Başbakanlıktaki görüşmede konuşan Bakan Akar, gösterilen ev sahipliği için teşekkür etti, özel ve anlamlı bir günde KKTC'de bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Ada'daki gelişmelerin yakından takip edildiğini vurgulayan Bakan Akar, şunları söyledi:
"Türkiye, garantör bir ülke. Dolayısıyla burada bizim garantörlük hakkımız ve sorumluluklarımız var. Bunları en iyi şekilde yerine getirmeye çalışıyoruz. Garantörlüğe bağlı olarak kader birliği yaptığımız ve milli davamız olan Kuzey Kıbrıs Türk halkının siyasi eşitliği ve güvenliği bizim için vazgeçilmez bir husus. Bu konu üzerinde bize düşen ne varsa hem siyasi, diplomasi alanında hem de TSK olarak bunların hepsini eksiksiz, aksaksız yerine getirmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Herhangi bir şekilde bizim müzakere konusunda bir dayatmamız da dışlamamız da yok fakat 'yeni bir müzakere başlatıyoruz, yeni bir çalışma yapıyoruz' deyip de sonuçları olmayan birtakım süreçlerin de hiçbir tarafa yararı olmadığını değerlendiriyoruz. Sonuç odaklı çalışmaların gerçekten ihtiyaç olduğunu değerlendiriyoruz.
Garantör ülke Türkiye olarak, TSK olarak biz hep barıştan yanayız. Bunda çok samimiyiz. İyi komşuluk ilişkileri, uluslararası hukuk çerçevesinde problemlerin barışçıl yol ve yöntemle çözülmesinden yanayız. Diğer taraftan ilave etmek ihtiyacı duyuyoruz, bu konuda kimsenin yanlış hesap yapmamasını da altını çizerek belirtmek istiyoruz. Hiçbir oldubittiye de müsaade etmemiz söz konusu değil. Kıbrıs bizim milli davamız. Kuzey Kıbrıs halkı ile Kıbrıs Türkleri ile bizim kardeşliğimiz kader birliğidir ve ondan vazgeçmemiz, taviz vermemiz söz konusu değildir. Bizim dileğimiz barışçıl yol ve yöntemlerle uluslararası hukuk çerçevesinde buradaki halkımızın siyasi eşitliğinin görülmesi, güvenliğinin sağlanması ve hayatının müreffeh devamı. Temennimiz, dileğimiz budur."
KKTC Başbakanı Ersin Tatar
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Başbakanı Ersin Tatar da Akar ve komutanları ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Türk askerinin 45 yıl önce Kıbrıs'a barış getirmek için geldiğini, geçen 45 yılın sonrasında KKTC'nin yoluna güçlenerek devam ettiğini belirten Tatar, "KKTC devletinin yaşamı, güçlenmesi Türklük dünyası için, bu coğrafyada hak ve çıkarlarımızın korunması için önemli bir devlet haline gelmiştir." dedi.
Güçlü bir ekonomi ve halka daha fazla refah esenlik verebilmek için çalıştıklarını dile getiren Tatar, Türkiye'nin desteğinin önemine işaret etti.
Kıbrıs Türk halkının Türkiye'ye ve TSK'ye güveninin "tam" olduğunu vurgulayan Tatar, "Bu ülkede şu anda barış varsa gerek kuzeyde gerek güneyde Türk ordusunun buradaki mevcudiyetine bağlıdır. Aksi takdirde burada çok karışık işler olabilirdi." diye konuştu.
Yavuz sondaj gemisini ziyaret ettiklerini hatırlatan Tatar, "Doğu Akdeniz'de böyle faaliyetlerde bulunmak her ülkenin yapabileceği bir iş değildir." dedi.
Ada'daki sürece de değinen Tatar, şunları kaydetti:
"Bizim değerlendirmemiz; gerçekten Kıbrıs Türk halkı çok sabretmiştir, çok mağdur olmuştur. Gerek ekonomik bakımdan gerek siyasi açıdan. Şu anda artık bize göre federal temelde bir sürecin çok da umut verici olduğunu düşünmüyoruz çünkü çok zaman harcandı, fedakarlıklar yapıldı. Kıbrıs'ta eğer bir anlaşma süreci tekrar başlayacaksa sonuç odaklı ve aynı zamanda sadece federal temele değil, başka alternatif düşüncelerin de mutlaka masada olması gerekmektedir. Bu anlayışla ancak bir müzakere süreci tekrar başlatılabilir. Aksi takdirde ucu açık ve bizi maceraya götürecek, AB tehlikesi ile Kıbrıs Türk halkını Türkiye'den kopartma, Türkiye'nin garantörlük haklarını sulandırma gibi oyunlara Kıbrıs Türk halkı gelmez, gelmeyecektir diye düşünüyoruz."
Öte yandan Bakan Akar ve komutanlar, KKTC Meclis Başkanı Teberrüken Uluçay ve KKTC Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay ile de görüştü.