ASO Başkanı Ardıç, Oda'nın aralık ayı meclis toplantısında konuştu

Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Seyit Ardıç, enflasyonla mücadelenin uzun ve zorlu bir süreç olduğunu çok iyi bildiklerini belirterek, "Yeter ki rasyonel politikalar taviz verilmeden uygulanmaya devam etsin. Bu noktada ekonomi yönetimimize güvenimizin tam olduğunu altını kalın çizgilerle çizerek vurgulamak istiyorum." dedi.

ASO'nun aralık ayı meclis toplantısı ile ASO 2. ve 3. OSB Müteşebbis Heyet Müşterek Toplantısı, Oda binasında gerçekleştirildi.

Ardıç, burada yaptığı konuşmada, Balıkesir'de mühimmat fabrikasındaki patlamada hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diledi.

Gelecek yıl için belirlenen 22 bin 104 lira asgari ücretin Türkiye'ye hayırlı olmasını dileyen Ardıç, 2025'in enflasyonla mücadelede başarıya ulaşılarak, toplumun tüm kesimlerinin refahının artacağı bir yıl olmasını temenni etti.

- "Küresel ticaret savaşları, ithal girdi ve üretim maliyetlerini artıracak"

Ardıç, küresel düzeyde risk algısının yüksek olduğu bir yılın geride bırakıldığını belirterek, mevcut göstergeler ve beklentilerin bu risklerin 2025 yılında da devam edeceğini gösterdiğini söyledi.

Gelişmiş ekonomilerin artan borç yükü, yaşlanan nüfus ile yetersiz ve eskimiş altyapı gibi uzun vadeli yapısal zorluklarla karşı karşıya olduğunu anlatan Ardıç, bu sorunlara çözümüne yönelik politika tercihlerinin, bu ekonomilerin uzun vadeli büyüme hızlarını belirleyeceğini dile getirdi.

Ardıç, yeniden ABD Başkanı seçilen Donald Trump'ın uygulamaya koymayı planladığı tarife ve gümrük vergilerinin ekonomik entegrasyonu tersine çevirebileceğini söyledi.

ABD ve Çin ekonomilerinin büyüme beklentilerinde aşağı yönlü revizyon yapıldığına dikkati çeken Ardıç, "Muhtemelen şiddetlenecek küresel ticaret savaşları, ithal girdi ve üretim maliyetlerini artıracaktır. Tarife artışlarının etkilediği ürünlerin ve sektörlerin kapsamının genişlemesi halinde, ülkemizin dış ticaret göstergelerinin korozyona uğraması olasılık dahilindedir." diye konuştu.

- "Ekonomi yönetimimize güvenimiz tam"

Ardıç, Türkiye'de dezenflasyonist sürecin sektörler arasında farklılaşmaya neden olduğunu ve sanayi sektörü üzerinde baskının artmaya devam ettiğini belirtti.

Sanayiciler için önemli dış pazarlarda devam eden durgunluğun ihracatın artış potansiyelini sınırlandırdığını vurgulayan Ardıç, sanayi üretim endeksinin yıllık bazda 6 aydır gerilediğine dikkati çekti.

Ardıç, ekim ayında cari dengenin 1,9 milyar dolar fazla verdiğini ifade ederek, şu değerlendirmede bulundu:

"Cari açıktaki iyileşme ithalatımızdaki düşüşten kaynaklanıyor. Dezenflasyonist süreç devam ederken, cari işlemler açığının Gayri Safi Yurt İçi Hasılanın yüzde 1 seviyesine yaklaşması önemli gelişme lakin sanayi üretimindeki durgunluğun payını göz önüne almak gerekiyor. Enflasyonla mücadele uzun ve zorlu bir süreç, bunu hepimiz çok iyi biliyoruz. Yeter ki rasyonel politikalar taviz verilmeden uygulanmaya devam etsin. Bu noktada ekonomi yönetimimize güvenimizin tam olduğunu altını kalın çizgilerle çizerek vurgulamak istiyorum."

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB), hedeflenen enflasyona yakınsamayla, faiz indirimine başlayabileceğini kaydeden Ardıç, bunun makroekonomide istikrarın sağlanması yönünde önemli bir adım olabileceğini bildirdi.

Ardıç, dünyanın hızla değiştiğine dikkati çekerek, Türkiye'nin dijitalleşmeye, iklim değişikliğine, küresel değişimlere hızla uyum sağlaması gerektiğini dile getirdi.

Bu çerçevede "Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması"na geçiş döneminin 1 Ekim 2023'te başladığını hatırlatan Ardıç, şunları kaydetti:

"Mali yükümlülüklerin doğacağı asıl uygulama, 1 Ocak 2026'da, aşamalı olarak yürürlüğe girecek. Yani sadece bir yılımız kaldı. 2025, biz sanayiciler için bu dönüşüme uyum sağlama noktasında da çok kritik bir yıl olacak. Devlet, özel sektör ve tüm kurum ve kuruluşlarımızla ortak akılla hareket edip hızla yol almalıyız."