Batı'da yükselen ırkçılık dalgası ABD'den sonra Avrupa'yı da sardı. Fransa, İngiltere, Hollanda ve Avusturya'da peş peşe anti-İslam yasaları hazırlanırken Türkiye'ye ve Türklere yönelik saldırılarını artıran Almanya ise devlet destekli neo-ırkçılığın bayraktarlığını yapan ülke olarak öne çıkıyor.
Başta Fransa, İngiltere, Hollanda, İsveç, Avusturya ve Almanya olmak üzere son aylarda bir çok AB üyesi ülke IŞİD tehdidi bahanesiyle İslam karşıtı yasalar çıkararak Müslümanların en temel haklarını sınırlıyor. Türkiye'ye ve Türklere yönelik saldırılarını artıran Almanya ise devlet destekli neo-ırkçılığın bayraktarlığını yapan ülke olarak öne çıkıyor. Türklere ait ev ve camilerin sistematik
Masa Bayrakları şekilde kundaklandığı Almanya'da "Müslümanlar dışarı!" sloganıyla tanınan ırkçı PEGIDA grubunun Dresden'deki mitingine 17 bin kişi katıldı. Protestan Kilisesi'nin cılız tepki gösterdiği mitingte neo-naziler, Noel ilahileri eşliğinde "Avrupa'da İslam'ı ve Şeriatı istemiyoruz!" pankartları taşıdı.
ÜÇ YILDIR HAZIRLANAN PLAN
Müslüman düşmanlığının son 3 yılda hızla yükselişe geçtiği Almanya'nın Dresden kentinde önceki akşam "Batı'nın İslamlaşmasına Karşı Vatansever Avrupalılar" (PEGIDA) adlı grup tarafından önceki akşam düzenlenen ve 17 bin 500 kişinin katıldığı İslamofobik gösteri, büyük yankı ve tepki uyandırdı. Kent merkezinde toplanarak İslam karşıtı pankartlar ve sloganlar eşliğinde noel ilahileri söyleyen protestonun Ekim ayından bu yana gerçekleşen en geniş katılımlı İslam
Dijital baskı karşıtı gösteri olduğu belirtildi.
IRKÇILARA KARŞI TEK YÜREK
PEGIDA grubu her ne kadar "göçmenlere veya İslam'a değil, aşırıcılığa karşı olduklarını" iddia etseler de gösteride Almanya aşırı sağına mensup neo-nazilerin varlığı, gösteriye sert tepki gösterilmesine yol açtı. En büyük karşıt gösteriler Münih, Bonn, Kassel ve Dresden şehirlerinde
Bayrak İmalatı gerçekleşti. 12 bin kişinin katldığı karşıt gösteride konuşan Münih Belediye Başkanı Dieter Reiter, "Bu gösteri Münih'in en güzel tarafını gösteriyor. Burada binlerce insan birlikte ırkçılığa karşı birarada" dedi.
HRİSTİYANLIĞI KULLANIYORLAR
Dresden'deki karşıt gösteriye ise 5 bin kişi katılarak PEGIDA'yı kınadı. Almanya Protestan Kilisesi ise PEGIDA'nın kendilerini temsil etmediğini ve Hristiyanlığı kullandığını belirtti. Eski Başbakanlardan Gerhard Schröder de PEGIDA'ya tepki göstererek, PEGIDA'ya demokratik eylemlerle karşılık verilmesini savundu.
APTALCA GEVEZELİKLER
Neo-nazi protesto, Alman basınında da geniş yer buldu. Der Tagesspiegel protestocuların alaycı dilini Nazilerinkine benzetirken protestolara maruz kalan Müslüman halkın "günah keçisi" seçildiğini kaydetti. Darmstu00e4dter Echo da "Toplumun yabancılaşması ve Avrupa'nın İslamlaşması gibi aptalca gevezeklikler son bulmak zorundadır" diyerek mitingi eleştirdi. Südwest-Presse ise "Savaştan kaçanlara yardımın" önemine vurgu yaparak Avrupalıların ülkelerini terkeden Müslümanları kucaklamasını savundu.
ALMAN DERİN DEVLETİ ŞÜPHESİ
İslam karşıtlığı ile beslenen Alman ırkçıları istihbarat teşkilatları üzerinden örgütleniyor. Alman halkının yüzde otuz dördü, İslam'ı bir tehdit olarak görüyor. Bu oranda Alman derin devletinin payı yüksek. Çünkü ülkede Neo-nazilerin işlediği bütün cinayetlerin üstü örrtüldü. Yüzlerce evin yakılması, insanların öldürülmesi gibi, ırkçı eli değen hiçbir cinayet ve suçun aydınlatılamamış olması da derin devlet şüphesini güçlendiriyor.
ALMANYA'DA AK PARTİ KORKUSU
Almanya'da İslamofobik davranışlar yükselişe geçerken halk arasında bir de Müslümanların siyasi bir parti kurma korkusu yayılmaya başladı. Almanya Hristiyan Birlik Partisi (CDU) adına Federal Parlamento Meclis Grup Başkanı Volker Kauder, Welt gazetesine bir demeç verdi. Açıklamalarında Almanya'da İslami bir siyasi partinin oluşumuna izin verilmemesi gerektiğini belirten Kauder, "Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan'ın partisi AKP'nin bir kolunun Almanya'da olması yeteri kadar düşündürücüdür" yorumunda bulundu. PEGIDA'nın düzenlediği gösteriler hakkında da konuşan Kauder, İslam karşıtı göstericilerin tamamının "sağcı çete" olarak nitelendirilmesine de tepki gösterdi.
3 TÜRK MİT ELEMANI DİYE CEZAEVİNDE
Almanya'nın Türkiye korkusunu gösteren bir olay da geçen hafta 'Türk istihbarat servisi için çalıştıkları suçlamasıyla' Muhammed Taha G. (58) Ahmet Duran Y. (58) ve Göksel G. (33) adlı üç Türk'ün tutuklanmasıydı. Karar uyarınca, Federal Savcılık yönetimindeki Rheinland-Pfalz eyaleti Asayiş Şubesi harekete geçmiş, Muhammed Taha G. ile Göksel G. Frankfurt, Ahmet Duran Y. ise Kuzey Ren Vestfalya'daki evinde gözaltına alındı.
RESTORANTA MÜSLÜMANLARIN GİRMESİ YASAK
Avustralya'nın Queensland eyaletinde Longreach kasabasında bir restoran sahibinin günlük menü tabelasına ''Özür dileriz Müslümanlar giremez'' yazması tepki çekti. Restoran sahibi John Hawkes, olayın duyulmasından sonra yaklaşık 200 telefon aldığını belirterek, bunlardan bir kısmının tepki, diğerlerinin ise destek amaçlı olduğunu kaydetti. Longreach Belediye Başkanı olayın üzücü olduğunu ifade etti.
HİTLER RUHU HORTLADI
Almanya'daki neo-nazilerin camilere yönelik si-istematik saldırıları sürdürüyor. Son olarak geçen hafta Dormagen kentinde Diyanet İşleri Türk İslam Birliği'ne (DİTİB) bağlı Süleymaniye Camisi ırkçı saldırıya maruz kaldı. Sabaha karşı 04.00 sularında gerçekleşen saldırıda caminin duvarlarına ''Yaşasın Hitler, yaşasın NSU'', ''Almanya'da İslam batsın'' ve nazilerin sembolü çok sayıda gamalı haç çizildi. Güvenlik kamerası kayıtlarını inceleyen polis, faillerin bulunmasına yardım edenlere bin 500 avro ödül vadetti. Saldırı sonrası cami derneğini ziyaret eden Dormagen Belediye Başkanı Erik Lierenfeld, "Bu yazıları şiddetle kınıyorum. Bazı kafası karışmış olanlar bu tarz faaliyetlerle şehrimizde sürdürdüğümüz güzel beraberliği tehlikeye atmak istiyorlar. Bunu kabul etmiyoruz" diye konuştu.
MABETLERE SALDIRI CEZASIZ KALIYOR
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu, 12 Ağustos'ta Berlin Mevlana Camii'ndeki kundaklama hakkında incelemede bulunarak bir rapor hazırladı. Komisyon bünyesinde oluşturulan heyetin raporunda camilere yapılan saldırıların büyük kısmının cezasız kalmasının, saldırı niyetinde olan kişileri cesaretlendirdiği, Müslüman toplumda korku, endişe ve güvensizliğe yol açtığı kaydedildi. Heyet Avrupa'da ırkçılık ve yabancı düşmanlığını izleme çalışması kapsamında 11-26 Ağustos tarihleri arasında gerekleşen tüm cami saldırıları hakkında yetkililerle istişarede bulundu. Raporda, "2014 yılının ilk dokuz ayında gerçekleşen 25 saldırının 14'ü dini motifli olup 10'unun camileri hedef aldığı" ifade edildi.
AFRİKALILARI AĞIR YARALADILAR
Göçmen karşıtı gösteri yapmadıklarını öne süren Batı'nın İslamlaşmasına Karşı Vatansever Avrupalılar grubu (PEGIDA), İslam karşıtı sokak gösterilerinin yanısıra ülke çapında fiziksel şiddete de başvuruyor. Almanya'nın Baden Württemberg eyaleti Rottenburg kentinde Gambiya kökenli iki göçmen PEGIDA tarafından sözlü ve fiziksel saldırıya maruz kaldı. Saldırı hakında yapılan açıklamada Afrikalı göçmenlerin ağır yaralanarak hastaneye kaldırıldığı belirtildi. Öte yandan olayla ilgisi olduğu anlaşılan bir saldırgan da göz altına alındı. Staubing kentinde ise bir diğer Afrikalı mülteci 3 ırkçının saldırısına uğradı. Mülteci tedavi altına alındı.
Kaynak: Yeni Şafak