HDP'nin kapatılması davasında AYM'den flaş adım

AYM Başkanı Zühtü Arslan, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından HDP'nin kapatılması istemiyle açılan davada raportör görevlendirdi.

HDP'ye açılan kapatma davasında AYM Başkanı Zühtü Arslan, raportör görevlendirdi.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin, HDP’nin kapatılması için 17 Mart 2021’de Anayasa Mahkemesi'ne iddianame sundu.

“HDP’nin terör eylemlerinin odağı olduğu, HDP üyelerinin beyan ve eylemleriyle devletin milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı, ortadan kaldırmayı amaçladıkları” belirtilen iddianame için Anayasa Mahkemesi raportör görevlendirildi. Hazırlanacak ilk rapor sonra AYM Başkanlığı tarafından incelenecek. İddianame kabul edilirse, HDP’den savunma istenecek.

Bu raportör ilk inceleme raporunu hazırlayarak Başkanlığa sunacak. HDP'den ön savunma istenecek. Ön savunmanın ardından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin, esas hakkındaki görüşünü sunacak. Bu görüş de HDP'ye gönderilecek.

Daha sonra belirlenecek bir tarihte Başsavcı Şahin, AYM Genel Kuruluna sözlü açıklama, HDP yetkilileri de sözlü savunma yapacak. Hakkında siyasi yasaklılık talep edilenler de, AYM’ye yazılı ve sözlü savunma verebilecekler. Bütün bu sürecin ardından raportör, davaya ilişkin bilgi, belgeleri toplayarak esas hakkındaki raporunu hazırlayacak.

10 ÜYENİN OYU GEREKİYOR

Raporun ardından, AYM Başkanı Zühtü Arslan kapatma isteminin görüşülmesi için bir toplantı tarihi belirleyecek. Bu tarihte toplanacak olan 15 kişilik AYM heyeti, dosyayı karara bağlayacak. Heyet, toplantıya katılan üyelerin üçte iki oy çokluğuyla yani 15 üyenin 10'unun oyuyla karar verecek. AYM, HDP’nin Anayasa'da sayılan hallerden ötürü kapatılmasına veya dava konusu fiillerin ağırlığına göre hazine yardımından kısmen ya da tamamen yoksun bırakılmasına da karar verebilecek. AYM’nin kararı hem HDP hem de Yargıtay Başsavcılığına gönderilecek. Karar Resmi Gazete’de de ilan edilecek.

İŞTE İDDİANAMEDE DİKKAT ÇEKEN NOKTALAR

* HDP binaları teröristlerin buluşma noktası oldu.

* HDP yöneticileri terör örgütünün amacına hizmet etti.

* Davalı parti hiçbir milli meselede Türkiye Cumhuriyeti Devletinin yanında yer almadı.

* HDP terör örgütünün vesayeti altında ve onun talimatları doğrultusunda hareket etti. Seçimlere de terör örgütünün dikte ettiği adaylarla girdi.

* HDP yöneticileri ısrarla PKK terör örgütüne “terör örgütü” ve onun aktif olarak bölücü yıkıcı eylemlerine katılan elemanlarına da terörist diyemedi.

* HDP TSK’nın gayesi ve kapsamı belli olan operasyonlarını işgal girişimi gibi göstermeye çalışarak terör örgütüne destek sağladı.

* Türkiye Cumhuriyeti Devletinin, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü korumak ve toplumun huzur, güven ve birlikteliği için HDP’nin temelli kapatılması hukuksal bir zorunluluktur.

* Davanın ivedilikle görüşülerek. devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne aykırı eylemlerin odağı haline gelen HDP kapatılmalıdır.

* Terör örgütünü, terörü lanetlemeyi bırakın tek bir eleştiri cümlesi bile kurmayan veya kuramayan davalı partinin şiddeti, terörü, teröristi öven, onları kutsayan beyanatlarının ifade özgürlüğü kapsamında kaldığı düşünülemez.