Almanya''da ırkçı saldırı

Ulm Üniversitesi’nde doktora yapan S.B. bir markette alışveriş yaparken başörtüsü sebebiyle iki ırkçı Alman’ın saldırısına uğradı.

Mehmet Beyhan

Almanya’da ırkçı ve İslam karşıtı saldırılar hızla artıyor. Ulm Üniversitesi’nde doktora yapan S.B. kıyafeti sebebiyle iki faşist Alman’ın saldırısına uğradı.

Olay geçtiğimiz Salı günü Ulm şehrinin merkezindeki bir alışveriş merkezinde meydana geldi. Kıyafetinden dolayı ırkçı Almanların tacizine uğradığını belirten S.B, “Her zaman gittiğim markette saat dört gibiydi şehrin merkezinde alış veriş yaparken, iri yarı iki adamın sözlü ve fiziki saldırısına uğradım başta ne olduğunu anlayamadım. Bu muameleye kıyafetimden dolayı olduğunu sanıyorum. Zaten sokağa çıktığımda Almanların garip bakışları her zaman bir saldırı altında olduğumu hissediyordum” dedi.

Saldırıya uğradığı sırada çevredeki insanların olayı seyretmekle yetindiğini belirten S.B, “Onların çirkin saldırısı karşısında kimse sesini çıkartmadı. Zaten saldırı kadar kimsenin müdahale etmemesi de çok düşündürücü bir olaydı” şeklinde konuştu.

Daha önce de polis

Polis tarafından daha önce kıyafetinden dolayı ayrımcılığa tabii tutulduğu için şikayet edemediğini belirten S.B.,” Herkesin bisiklet sürdüğü bir yerde bisiklet sürerken, hiç kimseye bir şey demeyen polis bana ‘’Burada bisiklet sürmeyeceksin’’ demişti. Bende ‘’Herkes sürüyor bir

tek bana mı yasak?’’ onlar ‘’ Seni ilgilendirmez’’ demişti polis” dedi.

Üstün ırk teorisi

Sarı saçlı ve mavi gözlü olmayanların potansiyel suçlu kabul edildiğini belirten S.B., “sokaklarda

‘’Ülkenize geri dönün sizin emlak paralarını vereceğiz.’’ Yazıyor. Bu sadece Türklere karşı değil bütün yabancılara karşı bir ayrımcılık söz konusu.” Şeklinde konuştu.

Sümeyye’nin Babası Ayhan B. İse yaşanan bu olayı haber alınca ailece çok zor bir

gece geçirdiğini şöyle anlattı: ‘’ Hayatımda en zor geçirdiğim bir geceydi. Sabaha

kadar ailece uyuyamadık. Gözümüz gibi yetiştirdiğimiz evladımızı daha iyi bir

eğitim alsın diye Almanya’ya gönderdik. Bazı kesimlerin Avrupa insan hakları

gibi süslü lafların kocaman bir yalan olduğunu anladık. Batı’nın İnsan hakları kavramı kağıt üzerinde bir yalandan ibarettir. Kimse kimseyi aldatmasın” dedi.