Ankara 2 No'lu Barosu tarafından Avukatlar Günü vesilesiyle düzenlenen ve Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi Konferans Salonunda gerçekleştirilen sempozyuma Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanı Doç. Dr. Metin Kıratlı, Baro Başkanı Av. Sabri Hafif, Baro Yönetim Kurulu Üyeleri, Adalet Bakanlığı Hukuk Hizmetleri Genel Müdürü, Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Üyesi, Kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcileri, Ankara 2 No'lu Barosu üyesi Avukatlar ve Stajyer Avukatlar katıldı.
Çağdaş ve ilkeli duruşa sahip bir meslek kuruluşu olmanın yanında, milli ve manevi değerlere sahip çıkarak, Avukatlık Mesleğinin geleceğini planlamayı, üyelerinin gelişimlerine katkı sunmayı kendisine amaç, Türkiye Cumhuriyeti’nin ikinci yüzyılına katkı sunmayı hedef edinerek çalışmalarını sürdüren Ankara 2 No’lu Barosu; değişen ve gelişen dünya şartlarına uygun olarak Avukatlık Mesleğinin daha da profesyonelleşmesine katkı sunarak yeni bir vizyon ortaya koymak için tertip ettiği Sempozyumun açılışında konuşan Baro Başkanı Av. Sabri Hafif;
“Günümüzde bütün dünyada yargılamaların yerine alternatif uyuşmazlık yöntemleri gelişmeye başlamıştır. Potansiyel uyuşmazlık sahibi çok uluslu şirketler ve devletler tarafından uluslararası uyuşmazlıklarda alternatif yollar ve yöntemler neredeyse kural haline gelmiştir. Ülkelerin kendi içlerindeki normal uyuşmazlıklarda da alternatif yollar teşvik edilmeye başlanmıştır. Dünya ve insan ilişkileri; ticaret, tarım ve iletişim biçimleri; kanunlar ve değer yargıları sürekli değişmektedir.
"Bu değişikliği iyiye gidiş veya kötüye gidiş anlamında değerlendirmemekle birlikte sosyal bir varlık olan insan da değişime ayak uydurmak zorundadır. Temel değerler, ahlaki prensipler, inanç değişmeyebilir ancak insanın topluma ve devlete bakışı, ticaretin, üretimin, sanayinin çalışma biçimleri, iş ilişkileri, mesai anlayışı sürekli değişmekte hayatımıza yeni anlayışlar egemen olmaktadır. İnternet öncesi ve sonrası, UYAP öncesi ve sonrası, sosyal medya öncesi ve sonrası, pandemi öncesi ve sonrası değerlendirildiğinde dünyadaki değişim ve bu değişimin hayatımızdaki her açıdan etkileri daha iyi anlaşılacaktır” ifadelerine yer verdi.
'Avukatlık kendini geliştirememiştir'Sayın Hafif konuşmasında devamla; “Dünyada ve hukuk sistemlerinde değişiklikler oluşurken mesleklerin ve çalışma biçimlerinin, ortaklıkların ve hizmet sektörünün değişmemesi, değişikliğe uyum sağlamaması düşünülemez. Hukuk genel itibari ile durağan bir disiplindir. Avukatlık da bu durağanlıktan nasibini almış ve hatta hukuktan daha da geride kalmıştır. Son 20 yılda neredeyse esas ve usule dair bütün temel kanunlar değişmiş; Anayasa’da yapılan değişikliklerle KVKK, bilgi edinme hakkı gibi kurumlar hukuk dünyamızda yer almış; yeni uyuşmazlık çözüm yöntemleri düzenlenmiş ve uygulanmaya başlanmıştır. Buna rağmen Avukatlık hala 1969 yılındaki meslek kanunu ile icra edilmeye çalışılmaktadır. Çalışma hayatındaki profesyonellik şirketleşme ile kurumsallaşma ile kendini yenilemiş, geliştirmiş ancak avukatlık kendini geliştirememiştir. "
"Şirketlerdeki, kurumlardaki hukuk departmanları, sözleşme departmanları, dava ve icra departmanları avukatlık mesleğinin geliştirdiği çözümler değil; profesyonel iş hayatının geliştirdiği çözümler olmuştur. Kısaca bahsedilen bu hususların tam olarak uygulanabilmesi hukuk alanının bir sektör ve avukatlığın profesyonel bir iş olarak görülmesi ile mümkündür. Avukatlığı sadece serbest meslek ve kamu hizmeti olarak tanımlamak değişen ve gelişen dünya şartlarına uygun değildir. Avukat gözüyle hukuk dünyasının bir sektör, avukatlığın profesyonel bir meslek ve avukatlık bürolarının işletme olduğu kabulüyle geliştirilecek vizyon avukatlığın önünü açacaktır. Ankara 2 Nolu Barosu olarak avukatlık mesleğinin olması gereken yere gelebilmesi için ivedilikle meslek kanunumuzun değişmesi gerektiğini düşünüyoruz. Avukatlık Kanunu yapılması aşamasında üzerimize düşen bütün yükümlülükleri yerine getireceğimizi deklare ediyoruz.” ifadelerini kullanarak konuşmasına son verdi.
Sempozyumun gerçekleşmesine katkı sunan ve ev sahipliği yapan, Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanı Doç. Dr. Sayın Metin Kıratlı açılış konuşmasında sempozyumun hayırlı olmasını dileyerek; “adaletin tecellisi için yargının tüm unsurlarının önem arz ettiğini, savunmanın da sırf bu haliyle yargının kurucu unsuru olarak adaletin, hakkaniyetin gerçekleşmesine katkı sunduğunu, bunun da avukatların gayretleriyle mümkün olduğunu.” ifade etti. Kıratlı konuşmasında, “hukuk devleti olma özelliğimiz gereği avukatların gelişen ve değişen dünyada, teknolojide, ticarette, iletişimdeki değişimin arkasında kalmayarak bu değişime ayak uyduracaklarını, Ankara 2 No’lu Barosu’nun da bu konuda öncü olma özelliğini sürdüreceğine inanıyorum” diyerek konuşmasını sonlandırdı.
'Adalet haklıya hakkını vermektir, adaletin tecellisi de hukuk devleti ile mümkündür'Sempozyuma teşrif eden Adalet Bakanı Sayın Yılmaz Tunç konuşmasına tüm üyeleri ve katılımcıları saygıyla selamlayarak başladı ve devamla; “Adalet haklıya hakkını vermektir, adaletin tecellisi de hukuk devleti ile mümkündür. Demokrasinin olmazsa olmazı iddia, savunma ve hükmün bir birine denk olmasıdır. Savunmanın olmadığı yerde hukuk devleti olmaz. Demokrasinin, yargının, hukuk devletinin kurucu unsuru meslektaşlarımızın, değerli avukat kardeşlerimin 5 Nisan Avukatlar Gününü tebrik ediyorum. Avukatlarımızın değişen dünyada, teknolojide, iş ve insan ilişkilerindeki gelişmelerini önemsiyor, Bakanlık olarak gerekli adımları atıyoruz. Avukatlar hak aram hürriyetinin teminatı, vatandaşların güvencesidir. Alternatif uyuşmazlık çözüm yollarında avukatlarımız görev alıyorlar ve bu sitemin başarılı olmasının tek nedeni avukatlarımız. Meslektaşlarımıza teşekkür ediyorum. Barolarımızla da ilişkilerimizi güçlendiriyoruz ki sorunlara kalıcı çözümler bulabilelim."
'Hazine ve Maliye Bakanlığı’mız ile ortak bir çalışma hedefliyoruz'"Hukuk fakültelerinin müfredatının değişen dünyaya ayak uydurması lazım, kontenjanların daha da sınırlandırılması gerekli biliyoruz, bu konuda YÖK ile yakın görüşme içerisindeyiz. Hukuk mesleklerine giriş sınavı 2024 ten itibaren uygulanacak. Yine dönemimizde avukatların görev suçlarıyla ilgili temyiz kapısını açtık. Adli yardım konusunu önemsiyoruz ve ödemeleri artırmak hedefimiz. Genç meslektaşlarımızın ofis kurabilmeleri için maddi destek sağlanması mevzuatımızda düzenlendi ancak kamu kurumlarımızda, bankalarımızda çözmemiz gereken hususlar var biliyoruz, en kısa sürede çözeceğiz.
"Avukatlık Kanunu’nun günün şartlarına, değişen dünyaya uymadığı bir gerçek. Bilim Kurulumuz taslak çalışmanın sonuna geldi, sizlerle paylaşacağız. KDV oranları gittiğimiz, ziyaret ettiğimiz her yerde önümüze geldi. Yargı pahalı olamaz biliyoruz, Hazine ve Maliye Bakanlığı’mız ile ortak bir çalışma hedefliyoruz. Çok yakında yeni yargı reformu strateji eylem planımızı Cumhurbaşkanımızla paylaşacağız, akabinde kamuoyuna açıklanacaktır.” dedi ve sempozyumun hayırlı olmasını diledi.
Konuşmalar ardından Baro Başkanı Av. Sabri Hafif, Adalet Bakanı Sayın Yılmaz Tunç’a ve Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanı Doç. Dr. Sayın Metin Kıratlı’ya günün anlam ve önemine binaen birer hediye takdiminde bulundu.
Sempozyumun ikinci kısmında, Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu üyesi Av. Mustafa Akış’ın moderatörlüğünde Avukatlık tarihi ve Türk Hukuk Tarihi ile ilgili araştırmaları olan Av. Tugay Aydın, Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürü Hakan Öztatar ve Ankara 2 Nolu Barosu Başkan Yardımcısı Av Handan Kurt sunumlarını gerçekleştirdiler.
Ankara 2 Nolu Barosu tarihi imkanlarının farkındalığı ile çalışmalarını sürdürmekteAvukatlık tarihi ile ilgili birçok eski kaydın katılımcılarla paylaşımı ardından Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürü Hakan Öztatar yeni çalışma alanları, değişen ve yenilenen dünyada hukuki uyuşmazlıkların çözümündeki yeni metotlar, arabuluculuk, uzlaştırma konularında anlatımlarda bulunarak İtalya’da avukat olmadan vatandaşların dava açamadığı, Almanya’da avukatların her şeyi hazır ederek, dava aşaması öncesi tüm delilleri toplayarak dava açabilme ve delil toplama imkanları gibi iyi örneklerden bahsetti.
Baro Başkan Yardımcımız Av. Handan Kurt; “Ankara 2 Nolu Barosu, tarihimizin değerlerinin ve sorumluluklarının bilinciyle, sahip olduğumuz hukuk birikiminin güncel ve tarihi imkanlarının farkındalığı ile çalışmalarını sürdürmektedir. Başkentimizin Barosu olan Ankara 2 Nolu Barosu, yasama, yürütme ve yargı erkiyle aynı şehri paylaşmanın getirdiği avantaj; avukatlık mesleğine ve meslektaşlara odaklı ve çözüm merkezli diyalog dili ile savunma adına ciddi kazanımlar elde etme gayretindedir.
"Değişimler karşısında bütüncül olarak yargı sistemimiz ile eş zamanlı olarak yenilik kaçınılmadır. Yargı sisteminin üçlü saç ayağından diğer ikisinin tüm gelişme ve imkânlardan yararlanıyor olmasına rağmen kutsal savunma hakkının bu derece ihmali eleştiri ve özeleştiri konusu yapılabilir. Bu hususta avukatlık mesleğinin öncelikle yargı sistemimizin bütünlüğü, akabinde kendi kuralları ve uygulamalarının bütünlüğü içerisinde yeniden ele alarak bütüncül bir kanuni düzenleme gerekli görülmektedir.” İfadelerini kullanarak konuşmasının devamında;
Mesleki faaliyet alanlarının ve iş sahasının yalnızca Türkiye ile sınırlı kalmaması, gelişen dünyada yurtdışı uygulamaların da takibi ve buna uygun olarak iş sahalarının, çalışma koşulları ve modellerinin güncellenmesi gerektiği, Bireysel hizmet sunmak yerine bir müvekkilin, iş sahibinin tüm hukuki sorunlarını tek sistemde çözmeye yönelik, alanında uzmanlaşmış birden fazla avukattan ve yeterli sayıda yardımcı personelden oluşan profesyonel çalışma modelleri geliştirilmesi, Yapılan işin maddi karşılığının alınması noktasında, verilen emek ve kendi değerinin farkında olmanın yanında meslek itibarının da korunması gerektiği bilinci ile hareket etmek gerekliliği, Önleyici hukuk metotlarının geliştirilmesi, ihtilafların çözümünde alternatif çözüm yollarının öncelenmesi ve geliştirilmesi, Stajyer avukatların hiç de azımsanamayacak bir süre olan 1 yıllık staj dönemlerinin, daha verimli, daha aktif, daha vizyoner, daha güncel değişimlere uygun bir şekilde geçirilmesi, bu dönemde ekonomik koşullarının meslek itibarına ve çalışma barışına uygun olarak düzenlenmesi, Hukuk fakültesi öğrencilerinin fakülte sıralarından itibaren nitelikli yetiştirilmesi, eğitimden sonra hukukla ilgili hangi alanda çalışırsa çalışsın doğru oluşturulmuş, hukuk temelli bakış açısıyla hareket edebilmesi, bilginin kıymetinin farkındalığının geliştirilmesi ve artırılması çalışmalarının yapılması” hususlarında değinerek konuşmasını sonlandırdı.
Sunumlar ardından Baro Başkanı Av. Sabri Hafif, bütün konuşmacılara günün anlam ve önemine binaen birer hediye takdiminde bulundu.