Arınç yine konuştu! Yeni sistemi değerlendirdi

22. dönem TBMM Başkanı Bülent Arınç, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile ilgili üstü kapalı eleştirilerde bulundu.

Best FM yayınına katılan Bülent Arınç gündeme dair açıklamalarda bulunurken, Anayasa değişikliğiyle gündeme gelen 'seçilmişlerin üstünlüğü ilkesi' tartışmaları hakkında da konuştu.

Arınç, atama sistemini demokratik açıdan doğru bulmadığını ifade ederek, "Bu kişileri cumhurbaşkanı tayin edecek. Bununla ilgili bir uyum yasası oluşturulması lazımu2026 Şu anda Cumhurbaşkanımıza Meclis Başkanımız vekalet ederken yeni sistemde cumhurbaşkanı yardımcılarından birisi yani atanmış birisi vekalet edecek ve onun yetkilerini kullanacak. Bunun doğru mu yanlış mı olduğu tartışma konusudur. Ben o tartışmaya girmeyeyim" dedi.

İşte Arınç'ın o sözleri;

Sunucu: Aynı zamanda şu anlama geliyor efendim:. Atanmışlar u2013 seçilmişler meselesine. Seçilmişlerin üstünlüğü meselesini gündeme getiriyoru2026 Neden? Çünkü seçilmişler halk tarafından seçilmiştir halka karşı sorumlulukları vardır. Bu her zaman böyledir ve böyle de olmak zorundadır bu demokrasinin amir hükümlerinden biridir. Buradan yeni siteme atıfta bulunup bir soru sormak istiyorum. Yeni sistemde Cumhurbaşkanı yardımcılarına dair bazı eleştiriler var. Şu anda Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçtiğimiz için bunu soruyorum. Cumhurbaşkanı yardımcıları atanmışlar sıfatını taşıyacağı için seçilmişler atanmışlar ilkesini ciddi anlamda sıkıntıya sokabileceğine dair eleştiriler var. Neler söylemek istersiniz bununla ilgili?

Bülent Arınç: Şimdi burada iki konu var bildiğim kadarıylau2026O bildirinin metnini tekrar Youtube'dan internetten bulup herkesin okumasında fayda var. Çünkü biz o bildiri üzerine daha cesur bir davranışta bulunduk ve şunu yaptık: Seçimler kasımda olacaktı temmuza aldık. Yani 3-4 aylık bir erken seçim haline getirdik. İkincisi anayasayı değiştirdik. Anayasada artık Cumhurbaşkanının mecliste seçilmesi mümkün değilse biz artık halkın seçmesini öneriyoruz dedik ve anayasa değişikliğini yaptık. Yani o bildirinin faydalarından birisi de bizim yaptığımız anayasa değişikliği oldu. Ve biz Cumhurbaşkanı seçimlerini 7 sene sonra 2014'ün ağustosunda halk oylamasıyla yaptık. Bugün de bundan sonra da yapacağımız gibi. Orada seçilmiş ve atanmış cümlesi belki çok önemli sayın Cemil Çiçek orada genelkurmay başkanının hükümetin emrinde ona karşı sorumlu olan birisi olduğunu ifade ediyor. O bugüne kadar söylenmeyen bir şeydi. Asker bir şey dediği zaman şapkasını alıp gidenler vardı. Hükümetten istifa edenler vardı. 'Başüstüne siz her zaman doğru söylersiniz zaten. Biz hükümet olarak ne diyebiliriz' derlerdi biz onu söylemedik. O yüzden hükümetimi bugün de 10 yıl sonra da tebrik ediyorum ki o Türkiye'de demokratik hayatın önemli bir başlangıç noktası oldu. Bugün söylediğiniz konuda gerçekten çok eleştiri var. O eleştirileri muhalefet de yapıyor. Ancak iktidar kanadı Ak Partililer bunun sayın Bahçeli'nin arzusu olduğunu ifade ediyorlar. Malum bu referandum sadece Ak Parti'nin oylarıyla ve ya milletvekili sayısıyla değil Milliyetçi Hareket Partisi'nin Sayın Bahçeli ve arkadaşlarının katkısıyla oldu. Yani Cumhurbaşkanı yardımcısının aynı zamanda Cumhurbaşkanı ile birlikte seçilmesi bir formüldü böyle olması belki çok daha doğruydu. Ama getirilen değişiklikte Cumhurbaşkanı yardımcısının sayısı bile muayyen değil. Yani bir olur iki olur üç olabilir deniyor. Ama bunları Sayın Cumhurbaşkanı tayin edecek. Bununla ilgili belki bir uyum yasasının çıkması lazım. Ve şu anda Cumhurbaşkanını yokluğunda meclis başkanımız vekalet ederken Sayın Cumhurbaşkanımıza bu anayasa değişikliğinden sonra Cumhurbaşkanı yardımcılarından birisi yani atanmış birisi vekalet edecek ve onun yetkilerini kullanacak. Bunun doğru mu yanlış mı olduğu tartışma konusudur. Ben o tartışmaya girmeyeyim. Ama bir bağlantı kurdunuz. Gerçekten atanmış ve seçilmişler arasında ülke yönetimi bakımından çok önemli bir fark var. Bu farkın gözetilmesinde de yarar var.

Sunucu: Seçilmişlerinin üstünlüğünün olması gerekiyor her zamanu2026

Bülent Arınç: Şüphesiz. Yani bürokrasiyi de reddetmiyorum. Bürokrasinin de kendi görev ve yetkileri mutlaka vardır ve onlardan sorumludur. Hatta tüm bakanlar maiyetinde çalışan insanların da icraatlarından ayrıca sorumludurlar. Buradaki sorumluluk illiyet bağını nasıl kurdular doğrusu bilemiyorum. Sayın Bahçeli böyle bir şeyi arzu ettiğine göre bunun gerekçelerini de kendisine sormakta fayda var.