SÖYLEŞİ: ÖZLEM DOĞAN
İşgalci Ermenistan’ın saldırılarına karşılık veren Azerbaycan, işgal altındaki topraklarını geri alırken Moskova’da yapılan toplantıda Dağlık Karabağ’daki cenazelerin ve esirlerin değişimi konusunun yanı sıra bölgede ateşkesin sağlanmasına yönelik bir karar alındı. Ateşkes kararına rağmen kuralları ihlal ederek sivilleri hedef almaya devam eden Ermenistan’a Azerbaycan’ın cevabı gecikmedi. Uluslararası İlişkiler Uzmanı, Sosyolog Dr. Behlül Aliyev’le Azerbaycan-Ermenistan çatışmasını ve ateşkes kararını konuştuk.
Azerbaycan’ın antiterör operasyonu
Ermenistan’ın yıllardır sürdürdüğü işgale yönelik saldırılar son olarak bir savaşa dönüştü. Ermenistan bu çatışmayı planlıyor muydu?
Çatışma başlamadan önce zaten Ermenistan uzun zamandır bir saldırı hazırlığı içerisinde olduğunun mesajını veriyordu. Azerbaycan ordusu işgalci Ermenistan’a karşı otuz yıl boyunca böyle teşekküllü bir karşı saldırı yapmamıştı. 27 Eylül’de başlayan çatışmalarda Azerbaycan ezici bir üstünlükle ilerledi. Ermenistan kendi halkına yenilmez bir güç olduğunu iddia ederken büyük hayal kırıklığına uğradı. Azerbaycan aslında bir devletle savaşmıyor, Ermenistan tarafından işgal edilen kendi topraklarında antiterör operasyonları yapıyor.
Azerbaycan’ın üstünlüğüyle devam eden çatışmaya ilişkin Rusya’da mutabakata varılan ateşkesi nasıl değerlendiriyorsunuz?
Duruma Rusya’nın eninde sonunda müdahale edeceği belliydi çünkü Ermenistan, Azerbaycan’ın gücü karşısında müdahale etmesi için Rusya’ya adeta yalvarıyordu. On bir saatlik görüşmenin sonunda Sergey Lavrov elinde bir bildirgeyle dört maddelik bir sonuç okudu. Bu maddenin biri hariç hepsinin ucu açıktır. Savaş sadece sahada yürütülmez, birçok bileşenden müteşekkildir; diplomatik, askeri, enformasyon, hukuk gibi cepheleri de vardır. Oldukça uzun bir toplantıyla Azerbaycan’a baskı yapılarak bağlayıcılığı olmayan dört maddelik bir bildirge ortaya çıkmış oldu.
Bildirgenin bağlayıcılığı yok
Bu ateşkes, savaşta üstünlüğü elinde bulunduran Azerbaycan’ın aleyhine mi oldu sizce?
Ben bunu Azerbaycan’ın diplomatik başarısı olarak görüyorum. Zira Azerbaycan saatler süren bir baskı toplantısına rağmen kararlılığından vazgeçmedi. Bildirgenin hiçbir bağlayıcılığı yok, Azerbaycan da herhangi bir taahhüt vermedi. Bununla birlikte yıllardır alışılagelmiş olan ‘Ermenistan işgal ettiği toprakları ‘defacto’ olarak elinden tuttuğu halde Azerbaycan askerî bir müdahalede bulunamaz’ statükosu kırıldı.
Daha önce çatışmaların Ermenistan topraklarında yapılmadığı ifadelerini kullanan Rusya’nın ateşkes manevrasının ardında nasıl bir strateji var?
Rusya ve Ermenistan stratejik müttefik fakat Paşinyan Rusya ile sürekli çatışıyordu. Azerbaycan’ın güçlenmesi Rusya’nın en son isteyeceği şeydir. Bu yüzden Ermenistan’ın arkasında daima Rusya vardı. Yıllardır denizden denize kurulması planlanan Ermeni imparatorluğu hayalleri Ermenistan halkında toplumsal psikoza neden oldu. Ermenilere bu hayalleri kurduran Taşnaksutyun, Türkiye düşmanlığını da körükledi. Ermeniler bu düşüncelerle işgal ve katliamlara başladılar. Karadağ ve Hocalı’da olduğu gibi birçok bölgede vahşet yaşandı.
Ermeniler realiteden uzaklaştı
Hiçbir Ermeni siyasi Ermenistan’ın bu işgalci bakış açısına eleştiri getirmedi mi?
Madrid prensiplerinin ana maddelerine göre yedi bölgeyi Azerbaycan’a vermeye hazır olan dönemin Ermenistan Cumhurbaşkanı Levon Ter-Petrosyan’ı istifaya zorladılar ve 1998’de devirdiler. Petrosyan, ‘Biz bu toprakları elimizde tutamayız. Bugün barış yoluyla vermemiz gereken toprakları zamanı gelince bizi öldürmemeleri için yalvarırken elimizden alacaklar. Ermenistan günün birinde büyük bir felaketle karşı karşıya kalırsa bunun tek sorumlusu sadece biziz’ açıklaması yapmıştı. Petrosyan’ın yerine Koçaryan geldi ve ‘Ermeniler yenilmez’ psikozu daha da derinleşti, realiteden iyice uzaklaştılar.
Ermenistan’ın Rusya ile ilişkisi bağımlılık mı yoksa müttefiklik mi?
Sarkisyan yönetime geldiğinde Ermenistan adeta Rusya tarafından yönetiliyordu. Sarkisyan’ın yerine gelen Paşinyan, Rusya tahakkümünü kırmaya çalışsa da bunu başaramadı. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin yayınladığı genelgeye göre Azerbaycan topraklarından kayıtsız şartsız dış güçlerin tamamen çıkmasını talep edildiği halde arkasına Rusya’nın desteğini alan Ermenistan bugüne kadar taahhütleri yerine getirmedi.
Azerbaycan Karabağ’ı er geç alacak
Sosyal medyada yer alan bazı görüntülere göre Ermeni askerler kaçmamaları için ayaklarından zincirleniyor… Buna binaen Ermenistan, askerî açıdan Azerbaycan’la yeniden sıcak bir çatışmaya girebilir mi?
Azerbaycan Karabağ’ı er ya da geç alacak, bundan kaçış yok. Bu bölgeyi dondurulmuş çatışma şeklinde tutsalar bile çatışmaların fitili ateşlenecektir. Savaşın ilk günlerinde Ermenistan Silahlı Kuvvetlerinin en güçlü birlikleri temas hattının en ön safındaydı ve tamamen yok edildi. Ermenistan, genç çocukları cepheye zorla gönderip ayaklarından zincirliyordu. Askeri açıdan tamamen eriyen Ermenistan, Azerbaycan karşısında duramaz.
Türkiye-Azerbaycan dayanışması, Ermenistan-Azerbaycan çatışmasına nasıl etki etti?
Türkiye ve Azerbaycan, hem devletleri hem halklarıyla aynı kandan ve aynı candan iki kardeştir. Bununla birlikte Türkiye artık küresel bir aktör haline geldi. Dünyanın her yerinde politikasına saygı duyulması gereken bir ülke olduğunu uluslararası kamuoyuna dikte ediyor. Ayrıca savunma sanayindeki büyük ilerleyişi herkesin malumu. Türkiye ile Azerbaycan stratejik müttefiktir. İki ülkenin orduları tatbikat yapıyor. Azerbaycan’ın da kullandığı Bayraktar İHA ve SİHA’ları dosta güven, düşmana korku veriyor.