Devlet Bahçeli'nin konuşmalarından satır başları;
Gözü yaşlı mazlumları selamlıyor. Bilsinler ki yalnız değiller. Bilsinler ki çaresiz değiller. Bilsinler ki sahipsiz değiller.Gazze'deki masumlar için ayaktayız, Beytüllahim'deki mağdurlar için arayıştayız. Türk ve İslam yurtlarının feryatlarından dolayı yaslıyız. Yaşanan her acının karşısındaki haysiyet kalesiyiz. Çünkü biz büyük Türk milletiyiz. Çünkü biz İslam'ın canla, kanla harcı karılmış sürüyüz.
Müslüman Türkler olarak dilsiz şeytanlığı ayaklarımızın altına alıp ezeceğiz. Kudüs kan ağlıyor, Mescid-i Aksa bu yüzden hüzünlü. Filistinli kardeşlerim bu sebeple mazlumdur. Kudüs imanımızın itibarıdır. Ancak gitti demekle gitmez, düştü demekle düşmez. ABD tek kelimeyle yangına körükle gitmiştir. ABD Başkanı, skandal bir kararla büyükelçiliğini Kudüs'e taşımıştır. ABD Başkanı bu hakkı nereden almıştır? Bu düşmanlık değil midir?
Tüm dünyanın gözü Kudüs'e sabitlenmiştir. Bölge adeta barut fıçısıdır. Ortadoğu'daki istikrarsızlık daha da şiddetlenecektir. Görünen yakın gelecek maalesef budur. Siyonizmin lobi çalışması, Trump'ın densizliği, Netanyahu'nun cani politikaları zehirli meyvesini vermiştir. Kıyamet günü senaryolarına derinlik katılmıştır.
14 Mayıs, terörist devlet İsrail'in karanlık yüzünün tescillendiği gündür. Trump, siyonizmin maşalığına talip olmuştur. Gazze'de dram vardır, acı vardır. İsrail bebek katilidir. İsrail engelli, sivil, silahsız insanlara silah sıkacak bomba atacak kadar kudurmuştur. İsrail'i ve zulmünü lanetliyorum. ABD'yi kınıyorum. Netanyahu ve çetesi döktükleri kanların bedeli ama bu dünyada ama mahşerde ödeyeceklerdir. Zulüm, yapanın yanına kar kalmaycaktır.
Hani Riyad, hangi delikte Abu Dabi, nereye kayboldu Kahire? Kaçak güreşiyor, cılız kınama mesajlarıyla durumu kurtarmaya çalışıyorlar. Alayına yazıklar olsun. Korkaklık bunların ruhuna işlemiş, işbirlikçilik bunların karakteri haline gelmiştir.