Maduro'nun yeni döneminde Venezuela'yı neler bekliyor?

Kolombiya Muhabiri Sinan Doğan, Venezuela'da seçimden sonra yaşanan protestoları ve Maduro'nun yeni döneminde ülkeyi nelerin beklediğini AA Analiz için kaleme aldı.

***

Venezuela Ulusal Seçim Konseyinin (CNE) 28 Temmuz'da düzenlenen devlet başkanı seçimini Nicolas Maduro'nun kazandığını duyurmasının ardından Maria Corina Machado'nun öncülük ettiği muhalefet koalisyonu adayı Edmundo Gonzalez, sonuçlara itiraz etti. Sandıklardaki müşahitleri aracılığıyla kullanılan oyları internet sitelerinde hesaplayan muhalifler, ellerindeki tutanaklara göre seçimi yüzde 67 ile kendilerinin kazandıklarını ve hükümetten barışçıl şekilde yönetimi devretmelerini istedi.

Ancak Bolivarcı devrimlere bağlı "güçlü" bir halk kitlesinin Maduro'yu desteklemesi ve bu bağlamda askeri komuta kademesinin de kendisine sadık olması nedeniyle iktidarda bir sarsılma beklenmiyor. Muhalefetin elbette bu süre içerisinde iktidara meydan okumayı sürdüreceği ve uluslararası güçlerin de desteğini alarak Maduro'ya baskı yaptırmaya çalışacağı söylenebilir.

- Sakin başlayan gün yerini şiddet olaylarına bıraktı

Seçimden bir sonraki gün başkent Caracas'ın cadde, meydan ve sokaklarına derin bir sessizlik çöktü. Araç ve insan trafiğinin yüzde 80 azaldığı kentte, bir yanda hayal kırıklığı diğer yanda ise abartılı olmamakla beraber sevinç gösterileri vardı. CNE'nin 29 Temmuz'da Maduro'ya mazbatasını teslim etmesinden kısa süre sonra spontane gelişen "cacerolazo" (tencere tava) eylemleri bir anda şehrin tüm meydan ve caddelerinde yankı buldu. Hemen arkasından saat 16.30 civarı Simon Bolivar Bulvarına gelen onlarca motorcu organize şekilde caddeleri trafiğe kapattı ve polisle şiddetli bir çatışmaya girdi. Maduro'nun seçim afişlerini yakan ve Hugo Chavez'in heykellerine zarar veren eylemciler lastik yakarak Maduro'nun 3. kez seçilmesini protesto etti.

Bu sürpriz gösteriye hazırlıksız yakalanan polis ilk anlarda olaylara yeterince müdahale edemedi. Caracas'ta başlayan protestolar, önce banliyölere daha sonra da diğer şehirlere yayıldı. Polis araçlarının yakıldığı, yakalanan polislerin darp edildiği ve kamu mallarına zarar verildiği görüldü. Geçmiş yıllardan tecrübeli olan halk, korku ve panikle süpermarketlere hücum etti ve benzin istasyonlarında uzun kuyruklar oluşturdu.

Olağanüstü toplanan hükümet ve askeri komuta kademesi, olayları meşru hükümete yönelik darbe girişimi olarak değerlendirdi ve ülkede iç savaş çıkartılmasına müsaade etmeyeceklerini duyurdu. Bir sonraki gün tüm güvenlik güçlerini sahaya süren hükümet, cadde ve meydanlarda sükuneti sağladı.

- Maduro, olaylardan muhalifleri sorumlu tuttu

Muhaliflere sert tepki gösteren Maduro, "Bir vatandaş olarak bana fikrimi soracak olursanız, size bu insanların (Gonzalez ve Machado'yu kastederek) sebep oldukları suçlar nedeniyle parmaklıklar ardında olması gerektiğini söylerim. Venezuela'da adaletin sağlanması gerektiğini ifade ederim." sözleriyle muhaliflere göz dağı verdi.

2-3 Ağustos'a kadar yer yer süren şiddetli protestolarda ikisi asker 25 kişi hayatını kaybederken 2 bin 400 kişi de gözaltına alındı. Savcılıktan yapılan açıklamada ise ülke geneli çıkan olaylarda 120'si güvenlik görevlisi olmak üzere 312 kişinin yaralandığı belirtildi.

Ülke genelinde an itibarıyla polis ve asker güvenliği tamamen kontrol altında aldı. Kepenkler yeniden açıldı ve hayat tümüyle normale döndü diyebiliriz. Tabi arada iki tarafın da destekçilerini konsolide etmesi için mitinglerine devam etmesi bekleniyor.

- Maduro’nun yeni döneminde Venezuela’yı neler bekliyor?

Maduro hükümeti yıllardır ciddi sınamalardan geçiyor. Venezuela ekonomisini ayakta tutan petrol gelirlerinin hızla düşmeye başlaması ülkede kırılmalara yol açtı. Bu süre zarfında Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği'ne (UNHCR) göre son on yılda Venezuela'dan en az 7,7 milyon kişi göç etti. Mülteciler ve Göçmenler için Kurumlar Arası Koordinasyon Platformu'na (R4V) göre ise bunların 6,5 milyonu Latin Amerika ve Karayipler'de bulunuyor. Venezuela'nın en büyük kara komşusu Kolombiya 2,85 milyon kişiyle bu listenin başını çekerken, onu 1,5 milyon kişiyle Peru, 568 bin kişiyle Brezilya ve 500 bin kişiyle de Şili takip ediyor.

Yeni dönemde Maduro ülkesi üzerindeki uluslararası siyasi baskıyı ve diplomatik izolasyonu azaltmak için ülkedeki muhalefet partilerine ulusal diyalog çağrısında bulunmaya devam edecek.

Ayrıca, Maduro'nun seçim kampanyası sırasında vadettiği ekonomik reformları ivedilikle hayata geçirmesi elzemdir. Bir milyonun üzerinde yeni istihdam, tarımsal reform, küçük sanayi kollarının iyileştirilmesi, ucuz destek kredileri, göçmenlerin güvenli şekilde Venezuela'ya dönmesi, ekonomik büyüme ve yaptırımların kaldırılması gibi başlıklar kuşkusuz iktidarın en büyük hedefleri arasında yer alıyor.

- Kolombiya ve Şili olası göç dalgasından endişeli

Muhtemel bir göç dalgasında en çok etkilenmesi beklenen Kolombiya, iddialara temkinli yaklaşıyor. Şili Devlet Başkanı Gabriel Boric de bu konudaki endişesini paylaşarak, yeni bir göçmen dalgası karşısında hazırlık yapmaları gerektiğini belirtti.

Muhalif lider Machado, Maduro'ya bölgesel ve uluslararası baskının artması için göçmen kartına başvurdu. Machado, "Kolombiya hükümeti, bu konuda çok net. Eğer Maduro, güç kullanmaya devam ederse, günler ya da haftalar içinde şimdiye kadarki en büyük göç dalgasını görebiliriz." sözleriyle bölge ülkelerine göndermede bulundu.

Venezuela danışmanlık firması ORC Consultores tarafından en son yapılan ankete göre, ülkedeki siyasi krizin çözüme ulaşmaması durumunda 6 ay içinde 5 milyon Venezuelalının daha ülkeden göç edeceği tahmin ediliyor. Buna karşın bazı uluslararası ekonomik verilerde olumlu tahminler de mevcut. Bağımsız kuruluşların raporlarında, son üç yıldır istikrarlı olarak ekonomisi toparlanma sürecine giren Venezuela, önümüzdeki yıllarda hedeflerine ulaştığı takdirde ülkeden çeşitli gerekçelerle göçen milyonlarca Venezuela vatandaşının dönüşünün hızlanması bekleniyor.

- Bazı uluslararası medya kuruluşları Venezuela'daki gerçeklikleri saptırıyor

Venezuela, dünyaca ünlü gazete, televizyon ve internet sitelerinde ekonomik açıdan dağılmış, hiperenflasyona teslim olmuş ve sokaklarda güvenliğin kalmadığı bir ülke olarak yansıtılıyor.

Örneğin, Maduro'nun basın toplantısında söz alan Amerikan bir akademisyen ve gazeteci, bu konuda Maduro’ya hitaben ilginç itiraflarda bulundu. Venezuela ile ilgili genelde olumsuz düşüncelere sahip olduğunu belirten gazeteci, ülkesinde okuduğu haberlerde Venezuela'nın yıkık, dökük ve ekonomik açıdan perişan halde olduğuna inandırıldığını ifade etti. Gazeteci basın toplantısına gelmeden önce Caracas'ın cadde, meydan ve sokaklarını dolaştığını, söylenenlerin aksine restoranların dolu olduğunu, ekonomik çarkların bir şekilde işlediğini ve her yerin son derece güvenliği olduğuna tanıklık ettiğini vurguladı.

- Dış ilişkiler ve ekonomi

Maduro'nun seçimden sonraki süreçte Latin Amerika'daki yakın müttefiklerinden Kolombiya ve Brezilya ile "yapıcı belirsizlik" diyebileceğimiz bir ilişkisi var. Bu iki ülke kendi kamuoyunu ve uluslararası ilişkilerdeki rolünü dengeli sürdürebilmek için Maduro yönetimine arada eleştiriler yöneltiyor ve Maduro'ya "yeni seçimler" ya da "dönüşümlü hükümet" formülünü öneriyor.

Maduro, iki ülkenin liderine karşı şu ana kadar sert bir dil kullanmaktan itina ile kaçındı. Brezilya, Kolombiya ve Venezuela son yıllarda çok sayıda ikili anlaşma imzaladı. Bu sebeple bu üç ülke birbirlerini kaybetmemek için orta yolu bulmaya çalışacaktır.

Venezuela, yıllardır başta ticaret olmak üzere çok sayıda ikili anlaşma imzaladığı yakın müttefikleri Rusya, Çin, İran ve Türkiye ile önümüzdeki dönemde de aktif çalışmaya devam edecek. Maduro yönetimi, ülkenin içişlerine müdahale anlamına gelen ifadeler kullandıkları gerekçesiyle Arjantin, Şili, Kosta Rika, Ekvador, Panama, Peru ve Uruguay ile diplomatik ilişkileri kesti. Bu ülkelerle bozulan diplomatik ilişkilerin yeniden rayına girmesi için uluslararası konjonktürde meydana gelen değişimler belirleyici olabilir. Meksika'nın mevcut yönetimiyle iyi ilişkilerin devam etmesi beklenirken, Küba, Bolivya ve Nikaragua liderleriyle sağlanan yakın dostlukta zaten bir değişiklik beklenmiyor.

[Sinan Doğan, Anadolu Ajansı (AA) Kolombiya Muhabiridir.]

* Makalelerdeki fikirler yazarına aittir ve Anadolu Ajansının editoryal politikasını yansıtmayabilir.