Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, "Son çeyrek büyümesinde Türkiye'nin doğal büyüme oranı dediğimiz yüzde 5'leri göreceğimiz bir çeyrek ile yılı inşallah kapatıp 2020'de bu ivmenin daha da üzerine koyarak çok güçlü bir 2020 yılını hep birlikte yaşayacağız." dedi.
Albayrak, Rize Ticaret Borsası'nda düzenlenen "Türkiye İçin Değişim Başlıyor-Rize İş Dünyası Bulaşması" başlıklı toplantıda yaptığı konuşmada, iş dünyası buluşmalarının altıncısını Rize'de gerçekleştirdiklerini anlattı.
Rize'de bulunmaktan memnuniyet duyduğunu ifade eden Albayrak, son altı yıldır büyük ve güçlü Türkiye mücadelesinin en yakın tanıklarından birinin Rize olduğunu söyledi.
Son altı yılda Türkiye'yi hedeflerinden, ideallerinden uzaklaştırmak için devreye alınan birçok kirli planın sonuncusunun ekonomik alanda olduğunu belirten Albayrak, şunları söyledi:
"2013 Gezi'den itibaren resmi çok doğru okumak lazım. 2013 Haziran'dan beri fiili bir savaşta aslında Türkiye. Gezi, 17/25, FETÖ darbe planı, DAEŞ, YPG, PYD, PKK tüm siyasi mücadeleler Türkiye 6 yıldır fiili bir savaşta ve son 1-1,5 yıldır ekonomi alanında. Özellikle Ağustos 2018'de başlayan. Biz dediğimizde bir kısım toplum inanmadı ama faili meçhul değil de faili ifade edince herhalde. Türkiye'ye yönelik bu operasyon özelinde faili ifade edince bir kesim anlamıştır. İşte tüm bu başlayan tehdit, şantaj, yaptırım, spekülatif manada finansal kur özelindeki saldırılarla büyük bir cendereden sonra milletimizin desteği ve cumhurbaşkanımızın liderliği ve feraseti, ekonomi yönetimindeki tüm bu arkadaşlarımızın fedakar mesaisi ile bu süreçten çıktık. Kimsenin beklemediği bir sürede kimsenin ihtimal vermediği bir başarı ile tarihimizin en büyük ekonomik saldırı sürecini elhamdulillah geride bıraktık."
Devreye alınan ekonomik planlar, reform adımları ve başta reel sektör olmak üzere toplumun tüm kesimlerine sunulan finansman paketleri ile bu sürecin etkilerini yavaş yavaş gidermeyi başardıklarına değinen Albayrak, "Piyasalardan zaten bunu görmeye başladınız. Birileri diyor ki 'Her şey çok mu iyi?' Hayır, yeni başladık. Daha yeni yeni süreç. Önümüzdeki her ay daha iyi olacak. Faizlerde, enflasyonda, piyasa likiditesinde, piyasadaki iş faaliyet tüketim anlamında, sadece güven endekslerinde değil, kapasite kullanım oranlarında değil tüm çerçevede." diye konuştu.
"Bir yıl öncesinden çok daha iyi bir noktaya geldik" Türkiye için birilerinin felaket senaryoları çizdiğini, rekor küçülme tahminlerin yapıldığını, IMF'nin adres gösterildiği bir süreçten Türkiye'nin IMF'siz çıktığını kaydeden Albayrak, "IMF ile anlaşın.' diyorlardı. Arjantin ile aynı kefeye konuluyordu. 'Arjantin gibi sizde anlaşın.' deniliyordu. Tüm bu süreçten elhamdulillah, tüm makro ekonomik göstergelerde bir yıl öncesinden çok daha iyi bir noktaya geldik." dedi.
IMF ile anlaşan Arjantin'in aradan bir yıl geçmesine rağmen, yakından takip edenler tarafından durumunun bilindiğine işaret eden Albayrak, konuşmasına şöyle devam etti:
"Türkiye kimseden bir kuruş almadı. Özellikle 'Kur, faiz ve enflasyon üçgeninden Türkiye çıkamaz. Bırakın birinden çıkmayı, birinden birini düşürmeyi, üçünün aynı anda yükselişini bile engelleyemez.' diyorlardı bir yıl önce. Bir yıl önce ekim ayı itibarıyla TÜFE yüzde 45, ÜFE yüzde 25'di. Piyasa faizleri yüzde 40'ları gördüğü dönemleri yaşadık. Her sıkıntılı süreçte karşımıza çıkan ve ağızlarından kötüden başka söz duyulmamış çok ciddi bir güruh elhamdulillah duvara tosladı. Enflasyonda yüzde 25 seviyelerinden, yüzde 45 seviyelerinden yüzde 8,5 seviyelerini yakaladık. Kasım-Aralık hedefimiz yıl sonu baz etkilerinin inşallah 12'nin de altı ile yıl sonu hedefini kapayacağız. Cari açık özelinde tüm bu sorunun dengelenme sürecinin dünyaya parmak ısırtacak bir başarı hikayesi ile Cumhuriyet tarihinin cari fazlasını verdik. İhracatçı ve üretici bu hassas dönemin önemini biliyor."
Türkiye'nin 2009 finansal krizinde kendi krizi olmamasına rağmen ekonomisinin yüzde 4,7 küçüldüğünü anımsatan Albayrak, şunları kaydetti:
"Bir çeyrekte eksi 14,3 küçüldü. Yüzde 14-15-16'lar işsizlik nerelere çıktı. İhracatımız 2008'de 130 milyar dolardan 2009'da 100 milyar dolara düştü. Yüzde 30 daralma yaşadı. Bu kadar ağır bir etkisi olmasına rağmen. Son bir yıldır Türkiye'de ihracatın arttığı, ithalattaki köpüğün azaldığı ve karşılama oranının yüzde 80-90'lara çıkarak cari dengelenme açısından çok önemli bir başarı ortaya koyduk. Kimseye muhtaç olmadan, tamamen finansal piyasaların sınırları içerisinde borç yönetimimizi de elhamdulillah başarılı bir şekilde gerçekleştirdik ve reel sektörümüze avantajlı finansman tüm bu destekler ve paketleri sunduk. Sürecin zor olduğunu bildik ama Allah'ın izni bu milletin duruşu ile altından kalkacağımıza hiçbir zaman şüphemiz olmadı."
"Yılı inşallah pozitif bir büyüme ile kapatacağız" Türkiye'de bazı kesimlerin yıllık yüzde 3 küçülme beklediği yönündeki açıklamalarının gerçekleşmediğini anlatan Albayrak, şu görüşlerini paylaştı:
"Yılı inşallah pozitif bir büyüme ile kapatacağız. Yüzde 1'ler, 0,5'ler konuşuluyor. Esas buradaki güçlü ivmelenme dediğimiz konu ki son 3-4 aydır bunu çok net görüyoruz. Faizlerin dramatik düşüşü. Birileri için dramatik bizim için güzel bir şey reel sektör için. İşte 3,5-4 ay önce yüzde 25-26'lardan bugün yüzde 10-11-12'lere düştü. Daha da düşecek. Tüm bu iyileşme ile birlikte eylül, ekim, kasım aylarında ki özellikle son çeyrekte inşallah yüzde 4, yüzde 5 büyümeleri göreceğiz. Çünkü, ekim ve kasım ayları gelen datalar ciddi bir şekilde gelen rakamlar istihdamda eylülde çok iyi bir rakam yakaladık. SGK kayıtlarına baktım, gayet iyi. Ekim'de devam ediyor. Kasım inşallah önümüzdeki ay kabaca SGK kayıtlarına bakacağız. Toparlanma sadece güven endekslerinde ve diğerlerinde değil, gayet net bir şekilde takip ettiğimiz çerçevede toparlanmayı görüyoruz. Bu da inşallah son çeyrek büyümesinde Türkiye'nin doğal büyüme oranı dediğimiz yüzde 5'leri göreceğimiz bir çeyrek ile yılı inşallah kapatıp 2020'de bu ivmenin daha da üzerine koyarak çok güçlü bir 2020 yılını hep birlikte yaşayacağız. "
Türkiye'nin başarısının uluslararası alanda dile getirilmeye başlandığına vurgu yapan Albayrak, başarının yaşanan Barış Pınarı Herekatı ile sağlandığını kaydetti.