Antalya'da AB projesiyle kuraklığa dayanıklı mısır çeşidi geliştirilmeye çalışılıyor

Akdeniz ülkeleri tarımını desteklemek için hayata geçirilen AB destekli proje kapsamında Antalya'da kuraklığa dayanıklı mısır çeşidi geliştirilmesi için laboratuvarda ve tarlalarda çalışma yürütülüyor.

Bütçesi 1,5 milyon avro olan "Stres Toleransının Geliştirilmesi için Akdeniz Mısır Germplazının Kapitalizasyonu" Projesi, Türkiye'nin yanı sıra İspanya, İtalya, Fransa, Almanya, Portekiz, Cezayir, Tunus ve Fas'tan 11 ortağın oluşturduğu konsorsiyumla 1 Haziran 2021'de hayata geçirildi.

Türkiye'de Batı Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğünce (BATEM) yürütülen proje çerçevesinde Doç. Dr. Şekip Erdal'ın liderliğinde Akın Tepe, Senem Sabancı Bal ve Mehmet Pamukçu, küresel iklim değişikliklerine karşı su vermeden ürün elde edilebilmesi için çalışma yaptı.

Yaklaşık iki yılda önemli verilerin elde edildiği çalışmayla birim alanda daha fazla ürün elde edilmesi, kuraklık dönemlerinde de mısır üretilebilmesi, erken ekim yapılabilmesi hedefleniyor.

BATEM'de düzenlenen "Mısır Tarla Günü" etkinliğinde üreticiler, firma yöneticileri ve bilim insanları bir araya gelerek, proje kapsamında yapılan çalışmaları değerlendirdi.

BATEM Müdürü Abdullah Ünlü, enstitü olarak küresel ısınma ve iklim değişikliği üzerine AR-GE çalışmalarına öncelik verdiklerini söyledi.

Katma değerli ürünler geliştirdiklerini anlatan Ünlü, "Özellikle iklim değişikliği ve çeşitli çevre faktörlerine karşı çalışmalar daha da hızlanacak. Araştırmacılar olarak, çalışmaları bir an önce tamamlayıp zamanı geldiğinde üreticilerimize geliştirdiğimiz türleri vermemiz gerekiyor. Çünkü iklim değişikliği kapımızda. Bu hepimizi zorlayan faktörlerden biri." diye konuştu.

"Küresel ısınmasının etkilerini son dönemlerde görüyoruz"

Doç. Dr. Şekip Erdal ise Türkiye'nin mısır ülkesi konumunda olduğunu ve dane mısırda da en verimli ülkelerden olduğunu ifade etti.

Şili, ABD ve Avustralya'nın da mısır üretiminde önemli olduğuna değinen Erdal, "Bazı verilere göre Türkiye mısır veriminde ilk sırada yer alıyor. Bu başarıyı, üreticilerin teknolojiyi kullanması, yüzde 100'e yakın hibrit tohum kullanılması ve ülkenin konumu sağlıyor." dedi.

Geliştirilen mısır çeşitleri sayesinde erken ekim yapmaya başladıklarını bildiren Erdal, mısırın büyük bölümünün yem endüstrisinde kullanıldığına işaret etti.

Türkiye'de mısır üretiminde Konya, Şanlıurfa ve Adana'nın başta geldiğine dikkati çeken Erdal, şunları kaydetti:

"Sıcaklıkların sonuçlarını görüyoruz. 1,5 derecelik ısınmayla sel riskinde yüzde 100 artış oluyor. Küresel ısınmanın etkilerini son dönemlerde görüyoruz. İklimin değiştiğine, mevsimlerin kaydığına şahit oluyoruz. Her yarım derece ısınma daha düşük verime ve besin değerlerinde düşüşe neden oluyor. Türkiye Akdeniz bölgesinde yer alan iklim değişikliğinden en fazla etkilenecek ülkeler arasında yer alıyor. İklim değişikliğiyle mücadele kapsamında kuraklığa toleranslı birçok ıslah ve çeşit geliştirmeye çalışıyoruz. Su olmadığında ayakta kalabilen çeşitler üzerine çalışıyoruz."

Konuşmaların ardından İl Tarım ve Orman Müdürü Gökhan Karaca ile beraberindekiler, proje kapsamında tarlalarda deneme üretimi yapılan mısırları inceledi.