Oğan, CNN Türk canlı yayınında soruları yanıtladı, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Kendisiyle ilgili eleştirilere yönelik soruya Oğan, şu yanıtı verdi:
"Hakaret eden herkese dava açacağım. Türkiye'deki bu linç kültürüyle hesaplaşacağım. Bu linç kültürünün Türk demokrasisine büyük bir tehdit olduğunu düşünüyorum. Kimse kimseye hakaret etmesin. Aileme varacak kadar bu hakaret ve küfrün hesabını soracağım."
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in kendisini "Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı desteklemesi" yönünde ikna ettiği iddialarının sorulması üzerine Oğan, "Böyle bir şey olabilir mi? Akıl var, mantık var. Sayın Aliyev'in işi gücü yok 'Türkiye'de o onu desteklesin, bu bunu desteklesin' desin. Yani biz kendi özgür irademizle birini destekleyemez miyiz? İlla Putin'in, Aliyev'in mi araması lazım? Bizim tabanımızın 'şurayı destekleyelim veya burayı destekleyelim' şeklindeki çağrılarının bir anlamı yok mu? Var. Ben bu çağrılara kulak asarak Sayın Erdoğan'ı destekledim." ifadelerini kullandı.
"Kılıçdaroğlu ile görüşmemizde ikna olmadım"Oğan, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ın kendisiyle ilgili iddialarının sorulması üzerine, şunları söyledi:
"Ben, iki görüşme yaptım Millet İttifakı ile bir Sayın Kılıçdaroğlu ile iki Sayın Davutoğlu ile. Daha sonra Sayın Kılıçdaroğlu'nun yeniden görüşme talebi oldu birkaç defa. Bu görüşmeyi sürdürmeyi doğru bulmadım. Daha sonra Sayın Yavaş'ın 'Yapabileceğim bir şey var mı?' diye bir nezaket mesajı oldu. Ben de 'Teşekkür ederim.' dedim. Şimdi bu çerçevede yapılan bir görüşme var. Benim orada taleplerim olsaydı Sayın Kılıçdaroğlu hepsini karşılamaya hazırdı. Yani cumhurbaşkanı yardımcılığı, birkaç bakanlık, şu bu hazırdı bunlara. Çünkü Sayın Kılıçdaroğlu bunları ifade etti. Benim için orada önemli olan Sayın Kılıçdaroğlu'ndan bir makam mevki talep etmek değildi. Kılıçdaroğlu ile görüşmemizde ikna olmadım. Eğer Sayın Yavaş bizi yanlış anlamışsa tekrar buradan ifade edeyim. Bizim için burada bir şey talep etmek önemli değildi. Sayın Yavaş da vardı o toplantıda."
"Sayın Erdoğan'dan benim hiçbir talebim olmadı"Sinan Oğan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kendisine yönelik bir teklifi olup olmadığına ilişin soruya şu karşılığı verdi:
"Sayın Erdoğan'dan benim hiçbir talebim olmadı. Yani makam mevki anlamında şu bakanlık, bu bakanlık, şu genel müdürlük, şu cumhurbaşkanı yardımcılığı olmadı, Sayın Kılıçdaroğlu'ndan olmadığı gibi. Sayın Kılıçdaroğlu, bunları verebileceğini söyledi. Yani masada bunlar konuşuldu, şunlar şunlar verilebilir gibi ama ben dediğim gibi ben önce ikna olmalıydım buna ve ben ikna olmadım. Ben ikna olmadıktan sonra bunların hiçbir anlamı kalmadı."
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan iddia edildiği gibi bir randevu talep etmediğini belirten Oğan, "Bir pazarlık asla olmadı. Karşılıklı şunu yapalım, bunu yapalım öyle bir teklif olmadı. Biz ortaya birtakım ilkeler koyduk. Bu ilkeler Sayın Erdoğan tarafından da kabul edildi." dedi.
Bu ilkeleri madde madde konuştuklarını anlatan Oğan, "O ilkelerin neredeyse tamamı, Sayın Özdağ'ın da Millet İttifakı'na sunduğu ve kabul edilen ilkelerle neredeyse birebir aynı. Dolayısıyla ortada pazarlık değil, ilkeler var. " diye konuştu.
Oğan, ilkeler arasında Afet Bakanlığının kurulmasının olduğunu belirterek, Afet Bakanlığının kendisine teklif edilmesi halinde kabul edip etmeyeceğine ilişkin soruyu yanıtlarken, herhangi bir bakanlık talebi olmadığının altını çizdi.
Bakanlık gibi bir derdinin olmadığını vurgulayan Oğan, "Bana bu konuda gerçekten haksızlık yapılıyor. Bu ülke, iyi olsun benim başka hiçbir isteğim yok. Türkiye'nin, Türk dünyasıyla ilişkileri sağlam temellere otursun. Türkiye'de terör örgütleriyle aktif ve kararlı mücadele devam ettirilsin, benim başka hiçbir beklentim yok." ifadelerini kullandı.
"Ben hiçbir siyasi partiye geçmedim, geçmeyi de düşünmüyorum"Oğan, "28 Mayıs'tan sonra AK Parti'ye geçecek misiniz?" sorusunu, "Hayır. Ben hiçbir siyasi partiye geçmedim, geçmeyi de düşünmüyorum." diye yanıtladı.
28 Mayıs'tan sonra ne yapacağına dair soru üzerine de "28 Mayıs'tan sonra siyasette devam edeceğiz. Türkiye'de ilk gönüllü çalışmasını biz yaptık. Türkiye'nin her yerinde Sinan Oğan gönüllüleri var." dedi.
Bunu devam ettireceklerini belirten Oğan, "Biz gelecek Türkiye'sinde siyasette var olacağız. Gelecek Türkiye'sini biz yöneteceğiz." değerlendirmesini yaptı.
Bir parti kurmak, başka bir inisiyatif almak için acele etmediklerini, önceliklerinin Sinan Oğan gönüllülerinin Türkiye genelinde örgütlenmesini yapmak olduğunu söyleyen Oğan, şunları kaydetti:
"Sinan Oğan gönüllüleri, Türkiye'de hiçbir beklentileri olmadan siyaset yapan insanlardır. Siyaseti bir beklenti üzerinden inşa ettiğiniz zaman sorunlar yaşıyorsunuz. Ama gönüllüler hareketini ben özellikle önemsiyorum. Gönüllüler üzerinden inşa ettiğiniz zaman, siyasette gönüllülerin ülke ve millet ve memleket dışında öyle bir beklentileri olmuyor. O ise siyaseti daha doğru bir zemine oturtuyor."
28 Mayıs'ta Cumhurbaşkanı Erdoğan'a verdiği desteğin ne kadar oy getireceğine ilişkin soruya Oğan, ciddi bir oy getireceğini, hatta çarpan eskisi olacağı kanaatinde olduğunu aktardı.
Cumhur İttifakı'na destek olduklarında belli bir çoğunlukla seçim alınırsa daha güçlü bir hükümet algısı oluşacağını belirten Oğan, şu görüşleri paylaştı:
"Bu da ekonomik krizi aşmamıza sebep olur. Bu içeride ve dışarıda Türkiye'ye dönük operasyon çekmek isteyen güçlerin, 'ya bir dakika durun bakın halkın büyük bir kısmı burada, bizim çekeceğimiz operasyonda geri teper' demesine sebep olur. Yani birçok açıdan ben bunun önemli olduğu kanaatindeyim. Aksi durumda cumhurbaşkanlığı bir yerde, Meclis bir yerde bunun ben istikrar açısından çok zararlı olacağını, istikrarsızlık getireceği kanaatindeyim."
Oğan, seçimlerdeki oy oranı tahminine ilişkin olarak da "Ben ciddi bir oy oranıyla seçimin Sayın Erdoğan tarafından alınacağı kanaatindeyim. Yüzde 53 ve üzeri." dedi.
Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 14 Mayıs sonrası daha milletçi söylemlerde bulunduğunun hatırlatılması üzerine Oğan, bunun seçmeni etkilemeyeceğini söyledi.
Ümit Özdağ'ın kendisinin Cumhur İttifakı'na desteğini bilip bilmediğine ilişkin soru üzerine Oğan, şunları kaydetti:
"Sayın Özdağ'la bütün ihtimalleri, Millet İttifakı, Cumhur İttifakı ve tarafsız kalınması ihtimalini konuştuk. Kesinlikle ben şurayı destekleyeceğim, kesinlikle sen şurayı da böyle bir konuşma değil. Ama hani eğilim olarak Sayın Özdağ benim eğilim olarak Cumhur İttifakı'nı destekleme eğilimi içerisinde olduğumu biliyordu."
Cumhur İttifakı'na destek olmalarının kendilerini doğruları ve yanlışları söylemekten alıkoymayacağını vurgulayan Oğan, şöyle konuştu:
"Bakınız ben Sayın Erdoğan'ın kazanması gerektiğine inandığım için buradayım. Bunun için de çalışıyorum, çalışacağım. Yüksek bir oy oranıyla kazanmalı Türkiye için. Şimdi Sayın Erdoğan'la şahsi benim hiçbir şeyim yok. Akrabalığım yok, geçmişim yok. Sayın Kılıçdaroğlu'yla da yok. Ben Sayın Kılıçdaroğlu'nun kazanması gerektiğine inansaydım, tüm imkanlarımla orada olurdum. Orada değilsem bunun tek sebebi, oranın doğru yer olmadığına inandığım içindir. Başka bir şey için değildir. Beni hiçbir şeyle kimse satın alamaz. Beni görevle makamla mevkiyle kimse kandıramaz. Benim bir tek doğrum var. O da doğru bildiğimiz, inandığımız ve bunu da istişareyle yapıyoruz biz. İnandığımız noktada ben yürüyorum ve bugün burada buradaysam, inandığım için buradayım. İnanmasaydım burada olmazdım emin olun."
Kılıçdaroğlu'nun kendisine bir televizyon kanalında hakarete varan laflar ettiğini belirten Oğan, şöyle devam etti:
"Sayın Kılıçdaroğlu unutmasın ki eğer kendisinin şu an bir şansı daha varsa benim sayemdedir. Sinan Oğan, cumhurbaşkanı adayı olmasaydı veyahut da bu trollerin sosyal medya linçlemelerinin karşısında çekilseydi, şu an Sayın Erdoğan çoktan balkon konuşmasını yapmış, Bakanlar Kurulu'nu oluşturmuştu. Millet İttifakı'nın çabasıyla seçimler ikinci tura kalmadı, Ata İttifakı'nın ve onun adayı Sinan Oğan'ın çabasıyla seçimler ikinci tura kaldı. Sayın Kılıçdaroğlu'nun çıkıp önce bize kamuoyu önünde bir teşekkür etmesi lazım."
Oğan, vatandaşları, 28 Mayıs seçiminde daha güçlü bir hükümet, daha güçlü bir Türkiye için Erdoğan'a oy vermeye davet etti.