Geç Kalkolitik, Roma ve Erken Bizans dönemlerinde yerleşim yeri olarak kullanılan antik kentte, Karabük Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ersin Çelikbaş başkanlığında yürütülen kazı ve restorasyon çalışmaları sürüyor.
Çalışmalar bu yıl bitmeyecekÇelikbaş, gazetecilere, Hadrianopolis Antik Kenti sınırları içerisinde geçen yıl bir yer altı kaya yerleşkesi tespit ettiklerini söyledi.
Kaya yerleşkesinde kazı çalışmalarını planladıklarını belirten Çelikbaş, "Bu yıl da kazı çalışmalarımızı burada gerçekleştirdik. Çalışmalarımıza devam etmekteyiz. Burada tabii daha öncesinde bilinen bir yer olduğunu duymuştuk. Yerine geldiğimizde bir tonozlu galeri ile bir salona ulaştık. Buradan içerinin yoğun bir şekilde toprakla dolduğunu gördük. Aslında kazı çalışmalarımız bir bakıma içerdeki bu dolgu toprağı almakla başladı." diye konuştu.
Çelikbaş, dolgu toprağı aldıktan sonra ulaştıkları birinci salondan farklı noktalara giden galeriler ortaya çıktığını aktararak, "Bu galerileri takip ettikçe ikinci salona ulaştık. İkinci salonda da yine üç noktada farklı yönlere giden galerileri gördük. İçerdeki toprak dolgu kalktıkça bilmediğimiz, gözle göremediğimiz galeriler de ortaya çıkmaya başladı. Bu galerilerden birinin büyük bir salona ulaştığını da gördük." ifadelerini kullandı.
Kaya yerleşkesinde uzun soluklu çalışma yürütüldüğünü dile getiren Çelikbaş, çalışmayı bu yıl içerisinde bitirmenin mümkün olmadığını anlattı.
Kapadokya'yla özleşmiş bir kültür varlığıÇelikbaş, kaya yerleşkesindeki çalışmalara gelecek yıl da devam etmeyi düşündüklerini ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bizim için önemi şöyle; bu tip yer altı kaya yerleşkeleri daha çok Anadolu'da Kapadokya'yla özleşmiş bir kültür varlığı. Hiç aklımıza gelmeyen bir noktada, Batı Karadeniz'de Karabük sınırları içerisinde böyle bir kaya yerleşkesinin varlığı bizi heyecanlandırdı ve şaşırttı. Kazı çalışmaları sonucunda arkeolojik somut veriler bize bu kaya yerleşkesinin Kalkolitik dönemden itibaren, yani günümüzden yaklaşık 5 bin 500 yıl öncesinde kullanıma başladığını ve insanların burada iskan faaliyetlerini gerçekleştirdiğini gösterdi. Tabii burası sadece o dönemle sınırlı değil.
Yine arkeolojik veriler, bu kaya yerleşkesinin Kalkolitik dönemden özellikle Roma döneminde yoğun bir şekilde Bizans dönemine kadar da kullanım gördüğünü bize göstermiş oldu. Gelecek yıl da burada yapacağımız kazı çalışmalarında yine o tespit ettiğimiz ve kazısını henüz tamamlamadığımız galerilere devam edeceğiz. Gerçekten bizler de heyecanlı bir şekilde bu galerilerin hangi salonlara, bu yerleşkenin hangi birimlere ulaşacağını biz de bekliyoruz. Çalışmalarımızı da bu şekilde planlayacağız."
Çelikbaş, kaya yerleşkesine girişi sağlayan galeriler içerisinde sağlı sollu aydınlatma nişleri yapıldığını, buranın mumla aydınlatıldığının söylenebileceğini anlattı.
Bu galerilerde birkaç hayvan kabartmasına da rastladıklarını bildiren Çelikbaş, "Dolayısıyla insanların burada yaşamlarını da sürdürdüğünü söyleyebiliriz. Ayrıca buranın bir dini bağlantısının olup olmadığını henüz tam olarak tespit etmiş değiliz. Bu konuda da araştırmalarımıza devam ediyoruz. İlerleyen kazıların, bu konuda bize daha çok veri sağlayacağını düşünüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.