Alman Nazi birliklerine karşı başlatılan ayaklanmanın yıl dönümünde konuşan Steinmeier, daveti için Polonya Cumhurbaşkanı Andrzej Duda'ya teşekkür etti.
Steinmeier, Almanya'nın Cumhurbaşkanı olarak bu törene gelmenin gerekli ancak zor olduğunu belirterek, "Almanların burada işlediği korkunç suçlar beni derin bir utançla dolduruyor. Ama aynı zamanda bu anlaşmaya katılan ilk Alman Cumhurbaşkanı olarak şükran ve alçakgönüllülükle doluyum." ifadelerini kullandı.
Varşova Gettosu Ayaklanması'na katılanları derin bir üzüntü ve yas ile andığını vurgulayan Steinmeier, "Burada haksızlığa, teröre ve cinayetlere karşı cesurca ayaklandılar. Cesaretleri savaş bölgesinin çok ötesine uzandı ve başkalarını cesaretlendirdi. Yaşananlar bir daha yaşanmasın diye bu hatırayı yaşatmak onların bize mirasıdır." diye konuştu.
Steinmeier, Almanların işgal altındaki Polonya'nın başkenti Varşova'da işlediği suçların hafızalarda daha geniş yer edinmesi gerektiğinin altını çizerek, şöyle devam etti:
"Bugün burada olmak benim için çok önemli. Almanların sorumluluğumuzun ve misyonumuzun farkında olduğunu ve kabul ettiğimizi söylemek için buradayım. Almanya, Polonya'yı işgal ederek İkinci Dünya Savaşı'nı başlattı. Almanlar insanlığa karşı bu suçu titizlikle planladı ve işledi. Bugün karşınızdayım ve burada Almanlar tarafından işlenen suçlar için affınıza sığınıyorum. Polonya ve İsrail'deki birçok kişi, bu suçlara, kurşuna dizilen insanlara rağmen bize, Almanlara uzlaşma armağanını verdi. Bekleyemeyeceğimiz ve beklemeye hakkımız olmayan, tarif edilemeyecek kadar değerli bir hediye."
'Bir daha asla'İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog da Varşova'da 80 yıl önce yaşananların zorluğuna değinerek, Varşova'daki toplumun o dönem insanlığın hiç görmediği zorluklarla karşı karşıya kaldığını söyledi.
Herzog, ayaklanmadan 80 yıl sonra Almanya, İsrail ve Polonya cumhurbaşkanları olarak anma töreninde bir araya gelmelerinin çok anlamlı olduğunu ve akıllardaki ortak cümlenin, yeminin "bir daha asla" olduğunu ifade etti.
Naziler ve suç ortaklarının mutlak kötülükle hareket ettiğini dile getiren Herzog, yok oluş ve yıkımla karşı karşıya kalınan tarihi hatırlamak zorunda olduklarını, bunun Polonya ve İsrail arasındaki dostluğa da katkı sağladığını vurguladı.
Polonya Cumhurbaşkanı Andrzej Duda ise Varşova gettosundaki Polonyalı Yahudilerin cesaretinin, tutumunun ve savaştaki Polonyalıların unutulmaması gerektiğini belirtti.
Varşo Gettosu Ayaklanması'nın kahramanlarını saygıyla andıklarını dile getiren Duda, "Onlar ruhlarını asla kaybetmediler ve bugüne kadar hepimiz için birer örnek oldular. Bu ayaklanma bizim için cesaretin ve kararlılığın sembolüdür. " ifadesini kullandı.
Varşova Gettosu AyaklanmasıPolonya'da bugün Varşova Gettosu Ayaklanması 80. yılında anılıyor.
Söz konusu ayaklanma, İkinci Dünya Savaşı sırasında Almanlara karşı Yahudilerin tek başına gerçekleştirdiği en büyük direniş eylemi olarak kayıtlara geçti.
Her yıl ayaklanmanın yıl dönümünde şehirde kilise çanları ve sirenler çalınıyor ve ayaklanmayı başlatan direnişçiler anılıyor.
Ayaklanmadan sağ kurtulan ve 2009'da vefat eden Marek Edelman'ın anısına her yıl nergis çiçekleri törenlere katılanlar tarafından dağıtılıyor ve anıtlara bırakılıyor.
Naziler tarafından 1939'da 3 kilometrekarelik bir alanda kurulan Varşova Gettosu'nda birçok Yahudi'nin açlık ve hastalıktan öldüğü, kalanların çoğunun ise Varşova'nın doğusundaki Treblinka ölüm kampına gönderildiği biliniyor.