Suriye'nin Azez bölgesinde bulunan Buragita Türkmen Köyü 2 yıl önce DEAŞ tarafından işgal edildi. Bölgede yaşayan 450 aile, DEAŞ’ın, ‘bölgeyi terkedin’ talimatından sonra, evlerini bırakıp kaçmak zorunda kaldı. Ailelerin kimisi, Suriye’nin çeşitli bölgelerinde çadır kurarak yaşamaya çalıştı, kimisi ise akrabalarının yanına gitti. Azez kırsalındaki köy, Türk Silahlı Kuvvetleri ve Özgür Suriye Ordusu işbirliğinde düzenlenen Fırat Kalkanı Harekatı’yla DEAŞ unsurlarından temizlenerek, esas sahiplerine iade edildi. Teröristler köyden temizlenir temizlenmez döndüklerini söyleyen 14 yaşındaki Ceylan Mustafa, “DEAŞ her yere mayın döşemişti. Annem bizi başımıza bir şey gelir diye sokağa çıkarmıyordu. Mayın nedeniyle yaralananlar oldu. O günler çok zordu, şimdi mayınlar da temizlendi doyasıya oynayabiliyoruz” dedi.
ANILARIMIZI YIKTILAR Buragita Köyü’nde yaşanan Safiye Gazi isimli bir başka çocuk ise, babasının mayın nedeniyle yaralandığını anlattı. DEAŞ’ın tüm köyü yakıp yıktığını söyleyen 14 yaşındaki Gazi, “Köye döndük, tüm evler yıkılmıştı. Teröristler anılarımızı, yaşadığımız yerleri, geçmişimizi yıkmıştı aslında. Bir de giderken, her yere mayın döşemişlerdi. Babam o mayınlardan biri nedeniyle yaralandı. Annem, yaralanacağız diye sokağa çıkıp oynamamıza izin vermiyordu. Şimdi mayınlar da temizlendi. Artık daha huzurluyuz. Biz artık bu savaş bitsin istiyoruz” diye konuştu. Safiye Gazi ile akraba olan Cemile Gazi isimli bir başka çocuk ise, “Çok yorulduk. Biz huzur içinde yaşamak istiyoruz. Artık savaş bitsin” mesajı verdi.
EKMEK BULAMIYORDUK DEAŞ köye saldırdıktan sonra akrabalarının yanına sığınan Zeynep Hamut da savaşın bitmesini istiyor. 13 yaşındaki Hamut, pek çok insan bu savaş yüzünden öldü. Biz evimizi terketmek zorunda kaldık. O günlerde her şeyimizi kaybetmiştik. Ekmek bulamıyorduk. Zar zor yaşamaya çalıştık. Türkiye bize hep yardım etti. Türk askeri, burayı DEAŞ’tan temizledi ve biz artık kendi vatanımızda güvendeyiz” ifadelerini kullandı.
KIZININ DÜĞÜNÜNE GİDEMEDİ 13 yaşındaki Ceylan Mustafa, “Benim abim ve ablam DEAŞ saldırısı zamanında bu köyden ayrıldı. Ablam şimdi Türkiye’de, amcamın oğluyla evlendi. Annem düğününe gidemedi, kızının gelin olduğunu göremedi. Annem çok ağladı. Abim de Türkiye’de yaşıyor, bizden uzakta olduğu için evlenip bir yuva kuramıyor” diyerek savaşın aileleri nasıl paramparça ettiğini gözler önüne serdi. Öte yandan DEAŞ’ın köye kurduğu mayın tuzağı nedeniyle dayısını ve eşini kaybeden Mustafa, o saldırıdan sonra 4 çocuğun yetim kaldığını söyledi.
İLLE DE VATAN... O günlerde Buragita köyünden kaçarak Türkiye’ye sığındıklarını söyleyen 8 yaşındaki Abir Dahud, “Ben 11 yaşındayım. DEAŞ gelince ailece Türkiye’ye gittik. Gaziantep’te iki yıl yaşadık. Burası temizlendi geri geldik. Geri döndüğümde vatanıma döndüğüm için çok mutlu oldum. Evine, vatanına dönmek çok güzel. Türkiye’de de mutlu oldum ama buraya döndüğüm için çok mutluyum” dedi.
Buraya daha sık gelin 8 yaşındaki Zeynep Hamut, “Savaş olduktan sonra kaçtık. Çadıra yerleştik, oraya da geldiler. Biz oradan da teyzemin evine kaçtık. Teyzem DEAŞ’lı teröristleri görünce bayıldı. Onların da evleri yıkıldı. Teyzemler Türkiye’ye kaçtı, biz onların yıkık evine yerleştik. Sonra burası temizlendi köyümüze döndük. O günler çok kötüydü. Çok üzülüyorum. Bir daha gelmesinler” dedi. Türklerin Suriye’ye gelerek kendilerini kurtardığını anlatan Hamut, “Onlar bizi kurtardı. Sonra bizim yıkılan okulumuzu da yaptılar biz şimdi okula gideceğiz.” dedi. Uluslararası Mülteci Hakları Derneği, İHH ve Körfez Belediyesi’nin işbirliğiyle bölgede yıkılan okul yeniden ayağa kalktı. Zeynep Hamut da bu yapılan yeni okula gideceğini belirterek, üçüncü sınıfa gideceğini söyledi. Çocuklar için düzenlenen Sınırsız Şenlik’te doyasıya eğlenen Hamut, “Biz buraya gelip çalışıyoruz, okuyoruz. Çok fazla oyun oynamıyoruz, bizim oyun oynamamız için daha sık gelin” dedi.