İçişleri Bakanı Efkan Ala, NTV'de katıldığı canlı yayında gündeme ilişkin değerlendirmede bulundu, soruları cevapladı.
Elazığ, Van ve Bitlis'teki terör saldırısına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Ala, Elazığ'da bir minibüsle yapılan saldırının bir intihar saldırısı olduğunu, 3 polisin şehit olduğunu, 115'i polis 217 kişinin yaralandığını, bunlardan 83'ünün hastanelerde bulunduğunu, bir kişinin hayati tehlikesinin olduğunu söyledi.
"Biz bir olay olduğu zaman 'hangi tedbirler alınsaydı bu olay olmazdı' sorusunu sorarak bu meseleyi inceliyoruz"Olayla ilgili bir kişinin gözaltına alındığını ifade eden Ala, olayın berraklaştığını, PKK'nın aracı nereden aldığı, nasıl getirdiği, nereye götürdüğü, o gün güvenlik birimlerinin hangi tedbirlerin aldığı, hangi istihbari bilgilerin oraya ulaştığına dair birtakım hususların ortaya çıktığını belirtti. Ala, şunları kaydetti:
"Çalınmış araçlardan iki plakanın, plakası da verilerek Diyarbakır'dan Elazığ'a istikametine doğru gideceğine dair bir istihbari bilgi ulaşıyor. Bazı tedbirler alınıyor, yol aramaları yapılıyor. O plakalı araç değil de bu araç gelmiş patlatmış. Böyle bir ihbar da geldiği halde, plakası değişik olabilir, değiştirilmiş olabilir, aynı plakalar olmayabilir, nasıl yol buldu da girdi? Bunun için de soruşturmacı görevlendirdim. Müfettişler de olayı incelemeye başladı. Şimdiki bilgi Arıcak üzerinden, ana yollardan değil de, köy yollarından gelmiş. Oradaki bir kameraya takılıyor ama tabii bu plaka bildirilmiş plaka değil. Biz bir olay olduğu zaman 'hangi tedbirler alınsaydı bu olay olmazdı' sorusunu sorarak bu meseleyi inceliyoruz. O nedenle de yüzlercesi yakalanıyor ama yakalanamayan birisi de gidip patlamayı yapıyor."
Van'daki saldırıda yaralanan bir polisin daha sabah saatlerinde şehit olduğu bilgisini veren Ala, şehit sayısının 4'e çıktığını, 2'sinin polis, 2'sinin ise sivil olduğunu bildirdi.
Ala, Van'da minibüsü patlatanın yaralı olarak gözaltına alındığını, o konuyla ilgili incelemenin devam ettiğini, saldırıda 67 kişinin yaralandığını, 21'inin polis olduğunu dile getirdi.
Ala, teröristin kimliğinin belli olduğunu, terör saldırısını düzenleyen kişinin Türk vatandaşı olduğunu ifade ederek, terör örgütlerinin yardımlaştığını bildiklerini kaydetti.
"İstihbarat birimleri yeniden ele alınıyor"15 Temmuz'dan sonra istihbaratın yapılandırılması konusundaki çalışmalara ilişkin soru üzerine Ala, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bizim şu anda emniyette daire başkanlığı seviyesinde bir istihbarat örgütümüz var. Bu İstihbarat Daire Başkanlığı'nda 17-25 Aralık'tan önce yaklaşık 7 bin çalışandan 6 bin 500'ü FETÖ mensubuydu. Onların hepsi temizlendi, başka yerlere tayin edildi, gönderilenler oldu, çıkarılanlar oldu. Buranın durumu yükseltilecek, belki daire başkanlığından başkanlık seviyesine, şimdi çalışıyoruz. Jandarmadaki istihbarat başkanlığımız da yeniden yapılanacak, içerideki kişilerin performansı değerlendirilecek, bu yapılara ait olanlara izin verilmeyecek ve onlar değiştiriliyor. İçişleri Bakanlığındaki istihbarat birimlerinin hepsinin hem yapısı hem teşkilat şeması hem de fonksiyonları yeniden ele alınıyor. Burada çeşitli alternatifleri hem Cumhurbaşkanımıza hem de Başbakanımıza sunacağız. Hükümetle alacağımız kararlarla da sonuca ulaşacağız."
MİT'te yapılacak değişikliklere de değinen Ala, "MİT'in yapısı, fonksiyonu, içeride ve dışarıda yaptığı istihbari çalışmaların eksiği, fazlası ele alınıyor. Bundan sonra bir de gerçekten aldığı istihbaratı değerlendirecek, koordinasyonu çok daha etkili bir biçimde yapacak olan bir kurumsal yapı ihtiyacı gözüküyor, bu da sağlanacaktır. Devletin istihbarat örgütlerinin aldığı istihbaratı değerlendirip politikaların oluşmasına katkıda bulunacak, yol gösterecek, ne olup bittiğini aktaracak bir kurum, bir koordinasyon birimi oluşacaktır. Buna ihtiyaç var." açıklamasını yaptı.
Bakan Ala, devletteki istihbarat teşkilatlarının birden çok, ayrı ayrı güçlü olmasında fayda bulunduğunu, bu sayede birbirlerini kontrol edebileceklerini vurguladı.
"81 il emniyet müdüründen 17-25 Aralık geldiğinde 74'ü bunlardandı""Emniyet teşkilatındaki ihraçlara" ilişkin soru üzerine Ala, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kripto olarak gizlenmiş, yeni soruşturmalarla ortaya çıkan 50-60 kişi oluyor. Şimdi çok ciddi örgütle karşı karşıyayız. Buna söylenebilecek en son tanımlama 'cemaat' olabilir. 'Gizli ve bir istihbarat örgütü gibi kurgulanmış' gibisi fazla, öyle kurgulanmış, istihbarat örgütlerine taş çıkartacak biçimde kurgulanmış. Düşünün ki bir jandarma yüzbaşısı verdiği ifadede diyor ki '15 Temmuz'dan bir hafta önce soyadını bilmediğim bir abiden, Osman diye bir abiden aldım talimatı, gittim bu işleri yaptım.' Böyle bir şeyi sizin hafızanız alabilir mi? Yüzbaşı seviyesine gelmiş bir insan, soyadını bilmediği birinden talimat alıyor."
Özel kurgulanmış, dizayn edilmiş örgütün, terör örgütüne dönüştüğünü ifade eden Ala, "Milletin malını, mülkünü, insan kaynağını heba etmiştir. Akıl seviyesini görüyorsunuz, ilkokulda bir buçuk yıl okumuş, ilkokulu bile dışarıdan bitirmiş, hiçbir sağlıklı muhakemesi olmayan bir kişi üzerinden Türkiye'yi dizayn etmek için oluşturulmuş bir örgüt ile karşı karşıyayız." dedi.
Açığa alınanların çok sayıda olduğunu belirten Ala, 17-25 Aralık'ta görev almış olanların hepsini ihraç ettiklerini, görevden aldıklarını anımsatarak, şunları kaydetti:
"Şu rakamı vereyim, 81 il emniyet müdüründen 17-25 Aralık geldiğinde 74'ü bunlardandı. Onların hepsini görevden aldık. Daire başkanlarının aşağı yukarı yüzde 90'ı bunlardandı. Onları da aldık. Soruşturma açtık 5 bin civarında kişiye. Bunların önemli bir kısmı çok zaman alıyordu. Yasa çıkardık ve o zaman Polis Kolejini kapattık. Güvenlik Fakültesi vardı, onu kapattık. Öğrencilerini dağıttık. 35 bin polisin birimlerini değiştirdik. Operasyonel birimlerdeki polislerin tamamını değiştirdik. Hatta bir kısmına yasa çıkardık, emekli ettikten sonra dava açıp kazanıp geri geldiler. Onlar için tekrar düzenlemeler yaptık. Çünkü yargıyı da ele geçirmişlerdi. Bunların hepsini değiştirmiş olmamızın 15 Temmuz gecesi polisin aldığı tutumla ne kadar isabetli bir vaziyet etme olduğu ortaya çıktı."
"Bu kişinin yakalanması için çaba gösteriyoruz"Güçlerin, barış döneminde sivil otoriteye, halka tehdit oluşturmayacak şekilde kurgulanması gerektiğine değinen Ala, "Bunun yolu da, güçleri ayrı ayrı dengelemektir. Ayrı ayrı yerlere bağlamaktır. İngiltere'de de böyledir, Amerika'da da böyledir, Fransa'da da böyledir. Bu şekilde dizayn ettiğinizde, ayrı ayrı güç birimleriniz olur. Silahlara sahip birimleriniz olur. Ne zaman bir ihtiyaç duyulursa, birer çatı altına gelirler ve ülkeyi savunurlar. MİT'in elinde olan birkaç füze, bizim işimize yaradı, hemen Meclis'e gönderdik. Hakan Fidan'ı aradım, Külliye'ye gönderdik. Onlar bombalarken atıldı, müdahale edildi, o müdahalenin çok önemli etkisini gördük. Biz ülkenin geleceğini, milletimizin bekasını, bazı görevlerde olan insanların inisiyatifine ve iyi niyetine terk edemeyiz." değerlendirmesinde bulundu.
FETÖ'nün "hava kuvvetleri" imamı Adil Öksüz'ün yakalanması için emniyet ve jandarmada iki ayrı ekibin kurulduğunu belirten Ala, "Onlar şu anda çalışmalarına devam ediyor. Henüz yakalanmadı. Bir şey diyemeyiz. Ciddi bir biçimde her tarafta bu kişinin yakalanması için çaba gösteriyoruz." dedi.
Özel harekata alınacak polisler"Özel Harekat polisi olmak için gereken şartlar arasından KPSS şartının çıkarılması ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun bu duruma ilişkin eleştirilerinin" anımsatılması üzerine Bakan Ala, şöyle konuştu:
"Meclis Başkanvekili'ni arayarak Sayın Genel Başkan'a bilgi versinler diye kendilerine izah ettim. Orada, bilgilendirme eksikliği de var diyelim. 10 bin kişiyi şu an itibarıyla normal polis memuru ilana çıkmışız. KPSS'den 60 ve yukarı alanlar müracaat ediyor. Ama özel harekate alacağımız polis adaylarından KPSS'yi kaldırdık, askerlik yapma şartı arıyoruz. Normal polis için müracaat edenler için askerlik şartı da aramıyoruz, KPSS şartı arıyoruz. Ama özel harekat için ilana çıkacağız. İlanda askerlik şartı arayacağız, KPSS şartı aramayacağız. Geçtiğimiz nisan ayında 'özel harekat için 4 bin kişi alacağız' dedik ve ilana çıktık. KPSS şartı 50 aradık. '50 ve üzeri alanlar müracaat edebilir' dedik. 4 bin kişi için 7 bin kişi başvurdu. 7 bin kişi, fiziki yeterlilik elemelerinden sonra elinizde seçenek hiç kalmıyor. Biz burada 10 bin kişi alacağız, isteriz ki 100 bin kişi başvursun. İçerisinden seçme imkanımız olsun. Tamamen seçme imkanını çoğaltmak için yapılmış bir düzenlemedir. Daha önce yaptığımız veriler, bize yeterli başvuru olmayacağını söylüyor. Onun için bunu çoğaltalım diye böyle bir yöntem izledik. Ama bundan sonrasında, böyle bir ilan yaparken, önce KPSS şartını koyarız, bir hafta buna bakacağız, yeterli başvuru olmazsa da KPSS'ye girmemiş olanlardan da başvuru alacağız diye daha iyi bir seçeneği milletimize sunabiliriz. Ama burada da verdiğim rakamlar durumu gösteriyor. Çünkü özel harekat hem eğitimi zor hem de görev yaptığı alanlar tamamen saha."