Doğan, Avrupa enerji piyasasında yaşanan gelişmelere ilişkin AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, pandemiyle başlayan enerji krizinin dönüm noktasının Ukrayna-Rusya Savaşı olduğunu söyledi.
Pandemi sonrasında piyasalarda büyük belirsizlik yaşandığına dikkati çeken Doğan, 2020'de Avrupa'da 1000 metreküp doğal gaz fiyatının 60-70 dolar seviyelerinde olduğunu anımsattı.
Doğan, söz konusu dönemde Rusya'dan Avrupa'ya günlük 385 milyon metreküp doğal gaz akışı olduğunu ifade ederek, "Rus gazı Polonya ve Ukrayna üzerinden, ayrıca Kuzey Akım-1 boru hattı aracılığıyla Avrupa'ya geliyordu. 200 dolarlara ulaşan fiyat seviyesi çok önemsenmedi. Kar etmek isteyen tüccarlar da 70 dolardan alıp depoladıkları gazı, bu seviyelere yükselince satmaya başladılar." diye konuştu.
'Kuzey Akım-1'den gelen gaz zaten azalmıştı'Rusya'nın belki bir "oyun planı" düşünerek sözleşme miktarlarının üstünde üretim yapmadığını, belki de talep tahminleri kendisine ulaşmadığı için temkinli davrandığını anımsatan Doğan, şöyle devam etti:
"Avrupa'daki küçük alıcılar ve şirketler 'Rusya nasıl olsa ihtiyacımız olması durumunda bize gaz satar' diye düşünüyorlardı. Bu iş bekledikleri gibi olmadı. 2008 global krizi öncesinde 500 dolarları görüp 'ne kadar yüksek fiyat' diyorduk ama burada alıp başını gitmeye başladı. Bunu çözecek bir unsur vardı. Kuzey Akım-2 hazır hale gelmişti. Fiyatlar yüksekti, gelecek piyasasından gaz alınabilirdi ama Kuzey Akım-2 devreye girerse fiyatlar düşebilirdi. Kuzey Akım-2 maalesef açılmadı. 2022'nin başına bu şekilde geldik. Fiyatlar 1500 dolar seviyesine geldi."
Doğan, Avrupa'da yaşanan enerji krizinin Rusya-Ukrayna savaşının başlamasıyla tırmandığını belirterek, "Burada ilk darbeyi Kuzey Akım-2'nin iptal edilmesiyle aslında Avrupa attı. Bu adım, enerji denklemini savaşın içine sokan ilk darbeydi. Bu iptal nasıl tercüme edilir? Düşünün, Rusya olarak Batılı alıcılarla anlaşma yapmışsınız. Denizin altından bin kilometre boru döşeyip dünyalarca yatırım yapmışsınız. Birdenbire karşı taraf 'bunu iptal ettik, bu proje olmayacak' diyor. Bu bence Rusya'da çok rahatsızlık yarattı." değerlendirmesinde bulundu.
Kuzey Akım-2'nin iptalinin ardından karşılıklı birçok olay yaşandığını anlatan Doğan, "Gaz akışını kesme hamlesine kadar Avrupa'ya gelen gaz miktarı zaten günlük 73 ila 76 milyon metreküp civarındaydı. Zaten Kuzey Akım-1'den 160 milyon metreküp yerine günde 33 milyon metreküp gaz geliyordu. Yani bu son kapatma aslında 'Ruslar gazı kesti' gibi değerlendirilecek bir durum değil. Zaten gaz gelmiyordu." diye konuştu.
Rusya gazı kademeli kestiği için Avrupa depolarını doldurabildiDoğan, Avrupa'nın gaz talebinin bu kış günlük 1,6 ile 1,8 milyar metreküp arasında değişeceğini tahmin ettiğini belirtti.
Avrupa'da kış sezonunun Türkiye'den daha erken başladığına işaret eden Doğan, şunları kaydetti:
"Türkiye'de depolara kasım ayında da gaz atabiliriz. Pastırma yazı gibi durumlarda hava 20-25 derece olunca o sıcaklarda depoya gaz atabiliyoruz. Ekimde 18 derece oluyor ve büyük bir ısıtma ihtiyacımız olmuyor ama Avrupa'da ekimde insanlar evlerini ısıtmak için gaz kullanmaya, yani depolardan gaz çekilmeye başlanıyor. Dolayısıyla Avrupa'nın depoları doldurma süresi eylül sonunda bitiyor. Şu aşamada bakınca Avrupa depolarında tam olarak istenilen hedefe gelemedi ama oldukça iyi bir oranda doldurdu. Bunun sebebi de Rusya'nın gazı bu sene kademeli olarak azaltmasıydı. Rusya, gazı ocakta ya da savaştan sonra hemen kesseydi, Avrupa'nın bu seviyeleri görme şansı yoktu."
Doğan, Rusya'nın gazı hemen kesmediğini çünkü Avrupa'dan bu kadar sert tepki beklemediğini belirterek, "Avrupa, doğal gazda yüzde 15'lik bir tasarruf planı açıklamıştı. Yüzde 15 kesintiye rağmen eğer soğuk kış senaryosunu düşünürsek Avrupa'nın depolarındaki gaz ocak ayının sonlarına doğru biter. O durumla karşılaşmamak için şimdi tüketimi yüzde 15'ten biraz daha azaltmaları gerekecektir ki, depolardaki gazı tüm kışa yetecek şekilde idareli kullansınlar. Tüm kurşunlarını birden atarsan şubat ve marta kurşunun kalmayacaktır." diye konuştu.
Avrupa'da sanayide kesintiler yaşanabilirDoğan, Avrupa'da fiyatların kendi haline bırakılmasının da bir ihtimal olduğunu belirterek, sanayide birtakım kesintilerin yaşanabileceğini ancak gıda tedariki yapan bazı fabrikaların bundan muaf tutulabileceğini söyledi.
Söz konusu alanlarda kesintilerin yetmeyeceğine ve konutlara da yüksek fiyat uygulanacağını ifade eden Doğan, şöyle konuştu:
"Oradaki üst düzey bir yönetici ben bu fiyatları karşılayabilirim diyor ama bunu ödeyemeyecekler olacak. Onlara hükümet biraz yardım edecek. Yine de yetmeyecek ve bir kısım insanın özellikle çalışan kesimin Avrupa'nın güneyine kaçması düşünülüyor. AB ülkelerinden İtalya'nın güneyi, Malta, İspanya ve Portekiz olabilir. Buralara doğru bir hareket bekleniyor ama çalışan kesim için. Çünkü bunların sigortaları nedeniyle Avrupa'da kalma zorunlulukları var. Çalışmayan kesim ise daha ucuz ülkeleri seçecektir. Türkiye'nin yanı sıra Fas ve Tunus gibi Afrika ülkelerine doğru bir göç olacaktır diye bir beklenti var. Olacak mı? Bunu henüz bilmiyoruz ama bu kışı Avrupa ciddi bir hasarla atlatacak."