Bahçeli, MHP TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Görevimiz Cumhuriyeti, demokrasiyle taçlandırmaktır" sözlerini sarf ettiğini anımsattı. İddiasını ispat edecek bir siyaset ve hayat gerçeğinden bahsetmenin mümkün olmadığını kaydeden Bahçeli, "Çelişkiler içinde bocaladığından yanlışı savunacak gerekçe imalinde mola vermeden ilerlemektedir. Cumhuriyet, demokrasi olmadan nasıl yaşayacak, nasıl ayakta duracaktır? Kılıçdaroğlu söylesin de öğrenelim." açıklamasında bulundu.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün "Cumhuriyet rejimi demek, demokrasi sistemi ile devlet şekli demektir" sözünü anımsatan Bahçeli, "Haydi okumasını geçtik de tesadüfen de olsa Kılıçdaroğlu hiç duymadı mı?" sorusunu yöneltti. Devlet Bahçeli, Kılıçdaroğlu'nun "Cumhuriyeti fikir bazında idrakten mahrum olduğunu" belirterek, bu durumu "üzeri örtülemez bir ayıp, arkaik bir açmaz" olarak değerlendirdiğini ifade etti.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in de Türkiye'nin demokrasi krizinde olduğunu söylediğini aktaran Bahçeli, "Elbette bu söylemiyle halt etmiş, çam devirmiş, hezeyana gömülmüş, siyaset ve fikir yoksulu olduğunu tekraren gözler önüne sermiştir. Kriz demokraside değil, Türkiye'ye karşı muhalefet mevzisinde buluşan kimlik kaybına uğramış partilerdedir. Demokrasi cahillerinin denetimsiz ve dengesiz beyanları ciddiyetsiz ve cibilliyetsiz bir içeriktedir. Partisinin büyük kongresinde arkadaşlarına 'kahrolun' diye çıkışan İYİ Parti Başkanı'nın, bu defa da Müslüman ve Arap ülkelerine aynı üslupla yaklaşması utanç verici bir skandaldır." diye konuştu.
- "Bu can da Türk milletine ve Türkiye Cumhuriyeti'ne bin defa helaldir"Geçen hafta Akşener'in kendilerine yönelik "canını cebine koyar Gazze’ye gidersin" sözlerini sarf ettiğini ve bu sözlere şaşırmamanın elde olmadığını vurgulayan Bahçeli, "Bizde para gibi, cüzdan gibi, çek karnesi gibi cebe koyulacak can değil, gerektiği takdirde feda edilecek can vardır. Bu can da Türk milletine ve Türkiye Cumhuriyeti'ne bin defa helaldir. Şaibeli paraları cebe indirenlerin canı da cebe koyma önerisi yakayı ele veren kötü alışkanlıkların bir nevi itirafıdır ve sahibini de rezil etmeye yeterlidir." yanıtını verdi.
HEDEP eş başkanlarının "Cumhuriyet'i demokratikleştirmek tarihsel görevimizdir" ifadelerini kullandığını anımsatan Devlet Bahçeli, şunları söyledi:
"(Cumhuriyet'i demokratikleştirmek tarihsel görevimizdir) diyerek, başta sözde Kürt sorunu olmak üzere yine sözde halklar ve inançlar sorununun demokratik cumhuriyetle çözüleceğini yüzsüzce dile getirmişlerdir. Demokratik cumhuriyet, İmralı canisinin tezi ve teklifidir. Cumhuriyet demokrasiyle iç içedir. 'Bölmek, yıkmak, parçalamak, ayırmak, yok etmek istiyoruz' diyemiyorlar da demokratik cumhuriyetten bahsediyorlar, yani laf cambazlığı yapıyorlar."
Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk yüzyılında bölücülük ve terör sorunundan çok çekildiğini, kanlı ve hain emperyalist kurgunun badirelerine defalarca katlanıldığını vurgulayan Bahçeli, yeni yüzyılın, bölücülüğün kökünü kurutma yüzyılı olduğunun altını çizdi.
Terörün dış kaynakları ile mücadelede, sınır ötesi askeri harekat dahil gereken tüm siyasi ve askeri tedbirlerin tereddütsüz alınmak durumunda olduğunun altını çizen Devlet Bahçeli, bu mücadelenin devletin kendi imkanlarıyla yapılacağını ve Türkiye'nin güvenliğinin üçüncü tarafların iznine ve inisiyatifine bırakılmayacağını söyledi.
Terör çıkmazına saplanarak Türkiye'ye ihanet eden her kademedeki PKK'lı teröristler için yegane çıkış yolunun belli olduğunu kaydeden Bahçeli, bu yolları şöyle sıraladı:
"Terör eylemlerine ön şartsız ve derhal son vermek. Silahlarıyla dağdan inip Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne teslim olmak. Türk adaletinin vereceği hükme razı olarak cezalarını çekmektir. Şayet bölücü terör örgütü bunlara riayet etmezse tepelerine bomba, göğüslerine mermi yağacak, her yer ve zeminde meşru hedef olmaktan kurtulamayacaktır."
- "Zırvalarla bize cesaret temsili olanlar aklını başına alsın, onların aklını alırım"TBMM'nin, bölücülüğün ve terör sevicilerin meydan okuma yeri, propaganda mecrası olmadığını vurgulayan Bahçeli, menfur ve menhus emel sahiplerini uyardığını belirterek, şu ifadeleri kullandı:
"Türkiye Cumhuriyeti'nin sınırları ve coğrafi bütünlüğü içinde Kürdistan diye bir yer yoktur. 'Var' diyen alçakların doğrudan karşılarında bulacağı kudret büyük Türk milletidir ve onun sevdalısı olan MHP'dir. Geçtiğimiz hafta Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde haince konuşma yapan tescilli bir bölücüye hak ettiği cevabı yüreklice veren Meclis Başkanvekilimiz ve İstanbul Milletvekilimiz Celal Adan'ın isabetli sözleri aynısıyla bizim de sözümüzdür. Adan sahipsiz değildir, yalnız değildir. Saldırılar, istifa çağrıları ve hakaretler ayaklarımızın altındadır ve hükümsüzdür."
İstanbul'da üç ilçe başkanlarının şehit edildiğini hatırlatan Bahçeli, ilçe başkanlarının devamının zaruri olduğunu, bu görevi üstlenenin de Celal Adan olduğunu, üç ilçede de ilçe başkanlığı yaptığını anımsattı. Bahçeli, "Meclis kürsüsüne gelip arkasına aldığı birtakım zırvalarla bize cesaret temsili olanlar, aklını başına alsın, akıllarını alırım onların." diye konuştu.
"Türkiye husumetini siyaset malzemesi yapan, Türk ve Kürt düşmanlığından nemalanan azgın güruh bize usul ve üslup dersi veremez" diyen Bahçeli, kendileri için vatan toprakları üzerinde bin yıla yaklaşan tarih yolculuğunu birlikte yapan bütün Türk vatandaşlarının, Türk milletinin eşit ve onurlu evlatları olduğunu vurguladı.
-"Gerçekleri anlatmaya başlarsak Diyarbakır'da dahi gezemezsiniz"Bahçeli, tarihi, siyasi ve hukuki gerçekler karşısında, Türkiye'de farklı bir kimlik arayışına tevessül edilmesinin, alt-üst kimlik tartışması yapılmasının, sözde Kürt sorunundan ve hatta Kürdistan'dan bahis açılmasının felaket olduğunu, failler aleyhine de sonunun hüsran olduğunu söyledi.
Türk milliyetçiliğinin, Türk devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkesi Türk sayan, her türlü ayrımcılığı ve dışlamayı reddeden birleştirici, toparlayıcı ve bütünleştirici bir fikriyat olduğunu kaydeden Bahçeli, MHP ve Cumhur İttifakı'nın, Türk vatanının ve Türk milletinin huzuruna, kardeşliğine, birliğine sahip çıkmaya ve Türkiye'nin bir kardeş kavgasına sürüklenmesini önlemeye sonuna kadar yeminli olduğunu kaydetti.
Bahçeli, Türkiye Cumhuriyeti'ni milli devlet niteliğini kaybetmiş, üniter yapısı sulandırılmış, bin yıllık ortak değerlerinin içi boşaltılarak milli birliği sarsılmış, farklılıklar üzerine bina edilen, çok milletli ve parçalı bir etnik kimlikler cumhuriyeti olarak yeniden biçimlendirmeye hiç kimsenin gücünün yetemeyeceğini vurguladı.
Bahçeli, "Türk milliyetçilerinin alayı Türkçe bilir fakat PKK'nın uydusu olandan Meclis'te kaç milletvekili var ki Kürtçe bilsin. Gerçekleri anlatmaya başlarsak değil Meclis'te, Ankara sokaklarında, Diyarbakır'da dahi gezemezsiniz." dedi.
-"Netanyahu ve kirli ittifak ortakları ateşle oynamaktadır"İsrail'in soykırıma dayanan saldırılarının 25. gününde olduklarını anımsatan Bahçeli, Gazze'de alenen insanlık suçu işlenmesine günbegün tanık olduklarını, İsrail'in savaş suçlusu olduğunu ve küresel adaletin bir gün hükmünü kesinlikle vereceğini kaydetti.
Cumartesi günü İstanbul Havalimanı'nda toplanan yaklaşık 1,5 milyona varan muhteşem kalabalığın İsrail saldırılarını lanetlediğini, dünyaya insanlık ve adalet çağrısı yaptığını kaydeden Bahçeli, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın etkili konuşmasının milli hissiyata tercüman olduğunu, Erdoğan'ın tarihi mesajlarının Türk milletinin mesajı olduğunu belirtti.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun dinler ve medeniyetler arası cepheleşmeyi kanlı bir mücadeleye dönüştürmek için her türlü provokasyondan medet umduğunu belirten Bahçeli, Netanyahu ve kirli ittifak ortaklarının ateşle oynadığını söyledi.
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda 120 ülkenin İsrail saldırılarına karşı çıktığını ve ateşkes ilanına destek verdiğini hatırlatarak bunun memnuniyet verici bir gelişme olduğunu ifade eden Bahçeli, kalıcı barış ve ateşkes rejiminin kaçınılmaz ve tehir edilmez bir hedef olması gerektiğinin altını çizdi.
- "Merhametsiz, vicdansız bir yalan ve iftira"28 Ekim'de İstanbul'da Büyük Filistin Mitingi düzenlediğini hatırlatan Bahçeli, Büyük Filistin Mitingi'nin Cumhuriyet kutlamalarını örtbas etmek için planlandığını iddia etmenin "soysuz, merhametsiz, vicdansız" bir yalan ve iftira olduğunu belirtti.
Bahçeli, şöyle devam etti:
"Bu yalan ve iftiraya sarılanların resepsiyonlarda servis edilen çerezlerle Cumhuriyet'i kutlama merakı bir bakıma Cumhuriyet'i çerez yerine koymak, istismara yeltenmek, basite indirgemek değil midir? Gazi Mustafa Kemal Atatürk CHP’nin kurucusu ve ilk genel başkanıdır. Aynı zamanda ilk Cumhurbaşkanımızdır. Bunun yanında CHP’nin yüz yıllık bir tarihi olduğu da bilinen bir husustur. Cumhuriyet Halk Partisi yöneticileri 29 Ekim resepsiyonunu akıllarına getirdikleri kadar, 5 Kasım'da planladıkları büyük kongrelerini Cumhuriyet’in 100. yılında yapmaktan niye kaçtılar? Madem bu partinin yaşı Cumhuriyet'in yaşıyla aynıdır, neden aynı gün ve tarihte kongrelerini toplamaktan imtina edecek ürkekliği gösterdiler? Filistin’le tarihi, kültürel ve inanç bağlarımızı hiçe sayanların masumların hakkını savunmaktan kaçınmak için kimi bahanelere sığınması insafsızlıktır."
Cumhuriyet'in 100. yıl dönümünü ne unutmanın ne de unutturmanın mümkün olduğunu vurgulayan Bahçeli, 29 Ekim'de yaşanan görkemli ve coşkulu kutlama sahnelerinin bu görüşlerini teyit ettiğini söyledi.
-"İsrail'in şiddet ve vahşet temelli operasyonları durmazsa Gazze yutulacaktır"Birinci Dünya Savaşı'nda 950 bin vatan evladının şehit olduğunu anımsatan Bahçeli, Filistin cephesinde Türk milletinin kan döktüğünü, can verdiğini, esir düştüğünü hatırlattı.
Bahçeli, şunları kaydetti:
"Biz Filistin'e bakınca çekilen ızdırapları hatırlıyoruz. Biz Filistin'e bakınca milletin gözyaşlarını görüyoruz. Tarihimizin vuran nabzı eğer dinlemesini bilirsek Filistin'de de atmaktadır. İsrail'in şiddet ve vahşet temelli operasyonları durmazsa Gazze yutulacaktır. Vadedilmiş toprakların hedefinde Türk vatanı da vardır. Bu kapsamda Filistin'in güvenliği Türkiye'nin güvenliğidir. Biz güvenlik haklarımızdan, din kardeşlerimizin inanç ve insan haklarından taviz veremeyiz, vermeyeceğiz. Her ihtimal hesaba katılarak tetikte ve teyakkuzda olmamız gerektiğini ifade ediyorum. Unutulmasın ki, Mescid-i Aksa'yı çok özledik, zalimlere karşı da öfkeyle ayaktayız."
Bahçeli, Grup Toplantısı'nın sonunda gazetecilerin sorusu üzerine yüzüğü ve rozetinde bulunan sembollerle ilgili bilgi verdi.