Baharın müjdecisi erguvanlar İstanbul'u süslüyor

İstanbul'da Osmanlı döneminden bu yana adına şiirler yazılıp methiyeler dökülen erguvanlar, boğazın iki yakasını zarif dallarıyla süslüyor.

Osmanlı döneminde adına bayramlar düzenlenen, şiirlere, metinlere konu olan erguvanlar, boğazın iki yakasında zarif dallarıyla İstanbul'u süslemeye devam ediyor. Çiçeklerini açarak kente bahar geldiğini müjdeleyen erguvanlar, pembeye boyadığı boğaz kıyılarına adeta tablo görünümü verdi.

Ahmet Hamdi Tanpınar'ın "İklimimizde gülden sonra bayramı yapılacak bir çiçek varsa, o da erguvandır" dediği, Evliya Çelebi'nin eskiden Bursa'da bahar geleneği olarak kutlanan erguvan bayramı için "Erguvan Cemiyeti Faslı" diye söz ettiği, Edip Cansever'in "Sevginin çoğul oğlu/Senin ülkende yalnız bütün özlemler/Bilirim yalnız orada, içtenlik, erinç, coşku/Bayrağındaki bir tek çiçekli dalla/Orada uçsuz bucaksız/Olanca görkemiyle bir erguvan imparatorluğu" dizelerinde yer alan erguvanlar kenti süslemeye başladı.

''15 yıllık çalışmaların sonucunda erguvanlar ortaya çıktı''

Her yıl nisan ayında çiçek açan erguvan ağaçları, henüz yaprakları açılmadan çiçek vermesiyle farklı bir görüntü oluşturdu. Kentin sokaklarını süsleyen erguvanlar, vatandaşlar tarafından da ilgi görüyor.

Emiroğlu, 15 yıllık çalışmalar sonucunda yarattıkları erguvan farkındalığıyla İstanbul'un dışında birçok ilde belediyelerce yoğun şekilde erguvan ağacı dikildiğini belirtti.