Başkentte sivil toplum kuruluşları (STK) öncülüğünde yaklaşık 500 araçtan oluşan "Kudüs'e Destek Konvoyu"na katılanlar, İsrail'in Mescid-i Aksa başta olmak üzere Filistin topraklarındaki saldırılarını protesto etti.
Ülke genelinde saat 22.00'de Anadolu Gençlik Derneği (AGD) organizasyonunda gerçekleştirilen eyleme Ankara'dan da yoğun katılım oldu.
Çeşitli STK'lerin desteğiyle oluşturulan konvoya yaklaşık 500 araçla katılanlar, Samsun yolundaki Gençlik ve Spor Bakanlığının önünde bir araya geldi.
Konvoy, Altındağ ilçesinde bulunan Melike Hatun Camisi'nde son buldu.
Burada grup adına açıklama yapan Anadolu Gençlik Derneği, Milli Gençlik Vakfı (MGV) Ankara Şube Başkanı Mustafa Koyuncu, her ramazanda olduğu gibi Kudüs'te Mescid-i Aksa’ya ve ibadet edenlere yönelik saldırının herkesi harekete geçirdiğini söyledi.
Müslümanların izzetinin, namusunun ve özgürlüğünün işgal altında olduğunu ifade eden Koyuncu, Mescid-i Aksa'nın, çevresi mübarek kılınan kutlu bir mekan olduğunu dile getirdi.
Mescid-i Aksa'nın ümmetin göz bebeği olduğunu belirten Koyuncu, "İlk kıblegahımız Mescid-i Aksa, uluslararası camiada meşruiyeti olan ve devlet olarak tanınan fakat gerçekte bir terör örgütü olan İsrail'in saldırılarıyla, entrikalarıyla işgal altındadır." dedi.
İslam coğrafyasının tam kalbine bir hançer gibi saplanan İsrail'in bölgede yaşanan kaosun, terör olaylarının, iç savaşların ve işgallerin yegane sebebi olduğunu söyleyen Koyuncu, şunları kaydetti:
"Siyonizmin her türlü fesadı yeryüzüne yayabiliyor oluşu onların gücünden değil Müslümanların parçalanmışlığından kaynaklanmaktadır. Terör örgütü İsrail’in Kudüs'ten ve işgal ettiği topraklardan sökülüp atılacağı günler çok yakındır ancak bize düşen daha somut adımlar atmaktır. İbadet ederken terörist İsrail’in askerleri tarafından silah darbeleriyle zulme uğrayan Müslüman kardeşini gördüğü halde harekete geçmeyen, Mescid-i Aksa’ya postallarıyla girip mahremimizi çiğneyen İsrail teröristlerini görüp de öfke duymayan, başörtüsü çekilerek, camiden sürüklenerek çıkartılan Müslüman kardeşimizin çığlıklarını duyduğu halde tüm Müslüman ülkeleri göreve çağırmayan bir insan, imanını ve vicdanını sorgulamalıdır."