Bahçeli, çatı adayı öve öve bitiremedi

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, çatı aday Ekmeleddin İhsanoğlu'nu öve öve bitiremedi.

Bahçeli, partisinin TBMM'deki grup toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin su alan bir gemi gibi dibe gittiğini iddia etti. Bahçeli, "Türkiye yokuş aşağı inerken freni patlayan bir kamyon gibi kontrolsüzdür. Başbakan ve hükümeti ehil, emin, liyakat, samimiyet, adalet ve cesaret sahibi olmadığı için ülkemizi iç ve dış kaynaklı tuzakların içine itmiştir. Türkiye'miz kaldırılması çok zahmetli, çok çaba isteyecek, yan tesir ve sonuçları çok külfetli olacak alacakaranlık sorun kuşağına sokulmuştur. İç bünyemiz yanmakta, dış duvarlarımız yarılmakta, koruyucu değerlerimiz yozlaşmaktadır. Maalesef ki, kimliksizler, köksüzler, kindarlar, kemiksizler, kanında haram lokma gezenler mahvımıza hizmet etmektedir. Kabul etmek lazım ki; Türkiye'nin hayati çıkarlarının, tarihi ve kültürel haklarının hiçbir dönemde olmadığı kadar tartışılıp tehdit altında bulunduğu bir süreçten geçiyoruz. Jeopolitik riskler, bölgesel ve küresel dengelerdeki kayma ve oynamalar varlığımızı ve birliğimizi birinci dereceden tehlikeye atmaktadır.

Başbakan Erdoğan'ın gaflet, dalalet ve zilleti, acınası düzeyde milli his ve şuura yabancılaşması karşımıza felaket tablosunu çıkarmıştır. Başbakan hangi ülkenin siyasi sorumluluğunu taşıdığını unutmuştur. Başbakan kim olduğunu, yetki ve iradeyi kimden aldığını yabana atmıştır. Peşinen ifade edeyim ki, Türkiye'nin en ciddi sorun ve açmazı 17-25 Recep Tayyip Erdoğan'dır. Türk milletinin en büyük talihsizliği, Türk tarihinin en tahammül edilemez kör noktası küresel cinayet ve ölüm projesine tıpış tıpış Eşbaşkanlık yapan bu şahıstır. Artık hiç kuşkumuz kalmamıştır. AKP hükümeti yıkıma, bölünmeye ve düşmanlığa memur edilmiş şer yuvasıdır. AKP hükümeti milli tezleri havaya uçurmaya, milli hasletleri yok etmeye, Türkiye'nin kapısına kilit vurmaya görevlendirilmiş batıl hayranı, bölücülük meraklısı, fitne mihveri bir menfaat oluşumudur. Yaşadıklarımız bu sözlerimizde ne kadar haklı olduğumuzu teyit etmektedir. Muhatap kaldığımız travmalar Başbakan ve hükümetiyle ilgili tespitlerimizin, öngörülerimizin ne denli isabetli olduğuna ispattır" diye konuştu.

ÇATI ADAY

Partimizin dünden bugüne gerek Cumhurbaşkanı'na, gerekse de Cumhurbaşkanı Seçimi süreçlerine bakışında herhangi bir çelişki ve tutarsızlık olmamıştır. Bilhassa 12. Cumhurbaşkanı'nın Türkiye ve Türk milletiyle aynı hassasiyetleri taşıyan değerli bir isim olması bizim sürekli vurguladığımız bir husustur. Cumhur'a Baş seçeceğimize göre, her fırsatta uzlaşmanın önem ve ayrıcalığına değindik. Cumhurbaşkanı herkesi temsil etsin dedik. Cumhurbaşkanı; milliyetçi, muhafazakar, manevi değerlere sahip, laik ve demokrat olsun diye görüş bildirdik. Bu maksatla 16 Mayıs'tan beri çok yoğun temas ve ziyaretlerde bulunduk. Daha önce görev yapmış Cumhurbaşkanlarının düşüncelerini aldık, halen görev yapan Cumhurbaşkanıyla değerlendirmelerde bulunduk. TBMM Başkanı'yla, siyasi partilerimiz ve sivil toplum kuruluşlarıyla belirli bir plan ve program dahilinde görüşmeler yaptık, fikirlerimizi ve kanaatlerimizi paylaştık. Sonunda uzlaşma arayışlarımız meyvesini vermiştir. Dün, CHP'nin Sayın Genel Başkanı ve çalışma arkadaşları partimize bir aday teklifiyle gelmişlerdir. CHP'nin önerisi bizi memnun etmiş, uzlaşmaya dayalı sorumlu siyaset anlayışı umutlandırmıştır. MHP bu teklifi benimsemiş, makul ve yerinde bulmuştur.

Son derece olumlu geçen görüşmenin ardından 12.Cumhurbaşkanı Adayı olarak Sayın Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu'nun ismi üzerinden mutabakat sağladığımızı tekraren ifade etmek isterim. Daha evvel görüştüğümüz siyasi partilerimizin bu gelişmeye sıcak yaklaşacaklarını ümit ediyoruz. Bu sonuç; MHP-CHP ittifakından ziyade, siyasetin ve toplumsal kesimlerin geniş bir yelpazede buluşmasıyla şekillenen demokratik bir kararın tezahürü olacaktır. Sayın İhsanoğlu'nun adaylığı; farklı toplumsal kesimlerin, değişik siyasi aktörlerin fikir birliğiyle, kurulan diyaloglarla, çok derinlikli sürdürülen görüşmelerle somutlaşmış olup milletimizin eseridir. Herhangi bir siyasi bunalıma düşmeden, çalkantı ve kör dövüşüne kapı aralamadan Cumhurbaşkanı Seçimi'nin olgunluk ve yüksek katılımla gerçekleşmesi en samimi dileğimizdir. Siyasetteki bu uzlaşma ve anlaşma çabasının gelecek için umut verdiğini özellikle belirtmeyi yararlı görüyorum. Sayın İhsanoğlu son derece mütevazı, alicenap ve çelebi ruhlu bir bilim insanı olarak temayüz etmiş, bölgesel ve küresel meseleleri çok yakından bilen yetişmiş ve donanımlı bir değerimizdir. 10 yıla yakın sürdürdüğü İslam İşbirliği Kalkınma Teşkilatı Genel Sekreterliği görevinde çok başarılı olmuş ve milletimizi layıkıyla temsil etmiştir. Sayın İhsanoğlu'nun bugüne kadar siyasetle organik bir bağının olmadığı, milletine ve devletine uluslararası görevlerde ve üniversitede hizmet ettiği hepimizin malumudur. Ortadoğu ve İslam ülkelerini çok iyi tanıyan, bu alanda uzmanlaşan Sayın İhsanoğlu'nun; bölgesel sorunların inanılmaz oranda fazlalaştığı bir dönemde Cumhurbaşkanı olması Türkiye için bir şans olup hepimizi sevindirecektir. 12.Cumhurbaşkanı adayımızın mutabakata dayalı olarak belirlenmesi demokrasi kültürümüzü olduğu kadar milli birlik ve kardeşliğimizi de güçlendirecektir. Sayın Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu'nun adaylığının tekrar hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum."