Ateşkes Gazze'deki ablukayı hafifletmedi

İsrail ile Filistinli gruplar arasındaki ateşkesin ardından hayatın normale döndüğü Gazze'de halk, savaşın zorlukları ve devam eden abluka nedeniyle halen zorluklarla mücadele ediyor.

Anlaşmaya rağmen İsrail-Gazze-Mısır arasındaki sınır kapılarındaki geçişlerde yaşanan sıkıntılar, savaştan önce var olan yasaklama ve kısıtlamaların 51 günlük yıkıcı saldırıların ardından da devam ettiğini gösteriyor.

Gazze'nin altyapısı, tek elektrik üreten santrali, sağlık merkezleri ve yerleşim birimlerinin İsrail tarafından hedef alınması, bölgede "katliam" boyutlarında yaşanan insani krizin yanı sıra Gazze halkının karşılaştığı ekonomik, enerji, sağlık ve imar alanlarında mücadele etmesi gereken sorunlara yol açtığı gözleniyor.

Ateşkesin arından gelen 7 gün

Gazze'de binlerce kişinin evsiz kaldığı, 2 binin üzerinde insanın hayatını kaybettiği, 11 binden fazla Filistinlinin yaralandığı saldırıların ardından İsrail ile Filistinli gruplar arasında varılan kalıcı ateşkes anlaşması şu ana kadar iki taraftan da ihlal edilmedi.

İsrail saldırılarının ağrı bilançosu, maddi ve manevi karşılaşılan zorluklara rağmen geçen bir hafta süre zarfında Gazze halkının "zafer" kutlamaları düzenlemesi, İsrailli ve Filistinli yetkililerin savaştan karlı çıktıkları yönünde yaptıkları çok sayıda açıklama dikkati çekti.

Atşekes anlaşmasının sağlandığı 26 Ağustos akşamı ve ertesi gün, Gazze halkı sokaklara çıkarak kutlamalar düzenledi. Başta Hamas olmak üzere Filistinli gruplara olan desteklerini, düzenledikleri havai fişek gösterileri ve sevinç kutlamalarıyla ifade eden Gazzeliler, tüm Filistinlileri kazandıkları zaferden ötürü tebrik etti.

Ateşkesin, bölgeye yönelik İsrail ablukasını hafifletme yönünde etkisi olmazken, İsrail'e sınır bölgelerinden saldırılar nedeniyle iç bölgelere kaçan Filistinli aileler evlerine geri dönerek, kimi çiftçi kimi tüccar işlerine kaldıkları yerden devam etti.

"Açıklama savaşları" başladı

Ateşkesin ikinci gününde 51 gün süren savaşın ardından ilk kez halkın karşısına geçen Hamas Siyasi Büro Başkan Yardımcısı ve eski Başbakan İsmail Heniyye, Filistin davasının bu savaşla itibarını geri kazandığını ve geçen zaman içerisinde direnişin gösterdiği gelişimin gözler önüne serildiğini belirtti.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ise Savunma Bakanı Moşe Yalom ile kameraların karşısına geçerek, son süreci değerlendirdi. Netanyahu, "Hamas'ın, müzakerelerde herhangi bir başarı elde edemediğini ve saldırılarda ağır darbe aldığını" ileri sürdü.

Üçüncü gün ise uzun süredir tartışmalara neden olan ve zaman zaman gerginliklerin yaşandığı Filistinli balıkçıların avlanma mesafesinin uzatılmasıyla ilgili olumlu bir gelişme yaşandı.

İsrail makamları, daha önce 3 mil ile sınırlı tuttu, aşmaları halinde de cezai müeyyide uyguladığı ya da saldırı düzenlediği Filistinli balıkçılara 6 mile kadar avlanma serbestisi getirdi.

Diğer bir sorun olan sınır kapılarının kapalı tutulması meselesi kısmi gelişme gösterse de Mısır-Gazze arasındaki Refah Sınır Kapısı'ndan sadece insani yardımlar sokulabildi. İsrailde Gazze sınırındaki ticari Kerm Ebu Salim Sınır Kapısı'nı açtı ancak inşaat malzemelerinin geçişine izin vermedi.

"Erdoğan asil bir adam"

Aynı gün Hamas Siyasi Büro Başkanı Halid Meşal, Katar'ın başkenti Doha'da, süreci değerlendiren uzun bir konuşma gerçekleştirdi. Meşal, " İsrail ordusunun seçkin askerlerinin haysiyetleri ve yetenekleri, seçkinFilistin direnişinin ayakları altına alındığını" savundu.

İsrail'in Gazze'ye 8 yıldır uyguladığı ablukanın başarısız olmasının ardından bölgeyi yıkıma mahkum ettiğini söyleyen Meşal ayrıca Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a teşekkür ederek, "Cumhurbaşkanı Erdoğan'a teşekkür ediyorum. O, saldırılar sırasında seçim çalışmalarına ve içişlerine dalıp da Gazze'yi unutmayan asil bir adam" dedi.

Cuma günü ateşkesin dördüncü gününe girildiğinde Gazzeliler normal hayatlarına geri dönmeye ve savaşın açtığı yaralarını sarmaya devam etti. Filistinlilerin akın ettiği cuma namazında verilen hutbelerde, ulusal uzlaşıda yeni bir döneme girildiği, bu çerçevede, yeni hükümetin Gazze'nin imarı konusundaki sorumluluğu dile getirildi.

"Direnişin silah bırakması kabul edilemez"

Ateşkesin beşinci gününde de sınır kapılarındaki hareketlilik, savaş öncesi kısmi işlevselliğini korumaya devam etti.

Filistin Ekonomi Bakanlığı, İsrail'in Kerm Ebu Salim Kapısı'nda ticari faaliyete izin vermediği ancak gıda ve tıbbi yardım malzemelerinin geçişi için açık tutulduğunu belirtti.

Siyasi arenada ise Hamas Hareketi, taraflar arasındaki dolaylı görüşmelere devam edilmesi için Mısır'dan davet beklediğinin bildirdi. Hamas ayrıca müzakere gündeminde yer alabilecek "direnişin silah bırakması" seçeneğinin kabul edilemez olduğunu vurguladı.

İsrail tarafından ise halka normal yaşamlarına devam etme çağrısı yapılırken, iç cephede siyasiler arasında Filistinli gruplarla yapılan ateşkes ve görüşmelerin devam etmesi konusunda yaşanan çekişmeler devam etti.

Bu arada İsrail'in Gazze'ye saldırıları sırasında ağır yaralanan Muhammed Halil el-Masavabi (23), Vedad Ebu Zeyd (65) ile yine ağır yaralı olarak tedavi gören 9 yaşındaki Ziyad Tarık er-Rifi bu süre içerisinde hayata gözlerini yumdu.

Bir hafta geride kalırken İsrail saldırılarında büyük yıkımın yaşandığı Gazze'de, sınır kapılarındaki kısıtlamalarda kayda değer gelişmeler görülmedi. Altyapının büyük zarar gördüğü bölgede yaşanan içme suyu sıkıntısı ve tek üretim santralinin vurulması ile akaryakıt yetersizliğine bağlı gelişen elektrik krizi, Gazzelilerin, savaş sonrasında da mücadele etmek zorunda kaldığı zorluklar listesinde yerini korumaya devam ediyor.

İsrail, yıllardır abluka altında tuttuğu Gazze'ye, 7 Temmuz'da havadan ve denizden, 17 Temmuz'da ise karadan saldırıya geçmişti. Daha sonra orduyu karadan geri çekerek hava saldırılarına devam eden İsrail, saldırılarına Mısır'ın arabuluculuğunda yürütülen görüşmelerle 26 Ağustos'ta Filistinli gruplarla varılan ateşkesle son vermişti.

Gazze'ye 51 gün süren saldırılarda Filistin'de 579'u çocuk 2 bin 148 kişi hayatını kaybetti, 11 binden fazla kişi yaralandı. İsrail tarafından ise 67 asker, 4 sivil ve 1 yabancı uyruklu işçi olmak üzere 72 kişi öldü.

(AA)