Avrupa Terörist Hakları Mahkemesi

Her fırsatta Türkiye düşmanlarına özgürlük isteyen AİHM, eski Türkiye'nin zulmettiği siyasetçilerin ve başörtüsü yasağı mağdurlarının da aleyhinde kararlar almıştı. PKK elebaşı Öcalan'a şartlı tahliye isteyen AİHM'in bu iki yüzlü tavrı, Türkiye'nin Soros'u Osman Kavala'ya verdiği destekle devam ediyor.

HABER: EMRE EFSER

Geçtiğimiz günlerde Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, Dışişleri Bakanlığı İstanbul Temsilciliği’nde baş başa bir görüşme gerçekleştirdi. Görüşme sonrası iki bakan ortak basın açıklaması yaptı. Toplantıda sorulan Kavala sorusu üzerine, AİHM kararlarının uygulanması gerektiğini belirten Alman Bakana Mevlüt Çavuşoğlu, “Kavala yorumları kendi yorumudur. Bu kadar karar uygulanmazken, Yunanistan’dan geldiniz, bunları Yunanistan’a hatırlatmazken, niye Osman Kavala konusunu sürekli gündeme getiriyorsunuz? Çünkü Osman Kavala’yı Türkiye aleyhine kullanıyorsunuz, fonluyorsunuz. Gezi olaylarında ne kadar fonladığınızı biliyoruz. Sizlerin ne kadar destek verdiğini biliyoruz” şeklindeki sözleri gündeme damga vurdu. Çavuşoğlu’nun Kavala tepkisinin ardından AİHM’in iki yüzlü tutumu bir kere daha gözler önüne serilmiş oldu.

AİHM kararları hukuki değil siyasi

Türkiye’nin yetki kabulünü gerçekleştirdiği 1990 yılından itibaren sayısız skandal karara imza atan AİHM, yüksek güvenilirliği olan bir üst mahkeme olmaktan ziyade adaletin sopasını kendi siyasi çıkarları için kullanan bir kurum olduğunu kanıtladı. Türkiye gibi birçok ülke, binlerce AİHM kararını siyasi olduğu gerekçesi ile uygulamıyor. Aynı zamanda AİHM’nin Türkiye’deki terör destekçilerine karşı uyguladığı ayrıcalıklı tavır da gözlerden kaçmıyor.

İki yüzlülüğü Erdoğan anlamıştı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, okuduğu bir şiir yüzünden mahkeme karşısına çıktığı dönemde, AİHM’nin ikiyüzlü tavrını şu cümlelerle anlatmıştı: “Ben de Belediye Başkanıydım, Faruk Çelik de Belediye Başkanıydı.(Çelik, 1999 yılında Diyarbakır Belediye Başkanı iken PKK’ya yardım ve yataklıktan gözaltına alınmıştı) Çelik’in davasına Avrupa’dan 4 Dışişleri Bakanı geldi. Benim davama kimse gelmedi. Ben daha sonra AİHM’ne başvurdum. 2 sene sonra da Öcalan başvurdu. Ben henüz savunma bile veremeden Öcalan davasıyla ilgili yürütmeyi durdurma kararı verildi.”

AİHM Öcalan'a şartlı tahliye istedi

AİHM’nin 2014 yılında terörist başı Abdullah Öcalan ile ilgili açıkladığı kararında; Öcalan’a şartlı tahliye olmaksızın ömür boyu hapis cezası verilmesinin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 3. Maddesini ihlal ettiğini, Öcalan ile aynı şartları taşıyan mahkumlar için de şartlı tahliye imkanları sağlayacak yasal mekanizmaların oluşturulması gerektiğini söylemişti.