Bakan Bolat, resmi davet üzerine bulunduğu başkent Londra'da İngiltere İş ve Ticaret Bakanı Kemi Badenoch'un yanı sıra İngiliz ve Türk iş insanları ile görüşmelerinin ardından, AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
Türkiye ve İngiltere'nin askeri ve siyasi açıdan iki güçlü ortak olduğunu, ekonomi ve ticaret alanında da güçlü ilişkileri bulunduğunu dile getiren Bolat, iki ülke arasındaki mevcut serbest ticaret anlaşmasının İngiltere'nin Avrupa Birliğinden ayrılması sonrasında karşılıklı ticaretin yasal bir zemine oturması için yapıldığını anımsattı.
Bolat, söz konusu anlaşmanın 2021 başında yürürlüğe girdiğini ve Kovid-19 salgını şartlarında dahi oldukça başarılı ilerlediğini kaydederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Karşılıklı ticaretimiz 19 milyar dolara yükseldi ve bu ticarette geçen yıl itibarıyla Türkiye 6 milyar dolar fazla kazandı. Ama ticaret yıllar içinde değişebiliyor. Önemli olan karşılıklı ticaretteki ivmenin devam etmesi. Mevcut serbest ticaret anlaşması sanayi ürünlerini kapsıyordu. Hizmetler sektörünü, yani eğitim, sağlık, fuarcılık, bankacılık, telekomünikasyon, taşımacılık, kara, hava, deniz ve demir yolu taşımacılığı ve turizm sektörlerini de dahil etmek, ortak yatırımları kurala bağlamak ve teşvik etmek, geliştirmek ve tarımsal ürünlerde de karşılıklı bazı tavizlerin elde edilmesi zeminini konuşmak üzere STA'nın güncellenmesi müzakerelerini her iki ülke birbirine teklif etti."
Bolat, Londra'da mevkidaşı Badenoch ile bu süreci başlattıklarını belirterek, müzakerelerin zaman alabileceğini, İngiltere'nin yoğun bir seçim dönemine girdiğini ancak teknik düzeyde müzakerelerin 10 Haziran'da Londra'da başlayacağını söyledi.
- "UKEF, demir yolu ve yenilenebilir enerji projelerine 4 milyar dolar finansman sağladı"
Bakan Bolat, söz konusu yeni alanlarda her iki ülkenin fayda sağlayabileceği ve kazan-kazan ilkesi temelinde bir STA için müzakerelerin yapılacağını ifade ederek, şunları söyledi:
"Biz kendi ülkemize azami fayda ve avantaj sağlamaya çalışacağız. Onlar da kendi ülkeleri için masaya taleplerini koyacaklar. Yani iki taraf da bu taleplerde anlaşamazsa zaten anlaşma olmaz. Mevcut serbest ticaret anlaşması devam eder, sanayi ürünlerinde. Ama iki ülkenin de kazan kazan ilkesiyle ticaretlerini artırabileceği bir ortam ve şartlar oluştuğu takdirde de anlaşmaya varılır."
Bolat, Türkiye'nin Birleşik Krallık ile turizm haricinde dahi 5 milyar dolarlık hizmetler ticareti bulunduğunu belirterek, üçüncü ülkelerdeki müteahhitlik hizmetlerinde her iki ülke firmalarının birlikte çalışması noktasında iki ay önce İstanbul'da bir niyet mektubu imzalandığını anımsattı.
Bu kapsamda Türk ve İngiliz firmalarının birlikte iş yapmasının teşvik edileceğini dile getiren Bolat, "Yine, Birleşik Krallık resmi İhracat Kredi Kuruluşu (UKEF) Türkiye'de demir yolu projeleri ve yenilenebilir enerji gibi bazı önemli projelere 4 milyar dolar civarında finans desteği verdi. Bu da ülkemizde bu projelerin tamamlanması açısından büyük önem arz ediyor. Kendilerine bu iş birliğinin devamını istediğimizi belirttik." diye konuştu.
- 20 milyar dolar hedefi
İki ülke arasında 19 milyar doları bulan ticaret hacminin dünya ticaretinin küçüldüğü ve küresel ekonominin durgunluk içinde olduğu bir dönemde gerçekleştiğini belirten Bolat, "İlk planda bu seneki hedefimiz 19 milyar doları aşarak karşılıklı ticarette 20 milyar dolara ulaşmak." dedi.
- "Türkiye'nin savunma sanayi üretimi ve ihracatı 5 yılda geometrik hızla büyüyecek"
Ticaret Bakanı Bolat, Türk Hava Yollarının Airbus'a verdiği uçak siparişini anımsatarak, bazı modellerin ağırlıklı İngiltere'de yapılacağını ve bazı uçaklarda İngiliz motor şirketinin motorlarının bulunacağını belirterek, "Dolayısıyla İngilizler Türkiye ile ekonomik ilişkilerin artmasına büyük önem veriyor." ifadesini kullandı.
Türkiye'nin de savunma sanayisi ürünlerinde Avrasya'da önemli bir üretim ve tedarik ülkesi haline geldiğine işaret eden Bolat, şöyle konuştu:
"Türkiye dostlarına ya da kendisinden ürün almak isteyenlere 'sana şunu dayatırım ya da ambargo uygularım' gibi dostane olmayan yaklaşımlar hiçbir zaman uygulamıyor. Bu anlamda da Türkiye güvenilir bir tedarikçi ve satıcı ülke konumunda. Savunma sanayimizin önünde daha çok güzel günler var. İnşallah daha büyük hedeflere ulaşacağız. Önümüzdeki 5 yıllık süreçte Türk savunma sanayisi üretimi ve ihracatı adeta geometrik bir hızla büyüyecek, gelişecek ve ülkemize de teknoloji ve katma değer katacak. Aynı zamanda savunma sanayisinde, ihracat pazarlarında ürün ortaya koyduğunuz ve bu da alıcı bulduğu zaman, ülkenizin genel sanayisine çok büyük değer veriliyor."