Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, CNN Türk'te katıldığı bir programda yaptığı konuşmada, çözüm sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
''Anadilde eğitim verilirse Türkiye bölünür mü?'' sorusuna da Bakan Ergün, şöyle yanıt verdi:
''Bence bölünmez. Yani Türkiye istesek de bölünemez, yani bölünmeyi istediğimiz zaman bile bölünemeyiz. Otursak masada, birlikte yaşamıyoruz kardeşim, bunun bir çaresini bulalım da bölünelim desek, bunun formülünü bulamayız, bu toprakların içinde bunun formülü yoktur.
Silahla da silahsız da gönüllü de gönülsüz de olmaz. Yani Türkiye'nin bölünmesi üzerine üretilen korkular gerçek korkular değildir. Laboratuvarda siyasi mühendislik sonucu üretilmiş korkulardır. Türkiye istesek de bölünemez, ama haklı özgürlüklerin alanı daraltılırsa, haklı özgürlükler alan geniş tutulmazsa, yönetilemez bir ülke olur.
Yani bölünemez, ama yönetilemez, halkın huzursuz olduğu bir ülke olur. Huzursuzluk iyi bir şey değil. İnsanlar ne zaman mutlu olurlar? Haklarını kamil manada yaşadıkları zaman manada mutlu olurlar. Ben anadilde eğitime karşı değilim.''
BDP heyetinin Kandil'de çekilmiş fotoğraflarına ilişkin de şunları kaydetti:
''Bu sürecin bir parçası İmralı'da Abdullah Öcalan ile görüşme yapan milletvekillerinin ondan aldıkları mektupları Kandil'e, BDP'ye ve grubun Avrupa'daki liderlerine götürmesi değil miydi? Ve bunu yaptılar, bunu Kandil'e götürdüler. Şimdi bu fotoğraf olmasaydı o gidiş olmamış mı olacaktı? Böyle bir olay oldu, yani bu çözüm sürecinin bir parçası. Bu gibi toplantılar, görüntüler Türkiye'yi karıştırmak, Türkiye'de terörü azdırmak, büyük zararlara sokmak için ortaya çıkan, görüntüler olsaydı buna tahammül etmek daha mı kolay olurdu? Terör eylemlerinin görüntüleri, şehit cenazelerinin görüntüleri, ağlayan annelerin görüntüleri var. Peki bu görüntülere tahammül etmek daha mı kolaydı? Bunlar mı tahammül edilmesi gereken görüntüler?.''