Deniz Kaplumbağaları Araştırma Kurtarma ve Rehabilitasyon Merkezi (DEKAMER) Müdürü Prof. Dr. Yakup Kaska, yaptığı açıklamada, caretta carettaların, yaşam mücadelesinde karşılaştığı en büyük sorunlardan birinin denizlere atılan naylon poşetler ve pet şişeler olduğuna dikkati çekti.
Denizanası yiyerek beslenen caretta carettaların, naylon poşetleri denizanası zannederek yuttuğuna işaret eden Kaska, "Bu nedenle birçok caretta boğularak yaşamını yitirmekte." dedi.
Deniz kaplumbağalarının hayatlarının yüzde 99'unu suda geçirdiğini anlatan Kaska, ölümlerin ve yaralanmaların büyük çoğunluğunun da deniz ortamında yaşandığını ifade etti.
Yaralı kaplumbağalarla ilgili kendilerine ihbar gelmesi halinde hemen müdahaleye koştuklarını vurgulayan Kaska, kaplumbağaların çoğunlukla balık ağlarına takılması, olta yutması, misinaya dolanması, pervane kesmesi ve sürat motoru çarpması sonucu öldüğünü bildirdi.
"Denizlerdeki kirlilik insanı da tehdit ediyor"
Kaska, önceki yıllara oranla deniz kaplumbağalarının ölüm ve yaralanma olaylarında artış yaşandığına işaret ederek, bu alanda yürütülen uluslararası çalışma hakkında da bilgi verdi.
Kaska, "Biz yılda 150 civarında ölü, 50 civarında yaralı kaplumbağa bilgisi alıyoruz. İnsanlar DEKAMER'in varlığından haberdar olduğu için bize bilgi veriyor. Avrupa Birliği'nden aldığımız bir fon çerçevesinde ölen deniz kaplumbağalarının mide içeriklerinde, bağırsaklarında plastik poşetler var mı ve bunların ölümüne sebep olan maddeler plastik poşetler mi diye bir proje yürütüyoruz. 9 farklı ülkeden araştırmacılarla bu konu üzerine çalışıyoruz. Denizlerdeki kirlilik sadece deniz kaplumbağalarını değil balıkları ve dolayısıyla insanı da tehdit ediyor."
Son yıllarda denizlerin insanlar tarafından aşırı kirletildiğini vurgulayan Kaska, "Denizde kamışlar, tek kullanımlık pet şişeler, poşetler çıkıyor. Bunlar hem iribaş deniz kaplumbağasının hem de otçul olarak bilinen yeşil deniz kaplumbağasının midelerinden çıkıyor. Hatta yeşil deniz kaplumbağası otla beslendiği için otların arasında biriken her türlü plastik parçayı yiyor. Maalesef bundan en çok onlar etkileniyor. Bu çalışmamızda bu türlerin bunlardan ne kadar etkilendiğini araştırıyoruz. Hayatını kaybeden 100 kaplumbağadan 50'den fazlasının midesinden plastik maddeleri çıkıyor." diye konuştu.
Akdeniz'de İspanya, İtalya, Fransa, Tunus, Türkiye, Yunanistan başta olmak üzere bu ülkelerden 3'er kurumla kaplumbağaların yaşam döngüsünü sürdürdüğü farklı noktalarda çalışma yürüttüklerini belirten Kaska, 2019 yılının Şubat ayında projenin birinci safhasının sona ereceğini dile getirdi.
Proje kapsamında şu ana kadar önemli verilere ulaştıklarını da aktaran Kaska, "Elde ettiğimiz bilgilerde Akdeniz'in bir deniz değil adeta kirlenen bir göl gibi olduğunu ve hem deniz kaplumbağalarının hem balıkların hem kuşların bu plastik maddelerden etkilendiğini ortaya çıkarmış durumdayız." dedi.
Kaska, hayvanların, yaşam mücadelesinde karşılaştığı en büyük sorunlardan birinin denizlere atılan plastikler olduğunu belirterek, herkesi bu konuda duyarlılığa davet etti.