Başbakan Yardımcısı Arınç, Suriye'nin Türkiye'ye yönelik saldırılar gerçekleştirdiğini, uçağını düşürdüğünü, havan mermileri atıldığını anlattı. Türkiye'nin en kritik bir konuda yaptığı bir toplantının ses kaydının yayınlanmasının tamamen ülkeye yönelik bir saldırı olduğunu söyledi.
CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun gittiği tüm mitinglerdeBaşbakan Erdoğan için 'başçalan' demesine tepki gösteren Arınç, Meclis'te milletvekilleri ile ilgili fezlekeler bulunduğunu bunların önemli bir kısmının da CHP'li vekillere ait olduğunu, bunu kendilerinin hiç gündeme getirmediğini söyledi.
Seçim için gittiği her yerde Erdoğan'a ve hükümete karşı çok büyük bir teveccüh olduğunu, yapılan bu saldırılara karşı vatandaşların Erdoğan'a büyük desteği olduğunu söyledi.
Arınç, Başbakan Erdoğan'ın diğer seçimler gibi bu seçimde de seçimi kaybettiği takdirde parti genel başkanlığından da siyasetten de ayrılacağını söylediği halde muhalefet partilerinin hiçbirinden buna cevap gelmediğini söyledi. Arınç, "Bize yüzde 50 alırsa oyu düştü diyecek olanlar kendileri için yüzde 22'yi bile hedef seçemiyor" dedi.
Arınç, Meclis'te bakanlarla ilgili muhalefetin bakanlarla ilgili fezlekelerin okunması talebinin bugüne kadar hiçbir şekilde uygulanmadığını bakanlarla ilgili soruşturma önergesi vermeleri gerekirken bunu AK parti'nin yaptığını söyledi.
BU HIRSIZLARIN HİÇ Mİ SUÇU YOK
Ortam dinlemesi konusuna değinen Arınç, bu olayın herkesin akıl yürütebileceği bir konu olmadığını, ortam dinlemesinin buraya kadar sızmış olan bir yapının MGK toplantılarını dahi dinlediği izlediği varsayılırsa, Türkiye dünyada yalnızlaşır düşüncesinde olanlar bunu yapar. Bu sıradan bir dinleme değil. Bunu bilsem dahi söylemem mümkün değil. Bütün bunların bir amacı mutlaka vardır. Bunun tek amacı AK Parti hükümetini düşürmek ve Başbakanı itibarsızlaştırmaktır. Biz de hodri meydan diyoruz.
Arınç, "Dışişleri Bakanlığı'nda bu tür toplantılar için düzenlenmiş bir oda mutlaka dinlemeye karşı tedbirler alınmıştır. Ülkenin güvenliği için zeminin 4 kat altında, sığınaklarda mı yapılması lazım. Bizlerin kullandığı kriptolu telefonların bile dinlendiği bir gerçek. Bu kayıtları yapanlar büyük alçaklık değil. Jammerların kullaınldığı bir yerde alçak sesle konuşalım demek daha ayıp değil mi?" dedi.
DESTEK VERİRKEN, GÖZYAŞI DÖKERKEN İYİYİDİK
Arınç sözlerini şöyle sürdürdü: Biz onlarla 76'lı, 80'li yılardan beri bu arkadaşlarla bir arada bulunduk. Birbirimizi sevdik, geçen yıl ABD ziyaretine kadar ilişkilerimiz aynı şekilde devam etti. Ben bugün bakıyorum, böylesine tavır içinde olacaklarına, AK Parti'yi devirmeye yönelik bu adımları atacaklarını söyleselerdi inanmazdım. Biz hep hizmet gördük, ABD ziyareti öncesine kadar hocaefendinin insanların iyiliğinden yana olduğunu biliyordum. Ancak daha sonra bu kesimin içinden birilerinin hükümeti devirmek adına önemli adımlar attığını gördük. Şimdi o kesim parti kurmaktan söz ettiklerini, hele hele şimdi CHP ve MHP'ye destek için çabaladıklarını gördükten sonra onları bir siyasi muhatap olarak göreceğiz, onları Allah rızası için değil, siyasi parti olarak görmek hayır olacaktır. İl İl hangi partilere oy verecekleri söyleniyor. Bursa için de CHP belirlenmiş. Ne diyelim. Hükümete yönelik tepkileri varsa oy vermeyeceklerini söyleyebilirlerdi. Bu siyasi olmayan bir tavır olarak kabul ederdik. Ama AK Parti'ye karşı kim nerede güçlü ise biz onu destekleyceğiz diyorlarsa orda durmak lazım. Siz siyasi bir hareket misiniz, yoksa Allah rızası için Mogadişu'ya giden, size her konuda destek veren sizler için göz yaşı döken bizler için aldanmışız demektir. Eğer kalkıp Antalya'da Mustafa Akaydın'a oy vereceklerse, AK Parti'yi düşürmek için çabalayacaklarsınız Allah herşeyin hesabını bilir.
Biz size burs verirken, kurban yardımı yaparken sizler siyasi parti değildiniz. Eğer siyasi parti iseniz size ne CHP'li ne AK Parti'li yardım eder. Bu seçim de hayırlara vesile olacak. Kimin ne olduğu da daha iyi bir şekilde ortaya çıkmıştır.
GEZİ GİBİ UKRAYNA'DA YAPTILAR, KIRIM GİTTİ
Türkiye'nin gücü birilerini üzüyor, rahatsız ediyor. AK Parti gitsin de nasıl olursa olsun demek kabul edilebilir birşey değildir. Türkiye'nin ekonomisini vurmak için adımlar atıldı. Bu olaylarla borsa düştü ama hemen toparlandı. Geçmişte birisi öksürse borsa yere çakılırdı. Dün bu kayıtlar ortaya çıktı ama ekonomi bundan etkilenmedi. Gezi olayı küçük bir hareket olarak ortaya çıktı. Ama daha sonra birçok şehre yayıldı. Tıpkı Ukrayna'da başka ülkelerde olduğu gibi. "Mesele ağaç meselesi değil, hala anlayamadın mı" tiwitlerinden sonra yakılan yıkılan sokakları iyi görmek lazım. Ukrayna'da olaylardan sonra Kırım ellerinden gitti. Bunları iyi görmek lazım.
VATANDAŞ ONLARA ÖNCE KENDİNE SONRA ERDOĞAN'A BAK DİYOR Bizim toplumumuz Alim değil ama ariftir. Vatandaş, sen önce kendine bak sonra Erdoğan'a bak diyor. Sen 30 -40 yıldır Türkiye'nin gündeminde olmanıza rağmen iktidara gelemediniz. Erdoğan 15 aylık iken iktidara geldi ve hala iktidarda vatandaşın feraseti herşeyin üstündedir. Herşey 30 Mart'ta sona erecek. Güzel güneşli göreceğiz inşallah.
KEDİYİ KESİP PARÇALAYANLARIN VİDEOLARI DA YAYINLANSIN MI
2002'de geniş bant internet sayısı 20 bin iken, bugün 2 milyon dolaylarında, okullara internet götürdük. Türkiye'deki 66 bin metrelik karayolu ağını intertte dörde katladık. Bugün gelinen noktada kedisini kesip, doğrayanlar bunu alsın yayınlasınlar, Norveç'te onlarca insanı öldürenler, insan nasıl kesip doğranır özgürlük bunları kapsasın mı, devletin güvenlikle ilgili herşeyi serbest mi olsun. O zaman insan nasıl var olacak. Eğer herşeyi yayınlayalım derseniz böyle bir özgürlük dünyanın hiçbir yerinde yok. Kılıçdaroğlu'na göre bırakın herşey yayınlansın gibi böyle bir özgürlük hukuk anlayışı dünyanın hiçbir yerinde yok. Buna cevaz verenler yarın iktidara geldiklerinde birbirlerini boğazlarlar. TV ve radyolara yayın yasağı getirildi. Ben bundan hicap duyuyorum. Göreve geldiğim günden beri ilk defa kullanıyorum. Ama başka çaresi yok. Bunlar başka şekilde yine yaparlar diyecekler. Allah canlarını alsın ne yapalım.
Seçim sonuçları için de çağrıda bulunuyorum. Herkes tahminini yapsın bir kenara koysun. 31 Mart sabahı herkes kendisini görmüş olur. Biz birçoğunun beklediğinin üstünde oy olacağız. Bana ulaşan en son anket Allah'a hamd olsun dedirtecek düzeydedir.
Uslup insanın aynasıdır. Ancak herkesin uslubu ayrıdır. Sayın başbakana iftira atılıyorsa, eşine çocuklarına sözler söyleniyorsa sayın Başbakan bunu asla kabul edemez. Başkaları belki bunu kabul edebilir, lastik gibi uzatabilir, Başbakan'ın bu zaafını bilip de ona göre tavır alanlar bunu düşünsün. Dün Başbakanın yüzünü görmesem bu başbakan değildir derdim. Hiçbir kimse böyle bir cefaya katlanmaz. Diğerleri devlet yönetmemiş, hiçbir sıkıntıya girmemiş. Elleri yağda balda yaşamış.
Twitter, youtube, Facebook yargı kararlarına uymak zorundadır. Biz hiçbirini kapatmaktan yana değiliz. Evli barklı kadın adına hesap açılsın, kadın yerin dibine batırılsın, yasal yollara başvursun hiçbir sonuç alamasın. Böyle bir şey yoktur. Biz hükümet olarak 70 milyonun namusundan şerefinden sorumluyuz. Bunu korumak durumundayız.
Kaynak: Haber7