören, Ataşehir, Zeytinburnu, Eyüpsultan, Başakşehir, Beykoz, Beyoğlu Sütlüce, Okmeydanı ve Hacıhüsrev'de, İstanbul'un 39 ilçesinde toplam 140 bin konutun dönüşümünün devam ettiğini bildirdi.
Kurum, İstanbul'a TOKİ eliyle toplam yatırım değeri 28 milyar lira olan 58 bin 219 konutu da yaptıklarını, yatırım değeri 19,5 milyar lira olan 18 bin 500 konut, 500 ticari ünite, 1014 lojman, 227 sosyal donatı ile beraber inşaatların devam ettiğini anlattı.
İstanbul Kartal'da çöken binanın ardından hemen çalışmalara başladıklarını ifade eden Kurum, hiçbir vatandaşı mağdur etmediklerini, yeni yuvaların 6 ay gibi kısa bir sürede teslim edildiğini kaydetti.
Kurum, Kağıthane'de istinat duvarının çökmesinin ardından yıkılan binaların yerlerine yenilerinin yapılacağını, adeta bir kangrene dönüşen Fikirtepe'de 15 bin konutluk yeni bir kentsel dönüşüm projesi başlattıklarını söyledi.
'İSTANBUL BOĞAZI'NA NAZIR 5 BİN KONUTLUK DEV BİR DÖNÜŞÜM...'
Üsküdar Kirazlıtepe, Mehmet Akif, Sütlüce ve Ferah mahallerin içinde olduğu Büyük Çamlıca Camisi'nin eteklerinde, İstanbul Boğazı'na nazır 5 bin konutluk dev bir dönüşümü sürdürdüklerini aktaran Kurum, yıllardır sağlıksız konutlarda yaşayan Tozkoparanlılar için de yepyeni yaşam alanları sunduklarını, sunmaya da devam ettiklerini dile getirdi.
Üniversite binalarını da depreme hazır hale getirdiklerini vurgulayan Kurum, bu konuda İstanbul'da yürütülen çalışmalarla ilgili bilgiler verdi.
İstanbul Finans Merkezi'nin, ekonomik anlamda İstanbul'u bölgenin lideri yapacağını, 50 bin kişiye istihdam sağlayacağını anlatan Kurum, merkezin açılışını, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın teşrifleriyle yapacaklarını açıkladı.
Bakan Kurum, "50 bin ve 100 bin sosyal konut projelerimizle bir yandan İstanbul'daki olası depreme hazırlık yaparken, bir yandan da İstanbullu dar gelirli vatandaşlarımız için yeni yuvalar inşa ediyoruz. Bugün İstanbul'da 14 bin sosyal konutumuzu hızlı bir şekilde inşa ediyoruz. Önümüzdeki günlerde ilk konutlarımızı teslim etmeye başlıyoruz." sözlerini sarf etti.
Şehirlerin dönüşümü ve gelişimi için bugüne kadar İller Bankası ile 81 şehirde, 90 milyar liralık 9 bin 300 projeye imza attıklarını bildiren Kurum, ayrıca yatırım bedeli 10 milyar lira olan 740 projenin devam ettiğini hatırlattı.
'KANAL İSTANBUL ÜZERİNDEN TEHDİT DİLİ KULLANILIYOR'
Kanal İstanbul üzerinden tehdit dili kullanıldığını belirten Kurum, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Maalesef, istemezükçü zihniyet, aslında bu ülkenin AK Parti eliyle büyümesine, kalkınmasına karşı duruşlarını gizlemek için Kanal İstanbul'u bahane ediyorlar, kullanıyorlar. Bir bakıyorsunuz müteahhitlerimiz, bir bakıyorsunuz kurumlarımız, yöneticilerimiz, vatandaşlarımız tehdit ediliyor. Bu tehdit dilini kullananlar, şunu çok iyi bilmelidir ki bizim milletimiz tehditlere kulak asmamıştır, bundan sonra da asmayacaktır. Her projeyi yaptığımız gibi vatandaşlarımıza verdiğimiz sözleri tutacağız ve yatırımları yapmaya devam edeceğiz."
'İSTANBUL'DA, BUGÜN MAALESEF 90'LI YILLARA DÖNÜŞ VARDIR'
İstanbul'un medeniyet birikimini, tarihi dokusunu, kültürel yapısını koruduklarını, geliştirdiklerini anlatan Kurum, şöyle devam etti:
"İstanbul'da her belediye başkanımız, aldığı bayrağı liyakatle, ehliyetle, eserle, hizmetle daha yukarıya taşıdı. Bugün üzülerek görüyoruz ki İstanbul bu başarıdan, liyakatten, ehliyetten çok uzaktadır. Gönül belediyeciliğinin ortaya koyduğu eser siyasetinin yerine, İstanbul bugün yeniden susuzluğu, çöp sorunlarını, birikmiş problemleri konuşmaya başlamıştır. Bizim AK kadrolar olarak medeniyet tecrübesine ve asıl kimliğine kavuşturduğumuz İstanbul'da, bugün maalesef 90'lı yıllara geri dönüş vardır. Bugün İstanbul ne yazık ki yatırımlarla değil, İstanbul'la hiçbir alakası olmayan pek çok suni gündemle, mağduriyet edebiyatıyla gündeme gelmektedir, buna hiç kimsenin hakkı yoktur. İstanbul'u yönetmek, aklıyla, ruhuyla, kalbiyle İstanbul'da olmaktır, İstanbul'un dışında hiçbir şey düşünmemektir. Bugün İstanbul, tarihinde hiç görmediği ciddiyetsizlikle karşı karşıyadır. İstanbul, bu şehir için tek bir hayal kurmayanların, kuramayanların ellerinde adeta mahkumdur, mahzundur.
Bir işin hayalini kurmak, o işe dört elle sarılmak demektir. Biz AK Parti kadroları olarak, İstanbul'u bir rüya şehri yapmak için mücadele ediyoruz. Bizim hayallerimizin de rüyalarımızın da kaynağında, peygamberimizin mübarek fetih hadisi vardır. İstanbul'a olan sevdamız kutludur, kutsaldır. Biz aziz İstanbul için mücadele ediyoruz. Onlar ise yaptıklarımızı yıkıyor, imar ettiklerimizi bozuyor, bizim açtıklarımıza yeniden açılış törenleri tertip ediyorlar. Şehirde yeşil alan üretemedikleri gibi bizim yapmış olduğumuz yol kenarlarındaki, o güzelim dikey bahçeleri bile hazmedemiyorlar. Trafiği bitireceklerini söylediler, metrobüs yolunda dahi yeni bir trafik türüne sebep oldular. Ulaşım rahatlayacaktı, bozulan, yanan otobüslerle şehri yolda bıraktılar. 2,5 yılda belediyeleri borç batağına soktular. Kısacası başta İstanbul olmak üzere bizim aziz şehirlerimizi mağdur ettiler."
'CUMHURBAŞKANIMIZI 2023'TE YENİDEN SEÇMEK BOYNUMUZUN BORCUDUR'
Milletin, vakti geldiğinde bu iş bilmezlere, algıyla süreç yönetenlere, sosyal medya kurnazlarına, mağduriyet edebiyatıyla işleri yoluna koymaya çalışanlara gereken cevabı vereceğini söyleyen Kurum, "Bugün bu salondaki ruh, bu gidişi durduracak, önce 2023 seçimlerinde Cumhur İttifakı'nı zirveye taşıyacak, akabinde de 2024'te Fatih'in emaneti İstanbul'u teslim alacaktır." dedi.
Şehirler için, ülke için gece gündüz demeden çalışmaya devam edeceklerini dile getiren Kurum, "Onlar, yaptığımız eserleri fırsat bulduklarında kendilerine mal etmeye çalışadursunlar. Onlar, terör örgütü sempatizanlarıyla kol kola olsunlar. Biz İstanbul'un kahramanlarıyla birlikteyiz." ifadesini kullandı.
İstanbul'u yeniden ehline teslim etmek için, yeniden AK Belediyecilikle buluşturmak için, hep birlikte var güçleriyle, gece gündüz çalışmaya devam edeceklerini kaydeden Kurum, şu görüşleri paylaştı:
"Ben inanıyor ve biliyorum ki Cumhurbaşkanımızın liderliğinde İstanbul'umuzda emanet, ehil ellere, liyakatli ellere yeniden geçecektir. Sizin ruhunuz, Türkiye için dönüm noktası olan 2023 ve 2024 seçimlerinde AK Parti'mizi, Cumhur İttifakı'mızı yeniden zirveye taşıyacak olan ruhtur. Cumhurbaşkanımızı 2023'te yeniden seçmek boynumuzun borcudur, bu ülkeye borcumuzdur, çocuklarımıza, Türkiye'nin geleceğine borcumuzdur. İşte bu nedenle, projelerimizi, yatırımlarımızı her zamankinden daha kararlı, çok daha güçlü bir şekilde anlatalım. Girilmedik kapı, alınmadık gönül bırakmayalım. İnşallah, AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak daha nice zaferler kazanacak, milletimizin teveccühüyle yeni destanlar yazacak, yepyeni başarı hikayelerine hep birlikte imza atacağız."