Altun, "Geleceği Şekillendirmek: Belirsizlikler, Gerçekler ve Fırsatlar" temasıyla bu yıl 6'ncısı Hilton İstanbul Bomonti Hotel & Conference Center'da düzenlenen TRT World Forum'un açılışında yaptığı konuşmada, bu ana başlık altında küresel iş birliklerinden liderliğe, barış diplomasisinden gıda güvenliğine, enerji krizinden iklim değişikliğine, göçten İslamofobi'ye, dijitalleşmeden dezenformasyona kadar birçok temel meselenin müzakere edileceğini kaydetti.
İstikrar içinde yaşamanın ve geleceği tasarlamanın artık toplumlar için son derece hayati ve bir o kadar da güç bir mesele haline geldiğine dikkati çeken Altun, şöyle konuştu:
"Bu noktada Türkiye, son 20 yılda sağladığı siyasi istikrar, ekonomik güven ve toplumsal huzur sayesinde insanı merkeze alan, dinamik ve çok boyutlu bir dış politikayı hayata geçirme imkanı yakalamış ve böylelikle sadece kendi haklarını değil, aynı zamanda küresel alandaki adaletsizlikleri gidermeye ve dünya barışını tahkim etmeye dönük girişimler ortaya koyabilmiştir. Ülkemiz, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde milli menfaatlerini tavizsiz şekilde savunurken, öte yandan bölgesel krizlerin ve küresel ihtilafların çözümü noktasında da son derece önemli katkılar sunmaktadır. Bu gayretlerimiz 'küresel belirsizlikler çağı' olarak nitelenen bu çağda, Türkiye'yi istikrar adası yapmakla birlikte, aynı zamanda 'istikrarlaştırıcı bir güç' olarak öne çıkarmaktadır."
Türkiye'nin bu noktaya gelmesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın gayretleri ve mücadelesi olduğunu dile getiren Altun, Erdoğan'ın güçlü, dirayetli, ilkeli ve kararlı liderliği olmasaydı, Türkiye'nin bugün itibarlı bir bölgesel güç ve küresel oyuncu olamayacağını söyledi.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Altun, Türkiye'nin içinde yaşanılan bu dönemde tüm dünyaya örnek olacak özgün bir dış politika modeli ortaya koyduğunun altını çizerek, "Yaklaşık 10 aydır süren Rusya-Ukrayna Savaşı'nda ortaya koyduğumuz barış diplomasisi, tüm dünyanın Türkiye'yi istikrarlaştırıcı ve küresel barışa katkı sunan yatıştırıcı bir güç olarak kabul ettiğini göstermiştir. Cumhurbaşkanımız, bu süreçte sergilediği kararlılık, aldığı inisiyatif ve üstlendiği sorumlulukla dünyada her temel meselede fikri sorulan bir lider durumuna gelmiştir. Bu liderlik hiç kuşkusuz, Türkiye'nin diplomatik güç ve etkisini artıran merkezi bir unsurdur." değerlendirmesinde bulundu.
Altun, Türkiye'nin bu sayede; Rusya ve Ukrayna Dışişleri Bakanlarını Antalya'da bir araya getirdiğini, iki ülkenin diplomatlarını İstanbul'da buluşturduğunu, Tahıl Anlaşması'yla küresel gıda krizinin önüne geçtiğini, Rusya-Ukrayna arasında esir takasının gerçekleşmesini sağladığını, son olarak da ABD ve Rusya İstihbarat Başkanlarının görüşmesine ev sahipliği yaptığını anımsattı.
Öte yandan, İsveç ve Finlandiya'nın NATO'ya üyelik başvuruları sürecinde Türkiye'nin ortaya koyduğu çabanın, küresel terörizmle mücadele noktasında önemli taahhütler alınmasını, kayda değer kazanımlar elde edilmesini sağladığını belirten Altun, "Elbette Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatlandırdığı üzere bunların takipçisi olmaya devam edeceğiz. Cumhurbaşkanımızın önderliğinde elde edilen diplomatik başarılar, Türkiye’nin bu süreçte oynadığı kolaylaştırıcı ve uzlaştırıcı küresel rolleri ortaya koymaktadır." dedi.
'Türkiye'nin küresel gelecek vizyonu dünyayı çatışmalardan uzak tutmayı amaçlanmaktadır'Fahrettin Altun, dış politika modelinin bir diğer vasfının "bölgesel sorunlara bölgesel çözümler" prensibine riayet edilmesi olduğunu kaydederek, şunları belirtti:
"Zira acı tecrübelerle görüyoruz ki Orta Doğu'dan Balkanlar'a, Karadeniz'den Doğu Akdeniz'e herhangi bir bölgeye dışarıdan yapılan müdahaleler, o bölgenin krizini derinleştirmekte, krizleri büyütmekte, trajediler yaratmaktadır. Dış politika modelimizin bir diğer mümeyyiz vasfı ise küresel adalet mücadelesinden beslenmesi ve bu mücadeleyi büyütmesidir. Bu bağlamda uluslararası örgütlerin reforme edilmesi ve etkinliğinin artırılması çabası, daha adil bir dünyayı mümkün kılmaya yönelik gayretimizin bir parçasıdır. Cumhurbaşkanımızın, uzun yıllardır bayraktarlığını yaptığı 'Dünya 5'ten büyüktür' çağrısı, gördük ki son Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda birçok devlet başkanı tarafından tekrar edilmektedir. Bu, Sayın Cumhurbaşkanımızın kararlı mücadelesinin bir sonucu ve başarısıdır."
Dış politika modelinin bir diğer kritik başlığının da "küresel kutuplaşmaların önüne geçilmesi ve yeni soğuk savaşların engellenme çabası" olduğunu aktaran Altun, "Türkiye'nin küresel gelecek vizyonu, dünyayı çatışmalardan uzak tutmayı ve yeni bir soğuk savaşa girilmesinin önüne geçmeyi amaçlamaktadır." dedi.
Bütün bunlara ek olarak dış politikayı ayrıştıran hususlardan birinin de insani krizlerin, küresel gıda, enerji ve iklim krizlerinin çözümünde öncü bir rol oynamak olduğunu ifade eden Altun, bugün Türkiye'nin, Gayri Safi Yurt İçi Hasıla'ya oranla insani yardımlarda dünyada 1'inci, kalkınma yardımlarında ise dünyada 2'nci sırada olduğunu kaydetti.
'Sistematik dezenformasyon faaliyetleri toplumların huzur ve barışını hedef almaktadır'Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Altun, "Bunların yanında nefret söylemi, İslam karşıtlığı ve antisemitizm ile mücadele de küresel istikrarın tesisi için ülkemizin öncülük ettiği ve işbirliği çağrısı yaptığı alanlar arasındadır. Ve elbette enformasyon savaşlarına, dezenformasyon operasyonlarına karşı kapasite geliştirme ve ittifaklar oluşturma hususu da uluslararası alandaki önemli odaklarımızdan biridir ve bu husus da dış politika modelimizin önemli bir sütunudur. Hepimiz şahidiz ki günümüzde karmaşık bir şekilde yürütülen sistematik dezenformasyon faaliyetleri ulusal, bölgesel ve küresel istikrarı, birey haklarını, toplumların huzur ve barışını hedef almaktadır." diye konuştu.
Birçok NATO ülkesinde 2023 yılında seçim olacağını, bu çerçevede Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı olarak NATO ülkelerinde seçim güvenliğine yönelik çeşitli programlar düzenlediklerini ve böylelikle bu alandaki işbirliğini ve tecrübe paylaşımını artırmayı hedeflediklerini söyleyen Altun, küresel alandaki dezenformasyonlara karşı küresel bir mücadele yürütülmesinin önemine inandıklarını ve bu bağlamda birçok koordinasyon faaliyetinin içinde yer aldıklarını ifade etti.
Altun, bölgesel ve küresel bir aktör haline gelen Türkiye'nin, artık sadece farklı blokları birleştiren bir köprü değil, aynı zamanda diyalog, müzakere ve diplomasinin aktığı bir kanal konumunda olduğunu dile getirerek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Sayın Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği gibi Türkiye Yüzyılı vizyonu bu bağlamda sadece ülkemiz için değil bölgemiz ve dünya için gerçekleşecek bir devrimin muştusudur. Ülkemizle birlikte bölgemizden başlayarak dünyanın her yerine demokrasi, kalkınma, barış̧ ve refah götürmek istiyoruz. İddiamız da gücümüz de büyük. Açık ve net bir şekilde vurgulamak istiyorum ki Türkiye, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde bundan sonra da küresel belirsizlikleri ortadan kaldırma, istikrarı tesis etme, insanlık için huzurlu ve güvenli bir gelecek inşa etme namına gayretlerini kararlılıkla sürdürecektir."
Altun, TRT World Forum'un başarılı geçmesini dileyerek, programın düzenlenmesine katkı sunanları tebrik etti.