Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen davanın duruşmasına, sanıklar, müştekiler ve taraf avukatları katıldı.
Duruşma öncesinde Mahkeme Başkanı Mehmet Güven, duruşmaya verilen aralarda avukatlarla sanıkların yakın temasının tespit edildiğini belirterek, avukatlara, jandarmanın oturduğu bölümü geçmemeleri hususunda uyarıda bulundu.
Bunun üzerine, sanıklardan Barış Kurt'un avukatı Doç. Dr. Sinan Kocaoğlu söz istedi.
Mahkeme Başkanı'nın izin vermemesine rağmen konuşmaya devam eden avukat Kocaoğlu'nun, duruşma düzenini bozduğu gerekçesiyle salonun dışına çıkarılmasına karar verildi.
Duruşmaya, önceki celselerde dinlenen tanık beyanlarına karşı beyanda bulunmayan tutuklu sanıklar ve avukatlarının beyanlarıyla devam edildi.
- "Semih balkondan atılmadı"
Tutuklu sanık Sercan Keleş, Mahfuz Tatar cinayetinin sorumlularından olan ve delillerin karartılması için Kaplan'ın talimatıyla öldürüldüğü öne sürülen Semih Arslan'ın ölümüyle bir ilgisinin olmadığını, Arslan'ın intihar ettiğini, olay günü aynı evde olduklarını söyledi.
Semih Arslan'ın yakın arkadaşı olduğunu ve olay günü yanında olmak istediği için bulunduğu eve gittiğini söyleyen tutuklu sanık Keleş, "Bu arkadaşlar benden yardım istediğinde ben arabamı verdim. Şimdi arkadaşımı öldürmekle suçlanıyorum. Eğer biz, Semih'i balkondan aşağı atmış olsak son giydiği kıyafetleri bilmiş olmam gerekmez mi? Semih balkondan atılmadı, zorla tutulmadı. Allah şahidim olsun ben arkadaşımı öldürmedim." dedi.
Tutuklu sanık Keleş, beyanına şöyle devam etti:
"Ben ikinci kez uyandığımda Semih balkonda oturuyordu. 'Semih'im neden uyumadın?' dedim. 'Yarın teslim olacağım, gökyüzünü nereden göreceğim?' dedi. Semih rahmetli Mahfuz Tatar'ı ayaklarından vuruyor. Öldürme kastı olmadığını söyledi bize. Öldüğünü duyunca da vicdan yapıp, bunu kaldıramadı. Semih Arslan o gece bize sessiz bir çığlık attı. Ama biz anlayamadık. Benim o gece en büyük pişmanlığım arkadaşımı balkonda yalnız bırakmış olmam. Kalktığımda madde kullanıp tekrar sızmamış olsaydım, Semih şu an canına kıymamış olacaktı."
- "Arslan'ın ölümüne ilişkin netlik yok"
Daha sonra beyanda bulunan tutuklu sanık Bora Kaplan'ın avukatları, 13. Asliye Ceza Mahkemesinde Ayhan Bora Kaplan suç örgütüyle bağlantılı gizli tanık Serdar Sertçelik'in firarına ilişkin görülen davanın, soruşturma aşamasındaki hukuksuzlukları gözler önüne serdiğini öne sürerek, mevcut iki dosyanın birleştirilmesini istedi.
Kaplan'ın avukatlarından Rıdvan Şahin, "Bu kumpasın da en büyük destekçisi savcıdır. Savcı hukuka, okuluna ve diplomasına ihanet etti." diyerek mahkemeden kovuşturmanın genişletilmesini ve soruşturma savcısının da tanık olarak dinlenmesini talep etti.
Tutuklu sanık Bora Kaplan'ın avukatlarından Tarık Teoman ise Semih Arslan'ın ölümüne ilişkin Oğuzhan B. adlı tanığın dinlenmesini talep ederek, "Arslan'ın intihar ettiğine ilişkin biz de şüphe yok ama iddianamede Arslan'ın ölümüne ilişkin netlik yok. İddianame yeniden hazırlanmalı ve hukuka aykırı deliller çıkarılmalıdır." diye konuştu.
Tutuklu sanık Bora Kaplan'ın avukatlarından Umut Köroğlu da mevcut dosyanın iddianamesini hazırlayan savcı hakkında suç duyurusunda bulunulmasını istedi. Köroğlu, "Ben devletin karşısında olan hiçbir yerde durmam. Bu zamana kadar FETÖ davası bile almadım. Bu dosyada insanların hakkı yeniyor. Hukuk çerçevesinde rica ediyorum bize yardım edin." dedi.
Diğer sanık avukatları da müvekkillerinin suçsuz olduğunu ve iddianamenin somut delillerle hazırlanmadığını öne sürdü.
Davanın görülmesine, 16 Eylül Pazartesi günü devam edilecek.