MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında konuştu. Bahçeli, Erdoğan'a ağır sözlerle yüklendi.
MHP lideri Devlet Bahçeli, Meclis'te düzenlenen grup toplantısında partililere hitap etti.
"MHP KUŞATMAYI YARA YARA GELİYOR"
Önümüzdeki seçimler için "MHP kuşatmayı yara yara geliyor" diyen Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü;
"Sözümüz söz, herkesi kucaklayacağız. Sözümüz söz, Türkiye'yi kurtaracağız, istikrar ve düzeni tesis edeceğiz. Biz 17-25 Aralık'ın diliyle konuşanlara, 19 Mayıs'ın ruhuyla, 29 Ekim'in diliyle cevap vereceğiz."
EMEKLİMİZE YAN BAKANDAN HESABINI SORACAĞIZ
İşte Bahçeli'nin açıklamalarından satırbaşları;
Hiç kimse emeklilerimizi yabana atmamalı, işe yaramaz görmemeli, külfet olarak değerlendirmemelidir.
Emeklilerimizin bir hevesi, bir hedefi vardır; o da ömrün son demlerinde rahata ve huzura kavuşmaktır. MHP'nin de bir hayali ve iddiası vardır; bu da haram sultasına son vermek, ihanet saltanatının hayat damarlarını kesmek, emeklilerimizin yüzünü güldürmek, talihlerini güzelleştirmektir. Allah'ın izniyle bunu yapacağız. Emeklimize yan bakandan, sinsi sinsi dudak bükenden misliyle hesabını soracağız.
AHLAKSIZ YÜZLERE TÜRKİYE'Yİ TESLİM ETMEYECEĞİZ
Yeminler çiğnenmek için değil tutmak içindir. Varsın birileri yeminlerini yutsun. Mutlaka ki MHP ne diyorsa yapacak, Rabbim izin verdiği sürece hayata geçirecektir. Vaatler sabahları esen meltem rüzgarları gibi değil, hillale yıldızın kader ortaklığı gibidir.
Vaatler sabahları esen meltem rüzgarları gibi değil; hilalle yıldızın sonsuzluğa akan kader ortaklığı gibidir. Yanlışta direten ahmaklara,yolsuzlukta debelenen anarşist ruhlara,haram ve hıyanette çırpınan ahlaksız yüzlere Türkiye'yi teslim etmeyeceğiz.
EMEKLİ DARBOĞAZDADIR
Rahmetle andığımız büyük düşünür Kaşgarlı Mahmut der ki, "dil ile düğümlenen diş ile sökülemez." Emeklilerimizin iç yaralayıcı halleri istismar diliyle bağlanmanın, sakat icraatlarla ötelenmenin sonucudur. Emekli darboğazdadır. Emekliler peri perişandır. AKP zulmü emeklilerimizi adeta kavurmakta, hayatlarından bezdirmektedir. Parklar, caddeler, sokak araları, cami avluları mutsuz emeklilerle taşmaktadır.
3 kuruşla gün geçiren emeklilerimiz, 65 yaş aylığı alan mağdurlarımız unutulmuş, kenara itilmiştir. Bunun ne inançlarımızda, ne de milli kültürümüzde yeri vardır. 2015 Ocak itibariyle asgari ücretle yaşayan kardeşlerimiz 949 liraya mahkumdur. Memur emeklimiz, 118, SSK emeklimiz 1071, Bağkur emeklimiz ise 831 lirayla ayakta kalmanın çarelerini aramaktadır.
EMEKLİLERİMİZİN ALAYI AÇLIKLA BOĞUŞMAKTADIR
Dört kişilik bir ailenin yeterli beslenmesi için yapması gereken gıda harcaması aylık 1256 liradır. Bu tutar aynı zamanda açlık sınırıdır. Bu durum karşısında içim yanarak belirtmem gerekirse emeklilerimizin alayı açlıkla boğuşmaktadır. İtirazı olan, bahane arayan varsa diyorum ki Halep oradaysa rakamlar buradadır. Giyim, kira, elektrik, su, yakıt, ulaşım, sağlık vb ihtiyaçlar için yapılması zorunlu harcama 4093 liradır. Buna göre emeklilerimize ek olarak milyonlarca çalışanımız da yoksulluk pençesi altındadır.
EMEKLİMİZİN HER LOKMASI PAHALANMIŞTIR
Emeklilerimizin cebine giren her kuruş zam faize, vergiye gitmektedir. Doğrudur 2002'ye maaşları kağıt üstünde artmıştır. Fakat gerçekte hiçbir anlam ve sonucu olmamıştır.
Bırakınız kıymayı, kuşbaşını ve diğer gıda ürünlerini AKP ekmeği dilim dilim azaltmış, emeklimizin sofrasını yağma etmiştir. Emeklimizin her lokması 12-13 yıl içinde pahalanmıştır. Neden, çünkü AKP emekliyi borca batırmış, krize sokmuş, elinde avucunda ne varsa gasp etmiştir.
EMEKLİDEN ALINAN AYAKKABI KUTUSUNA GİRMİŞTİR
Normal görmeyeceğimiz bu durum ayıptur, günahtır, zalimliktir. 17-25 Erdoğan kendisine eski parayla 1 katrilyon 370 liraya bir saray yaptırmıştır.
Emeklimizden alınan ayakkabı kutusuna girmiştir, yatak odalarından çıkmıştır. Rüşvetçiler götürmüş, emeklimiz batmıştır. Emekli kardeşim, sana diyorum, sana sesleniyorum. Susarsan, durursan, korkarsan, kanarsan, tepki vermezsen cebine giren karanlık eller daha da azacaktır. Emeklimizin maaşı kaçak sarayın karanlık 1150 odasına gömülmüştür.
Emekli kardeşim, çok istediğin halde torununa harçlık veremiyor, çocuklarına yardım edemiyor, boynu bükük geziyorsun. Kiradan kurtulamıyor, bir göz ev alamıyorsun. Bunları kabul etmiyor, emeklilerimizin sorunlarının çözümsüz ve sürüncemede bırakılmasını tüm gücümle reddediyorum.
SÖZÜMÜZ SÖZ TÜRKİYE'Yİ KURTARACAĞIZ
Emekli kardeşim hüzünlenme, MHP kuşatmayı yara yara geliyor. Türk milleti bu kez gür bir sedayla MHP diyor. Millet ayağa kalkıyor. Zorba ve kara düzeni kaldırmak için MHP yıldırım gibi çakıyor. Unutma kaderin üzerinde bir kader vardır. AKP'yi kovacak gücün kaptan köşkünde 3 hilal pırıl pırıl parlamaktadır.
Sözümüz söz, herkesi kucaklayacağız. Sözümüz söz, Türkiye'yi kurtaracağız, istikrar ve düzeni tesis edeceğiz. Biz 17-25 Aralık'ın diliyle konuşanlara, 19 Mayıs'ın ruhuyla, 29 Ekim'in diliyle cevap vereceğiz.
FAŞİZM BU TOPRAKLARDA KÖK TUTMAMIŞTIR
Türk milleti kutlu bağrından hiçbir zaman Führer, firavun, çar, kayzer, Duce çıkarmamış. Çıkmasına da müsaade etmemiştir. Faşizm ve despotizm bu topraklarda asla kök tutmamıştır. İmparatorluk tarihimizde bile istişare ön planda tutulmuş, padişahların tahta çıkış serüvenleri bir kurala bağlı kalmıştır. Türk milleti parlamenter sisteme doğru kademe kademe mesafe almıştır.
ERDOĞAN'DAN CUMHURBAŞKANI OLMAZ
Kaçak ve karanlık sarayda oturan Erdoğan, anayasayı delik deşik etmiş ve sicilinde beyaz nokta kalmamıştır. 10 Ağustos 2014 öncesinde defalarca Erdoğan'dan cumhurbaşkanı olmaz demiştim. Aynı görüşteyim, Erdoğan'dan cumhurbaşkanı olmaz. Cumhura baş olmaz bu zihniyete asla yakışmaz. Diyeceksiniz ki "ama Erdoğan şu anda o koltukta oturmaktadır." Milli vicdanlarına sığmayacak kadar Türk milletini AKP'ye oy veren vermeyen şeklinde ayırıp, tarafsızlığı bilerek gözden çıkaran bu adamdan cumhurbaşkanı olur mu?
ERDOĞAN'A KİM JONG BENZETMESİ
Kendine cumhurbaşkanı diyen bir şahıs nasıl olur da Kırşehir'de ve TÜMSİAD genel kurulunda bir siyasi parti için oy istemiştir. Demokrasiyle yönetilen herhangi bir ülkede bu tip bir küstahlığa nasıl tahammül edilecektir?
Kuzey Kore'ye bakınız. Görünüş haricinde Erdoğan'ın tıpkısının aynısını göreceksiniz. Körfez ülkelerine, Sudan ve bazı Afrika ülkelerine bakınız, Erdoğan benzerlerini mutlaka bulacaksınız.