Laleli Sanayici İş İnsanları Derneği'nde (LASİAD) düzenlenen toplantıda konuşan Bolat, Türkiye'nin sanayiyi tekstil sektörüyle öğrendiğini söyledi.
Türk sanayisinin temelinin tekstil ve gıda sektörüne dayalı olduğunu belirten Bolat, "Biz sanayiciliği öğrendiğimiz tekstil ve hazır bir sektöründe dünyanın önde gelen oyuncularından biri konumuna ulaştık. Bunu da asla kaybetmeyeceğiz. Zaman zaman genel ekonomik konjonktür ve dünya ve uluslararası pazarlardaki talep daralmaları gibi sıkıntılar olabilir. Bazen aşağı doğru, çoğu zaman yukarı doğru bir ivme her zaman bu sektörü ayakta tutmuştur. Tekstil ve konfeksiyon sektörü bundan 40 yıl önce Türkiye'nin ihracatının neredeyse üçte ikisini oluşturuyordu. 2002 senesinde 36 milyar dolarlık ihracatımızın üçte birini, yüzde 35'ini oluşturuyordu ama Türkiye başka alanlarda da sanayileşmeyi öğrendi, ilerledi ama tekstil ve konfeksiyonu hiçbir zaman bırakmadık." dedi.
"Bazen küresel pazar daralmasından, Avrupa pazarlarının büyük sıkışmadan dolayı sektörümüz 1-1,5 senedir pazar daralması sorunu ile karşı karşıya ama buna rağmen Türkiye'nin tekstil ve konfeksiyon sanayinin geçen yılki ihracatı 33 milyar dolar. Bu bizim toplam ihracatımızın yüzde 13'üne denk gelmektedir." yorumunu yapan Bolat, şunlara dikkati çekti:
"1 milyon 75 bin kadar düzenli kayıtlı istihdamın olduğu bir önemli sektörümüz yatay ve dikey entegrasyonda onlarca alt sektörlere gerek istihdam, gerek katma değer gerek üretim, yatırım ve ihracat anlamında katkıda bulunmaktadır. Kısaca tekstil sektörü diyoruz ama içinde tekstil, iplik, ham madde, aksesuar, fermuar, deri, ayakkabı, halı, ev tekstili, konfeksiyon var. Yani çok entegre geniş bir sektör. Türkiye'de önemli bir pamuk üreticisi ve kaliteli pamuk üreten bir ülke. O nedenle biz bu sektörü her zaman başımızın tacı olarak tutmaya devam edeceğiz. Geçen yıl aldığımız tedbirlerle özellikle tekstilde iplikte ve kumaşta çok ciddi bir katkı sağladık sektörümüze ve bu sektördeki ihracat azalışının önüne geçtik. Konfeksiyon sektörü katma değer anlamında çok daha başarılı, çok daha büyük ülkemizde fazlalık katma değer sağlayan bir sektör. Konfeksiyon sektöründe daha iyiye gitmesi için çok önemli tedbirler alacağız."
Bolat, önümüzdeki günlerde Hazine ve Maliye Bakanlığı ile TCMB'nin birlikte mutabakata vardıkları ilave finansman desteklerinin açıklanacağını ve istihdam yoğun olan konfeksiyon, tekstil, deri, ayakkabı, mobilya gibi sektörlere finansman noktasında öncelik verileceğinin altını çizdi.
Hükümet olarak işveren sigorta priminde asgari ücret için verdikleri destek mekanizmasının devam ettiğini ve devam edeceğini belirten Bolat, "Ticaret Bakanlığı olarak da bizim gerek yurt dışı uluslararası fuarlara katılım, Türkiye'deki uluslararası fuarlara destek, genel ticaret heyetleri, mağaza açma desteği, depo desteği. Turquality desteği, marka desteği, e-ihracat destekleri yoğun bir şekilde verilmeye devam ediliyor." diye konuştu.
Bakan Bolat, "Bu konuda eğitim çalışması, danışmanlık hizmetleri ne gerekiyorsa biz de bakanlık olarak size ve üyelerinize vermeye hazırız." açıklamasında bulundu.
Artan ithalat noktasında hükümet olarak 15- 16 aylık görev süresi içinde dış ticaret açığını 44 milyar dolar azalttıklarının altını çizen Bolat, cari işlemler açığını ise 16 ayda aşağı yukarı 42 milyar dolar seviyesinde azalttıklarını belirtti.
Bolat, "Türkiye'yi kural dışı ithalat yöntemleriyle Türkiye pazarını ele geçirmeye çalışan ülkelere, ürünlere karşı en ufak bir müsamahamız yoktur. Adil ve haklı uluslararası ticaret kuralları neyse o uygulanacaktır. Biz tekstilcilerimizin ihracatta da yanındayız. İthalatta sıkıntılarını bize ilettiğimiz noktada uluslararası kurallar bize hangi tedbirleri veriyorsa onu da uygulamaktan çekinmiyoruz. Bunu da görevimiz süresince çok net bir şekilde gösterdik." şeklinde konuştu.
- "Tekstil ve giyim sektöründe dünya ihracatından yüzde 3,5 pay alıyoruz"
LASİAD'taki ziyaretin ardından Osmanbey Tekstilciler Derneği'ni (OTİAD) ziyaret eden Bolat, Türkiye'nin pamuk üreticisi bir ülke olduğu için çırçırdan başlayarak bu sektörü benimsediğini ve iklimin, tarımsal üretimin ve buna dayalı sanayisiyle önemli bir tekstil ve konfeksiyon üreticisi olduğunu söyledi.
Türkiye'nin dünyada tekstilde 4. sırada, konfeksiyonda 6. sırada ihracatçı, tedarikçi bir ülke olduğunun altını çizen Bolat, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu rakamları daha iyi daha yukarı noktalara taşımak istiyoruz. Önümüzde Çin, Hindistan, ABD gibi nüfusu ve pazarı büyük olan ülkeler var. Türkiye olarak tekstil ve giyim sektöründe dünya ihracatından yüzde 3,5 pay alıyoruz. 875 milyar dolarlık dünya tekstil ve konfeksiyon ihracatında 33 milyar dolar ihracatla yaklaşık yüzde 3,5 civarında bir pay alıyoruz. Bunu ilk önce yüzde 5'e çıkarmak ve daha yukarılara çıkarmak arzusundayız. Önce çırçır üretimiyle başlayan bu sektör kendi içinde birçok alt sektörlerde devasa bir entegre sektör, 1 milyon 100 bin net istihdamın olduğu Türkiye'deki tekstil ve sanayi sektörü Türkiye'nin en fazla ihracat yaptığı 3 büyük sektörden birisidir. Bir diğeri otomotiv ana sanayi ve yan sanayi ihracat sektörü bir diğeri de kimya, enerji sektörüdür.
Bu anlamda tekstil ve giyimin Türkiye açısından yatırım, üretim, istihdam, ihracat, döviz geliri açısından çok büyük önemi bulunmaktadır. Biz bunun farkındayız. Özellikle pandemi sürecinde bundan 4,5 sene önce dünya ekonomisinde başlayan çalkantılı süreçte Rusya-Ukrayna, sıcak savaşı şimdi güneyimizdeki İsrail vahşeti ve bölgedeki savaş tamtamlarının çalması ve Süveyş Kanalı'nda zaman zaman yaşanan kriz, ABD'nin doğu limanlarındaki grev krizi gibi jeopolitik sıkıntılar ve ekonomideki Avrupa Birliği'ni kasıp kavuran durgunluk süreci birçok sektörü olduğu gibi tekstil giyim sektörümüzde olumsuz etkileyebilmektedir."
Bakan Bolat, tekstil ve konfeksiyon sektörünün büyük entegre bir sektör haline geldiğine de vurgu yaptı.