AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ'ın konuyla ilgili sosyal medya hesabı Twitter'dan yaptığı açıklama şu şekilde;
MAK Araştırma firması ile partimizin herhangi yakınlığı ve çalışması bulunmamaktadır. Nitekim dün ve bugün basında yer alan haberlerde yer verilen söz konusu firmanın AK Parti’ye yakın olduğuna dair ifadeler gerçeği yansıtmamaktadır.
Araştırma alanında az çok bilgiye sahip olan herkesin de bileceği gibi 12 saatten kısa bir süre içerisinde CATI yöntemi ile 33 bin kişilik bir araştırma yapılabilmesi mümkün değildir.
Yapıldığı iddia edilen bu tür sahte araştırmalar ile reklam yapmaya çalışmak hem araştırma sektörüne zarar vermekte hem de toplumu yanlış bilgilendirmektedir.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, "Dün bazı sosyal medya mecralarında ve bugün de ulusal gazetelerde partimize yakın olduğu belirtilen MAK Araştırma şirketinin partimizle uzaktan yakından hiçbir alakası söz konusu değildir. Bu firmayla bugüne kadar hiçbir çalışmamız olmadı, bundan sonra da olmayacaktır" dedi.
"BİZE AHLAKSIZ TEKLİFTE BULUNMUŞ, REDDEDİLMİŞTİ"
Hamza Dağ, MAK Araştırma Şirketi'nin daha önce AK Parti'yle iletişime geçtiği bilgisini paylaşarak, "Bahsi geçen araştırma şirketi bizim arkadaşlarımıza başvurmak suretiyle ben hemen bir anket yayınlayayım, bu anket üzerinden sizi iyi gösteren bir şey yayınlayayım, bunu siz haber yapın gibi ahlaksız bir teklifle gelip, reddedilmiştir. Ne yazık ki bu programdan sonra böyle bir açıklama yapılması aklımıza şu soru işaretini getirmektedir, demek ki karşı tarafla böyle bir ahlaksızca, edepsizce anlaşma yoluna gidildiği gibi bir mantık ortaya konmuştur." diye konuştu.
"SUÇ DUYURUSUNDA BULUNACAĞIZ"
Dağ, şimdiye kadar araştırma kuruluşlarıyla ilgili hiçbir hukuki süreç başlatmadıklarını ifade ederek, AK Parti'nin "ortak yayın" sonrası yaptığı anket sonuçlarını paylaştı.
Hamza Dağ, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Ama 2 gündür yapılanlardan sonra nüfuz ticareti yapılması hasebiyle suç duyurusunda bulunacağız. Şahitliklerini de bizzat bunu haber yapan gazeteleri, sorumlularını, muhabirleri yazacağız. Bu bir nüfuz ticareti ve suçtur. Bu suçun karşılığı mutlaka olması gerekir.
"BİN 200 KİŞİ İLE ARAŞTIRMA YAPTIK"
Biz de bin 200 kişiyle araştırma yaptık. Normalde kamuoyuna açıklama yapmıyoruz ama bizim ismimiz kullanılarak kamuoyu yanlış yönlendirildiği oranları verebiliriz. Adaylardan hangisini daha samimi ve güven verici buldunuz? Yüzde 47,1 Binali Yıldırım, yüzde 45,5 Ekrem İmamoğlu, yüzde 4,6 her ikisi, yüzde 2,8 her ikisi de vermedi yanıtını verdi. Hangi adayın projelerini beğendiniz sorusuna ise yüzde 47,5 Binali Yıldırım, yüzde 42,8 Ekrem İmamoğlu, yüzde 6,5 her ikisini de beğendim, yüzde 3,2 her ikisini de beğenmedim yanıtını verdi.
Araştırma dediğiniz böyle daha somut bir şeyler söyleyerek olur. Masa başı yazarak, çizerek, oranlar, matematik, oradan çıkar buraya ekleyerek araştırma olmaz. Biz söz konusu firmayla ilgili suç duyurusunda bulunacağız ve konuyla alakalı bundan sonra istirhamımız basın yayın organları bizim üzerimizden haber yapacakları zaman bizden mutlaka bilgi almaları gerekir."