FIRAT İPEK
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren sektörlerin başında gelen otomotiv sanayi, ilerleyen teknoloji doğrultusunda inanılmaz gelişti. Benzin ve dizel yakıtlarla çalışan otomobillerin geride kalacağı öngörülen bir geleceğe doğru hızla ilerliyoruz. Dünyanın önde gelen otomotiv markaları yatırım ve üretim stratejilerini geleceğin teknolojisine göre belirliyor.
TABİİ VE KOLAY ULAŞILABİLİR
Nitekim şu an sayıları az da olsa hibrit ve yüzde 100 elektrikli araçları yollarda görmek mümkün. Ve 2030 yılında dünyadaki otomobillerin yüzde 25’inin tamamen elektrikli olacağı belirtiliyor. Aynı zamanda markalar mühendislerini yenilebilir enerji konusunda da çalıştırıyor. Bu enerji kaynaklarından en tabii olanı ve en kolay ulaşılabiliri hiç şüphesiz ‘güneş enerjisi.’
Otomotiv markalarının güneş enerjini araçlarda uygulama konusunda şu anda ciddi bir çalışması olmasa da yakın gelecekte ucuz ve verimli olan bu enerji kaynağının yaygınlaştığını göreceksiniz. Düşünün ki; Türkiye sadece evlerde su ısıtma amaçlı güneş enerjisi kullanılması yaklaşık 600 milyon dolarlık petrol ithalatını engelliyor. Otomobillerin güneş enerjisiyle çalıştığını düşünürsek, çevreye ve ekonomiye olan katkısı tartışmasız büyük olacak.
Güneş enerjisinin araçlarda kullanılmasıyla ilgili açıklamalarda bulunan otonom araçlar ve yapay zeka sistemleri uzmanı Seval Öz, “Bugüne kadar güneşten yeteri kadar enerji üretemediğimiz için bunu araç teknolojilerinde etkin bir biçimde kullanamadık. Fakat teknoloji günden güne gelişiyor. Bugün mümkün değil ama güneş enerjisi, yenilenebilir enerji gelecekte araçlar için temel enerji kaynağı haline gelecek. Belki otoban yüzeyleri bir tür güneş enerjisi emici panel olarak yoğun biçimde kullanılacak ve araçlara tekerlekleri üzerinden enerji aktarımı yapılabilecek. İnanıyorum ki gelişen teknoloji bize çok farklı alternatifler sunacaktır. Bir yerlerde dünyayı değiştirmeye hazırlanan mühendisler var ve bu gerçekten dünya için oldukça sevindirici" dedi.