Bangladeş'in Cox Bazar kentindeki kamplarda yaşayan Arakanlılar, Myanmar'daki askeri darbeyi kınayarak, ordunun kontrolü ele almasının ardından yurtlarına geri dönmekten daha fazla korktuklarını belirtti.
Associated Press'e konuşan Arakan Gençlik Derneği başkanı Khin Maung, "Ordu bizi öldürdü, kız kardeşlerimize ve annelerimize tecavüz etti, köyleri yaktı. Onların kontrolü altında güvende kalmamız nasıl mümkün olabilir?" dedi.
Myanmar'daki siyasi durumun daha kötü bir hal aldığını vurgulayan Maung, mevcut şartlarda geri dönüşlerin büyük ölçüde etkileneceğini kaydetti.
Maung, darbeyi şiddetle kınadıklarının altını çizerek, demokrasiyi ve insan haklarını sevdiklerini, Myanmar'da bunların sekteye uğramasından endişeli olduklarını ifade etti.
Ayrıca, Maung, Myanmar'ın parçası olduklarını ve uluslararası toplumu darbeye karşı seslerini yükseltmeye çağırdıklarını aktardı.
Muhammad Jaffar (70) ise geri dönmek için beklediklerini söyleyerek, geri dönüşlerinin Myanmar'daki darbenin ardından sekteye uğradığını, bu şartlarda güvenli olmayacağı ve kendilerini tehlikeye atacağı değerlendirmesinde bulundu.
Bir başka mülteci Colleen Amin de geri dönüşlerinin mümkün olmayacağını vurgulayarak, "Bizi geri göndermeye çalışsalar bile, mevcut duruma geri dönmeyi kabul etmeyeceğiz. Bizi o rejime geri alırlarsa, bize daha da fazla işkence edecekler." diye konuştu.
Bangladeş ve Myanmar, Arakanlıların geri dönüşünün sağlanması konusunda prensipte anlaşırken, Arakanlı Müslümanlar can güvenliklerinin olmadığı gerekçesiyle bunu reddediyor.
8 Kasım 2020 genel seçimlerinde hile yapıldığı tartışmalarıyla tansiyonun yükseldiği Myanmar'da, dün, ordu yönetime el koyarken ülkede bir yıllığına olağanüstü hal (OHAL) ilan edilmişti.
Arakanlı Müslümanlara etnik temizlik
Myanmar'ın Arakan eyaletinde 2012'de Budistler ile Müslümanlar arasında çatışmalar çıkmış, olaylarda, çoğu Müslüman binlerce kişi katledilmiş, yüzlerce ev ve iş yeri ateşe verilmişti.
Arakan'daki sınır karakollarına 25 Ağustos 2017'de düzenlenen eş zamanlı saldırıları gerekçe gösteren Myanmar ordusu ve Budist milliyetçiler, kitlesel şiddet eylemleri başlatmıştı.
BM'ye göre, Ağustos 2017'den sonra Arakan'daki baskı ve zulümden kaçıp Bangladeş'e sığınanların sayısı 900 bine ulaştı.
Uluslararası insan hakları kuruluşları, yayınladıkları uydu görüntüleriyle yüzlerce köyün yok edildiğini kanıtlamıştı.
BM ve uluslararası insan hakları örgütleri, Arakanlı Müslümanlara yönelik şiddeti "etnik temizlik" ya da "soykırım" olarak adlandırıyor.