Oğan, TRT Haber canlı yayınında soruları yanıtladı, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a desteğini açıklaması ve Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmesi sorulan Oğan, sır olan hiçbir şeyin olmadığını, seçim süreci boyunca dile getirdiği hassasiyetleri Erdoğan ile paylaştığını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da kendisiyle aynı hassasiyetleri paylaştığını söylediğini vurgulayan Oğan, "Asla iddia edildiği gibi bir pazarlık söz konusu olmadı, konusunu açmadık bile. Son derece medeni, karşılıklı saygı çerçevesinde geçen bir görüşme oldu." diye konuştu.
Oğan, Erdoğan ile geleceğe yönelik Türkiye'nin daha da güçlendirilmesi, içinde bulunduğu sorunlardan çıkarılması ve Türk cumhuriyetlerine dönük konuşmalarının olduğunu ifade etti.
Her türlü terör örgütüne karşı sürdürülen istikrarlı mücadelenin devam ettirilmesinin de konuşulduğunu vurgulayan Oğan, seçim boyunca ifade ettikleri bütün başlıkların konuşulduğunu, bu başlıklara Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın karşı çıkmadığını vurguladı.
Türkiye'nin, Suriye'nin kuzeyindeki terör örgütlerine yönelik harekatlar düzenleyerek bu bölgeleri güvenli hale getirdiği ve buralara Suriyelileri gönüllü şekilde gönderdiği anımsatılan Oğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye bir taraftan PKK'nın oradaki yapılanmalarına yönelik operasyonlar yapıyor, diğer taraftan da o bölgede sürdürdüğü imar, inşaat çalışmalarıyla Suriyelilerin kendi ülkelerine güven içerisinde dönmelerini sağlıyor. Sığınmacılar kendi ülkelerine güven içinde dönmeye başladılar, bundan sonra bu dönüş daha da hızlanacaktır. Kılıçdaroğlu, birden bire sığınmacı kartını açtı. 2 aydır sahada Kılıçdaroğlu'ndan tek bir kelime duymadık. Seçimlere üç gün kala bu konuda şey kesildiniz. Demek ki bir ciddiyet yok karşı tarafta. Biz oturduk konuştuk. Bunlar açık şeyler. Ben o ciddiyeti öbür tarafta görmedim zaten."
"Cumhurbaşkanlığını kazanmaya dair en ufak bir umut ortaya sermemişsiniz"Oğan, "Tezkereye hayır diyerek sığınmacıları gönderebilmek mümkün mü?" sorusu üzerine, şunları söyledi:
"Temel çelişki orada. Tezkereye 'hayır' dediğiniz anda askerimizi çekmek zorundayız. Askerimizin olmadığı bir alanda siz sığınmacıları nasıl göndereceksiniz? Sınıra götüreceksiniz, mancınıkla mı karşıya atacaksınız? Tezkereye karşı çıkmakla sığınmacıları göndermek aynı anda zaten mümkün olan bir şey değil. Kılıçdaroğlu, çıkıp 'Tamam biz bundan sonra tezkereye 'evet' diyeceğiz' diyorsa oturalım o zaman yeniden konuşalım ama şu ana kadar ki tavırları tezkereye karşı çıkmaktan ibaretti. Sayın Kılıçdaroğlu'na, yeri gelmişken şunu da söyleyeyim. Çıktığı televizyon programında bizi suçladığını duydum. Kendisine şu hatırlatmayı yapmak isterim. Sayın Kılıçdaroğlu, siz bugün ikinci tura girme hakkını kazandıysanız Sinan Oğan ve Ata İttifakı sayesindedir. Biz seçimlere girmeseydik siz ikinci tura kalamıyordunuz. Bunun farkında mısınız? Dolayısıyla siz yeterince çalışmamışsınız, ödevinizi yapmamışsınız. 20 yıllık iktidarın karşısında parlamentoyu kaybetmişsiniz, cumhurbaşkanlığını kazanmaya dair en ufak bir umut ortaya sermemişsiniz."
"HDP kurumsal desteğini açık bir şekilde ortaya koymuştur"Oğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile de bir görüşme gerçekleştirdiğini, Kılıçdaroğlu'ndan da bir talebinin olmadığını, prensiplerini ortaya koyduğunu dile getirdi.
Kılıçdaroğlu'na 'Siz bu seçimi nasıl kazanacaksınız?' diye sordum. Söylediği şeyler bana hiç ikna edici gelmedi." diyen Oğan, şunları kaydetti:
"Benim orada kırmızı çizgim HDP idi. HDP'yi bu işin dışında bırakarak nasıl kazanacaksınız seçimi. HDP ile yan yana gelmem zaten eşyanın tabiatına aykırı. Bazen bizi eleştiriyorlar. Ne yapsaydım. Türk milliyetçisi olarak HDP ile yan yana durup kendimi mi inkar etseydim. Bugün itibarıyla HDP Sayın Kılıçdaroğlu'na desteğini açık bir şekilde ortaya koymuştur. Bu kurumsal bir destektir. Kemal Kılıçdaroğlu hem benim adayım olacak hem HDP'nin adayı olacak. Bu olacak şey değil. HDP kurumsal desteğini açık bir şekilde ortaya koymuştur, Türk milliyetçiliği rüzgarından rahatsız olduğunu dile getirmiştir. İstedikleri kadar rahatsız olsunlar. Ben üç sene önce yola çıktım. O zaman temel argümanımız HDP'nin Türk siyasetini kilitleme hedefini ortadan kaldıracağız demiştik. Bugün geldiğimiz noktada HDP Türk siyasetini kilitleme yetisini yitirmiştir. Çabaları vardır. HDP'nin 'Kemal Kılıçdaroğlu'nu destekliyoruz' dediği yerde Türk milliyetçileri olmayacaktır. Göreceğiz hep beraber."