Almanya Başbakanı: "Almanya'da aşır sağcı popülist partinin aldığı oylar bizi endişelendirmeli"

Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Hessen ve Bayera eyaletlerinde düzenlenen eyalet meclisi seçimlerinde aşırı sağcı popülist Almanya için Alternatif Partisinin (AfD) aldığı oy oranlarından endişe duyulması gerektiğini söyledi.

Scholz, Hamburg kentinde 2 gün süren "Almanya-Fransa Hükümetler Arası Ortak Bakanlar Kurulu Toplantısı" sonrası Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile ortak basın toplantısı düzenledi.

Batı'daki ülkelerde toplumlarda birlikteliğin azaldığının gözlemlendiği ifade eden Scholz, ayrışmaları vurgulayan ve toplumu parçalamayı amaçlayan aşırı sağcı popülist güçlerin rağbet gördüğünü anlattı.

Scholz, liberal demokrasinin temsilcileri olarak buna kayıtsız kalamayacaklarını vurgulayarak bu konunun toplantıda bakanlarla açık şekilde ele alındığını belirtti.

AfD'nin yüksek oy oranları aldığı Hessen ve Bavyera eyaletlerinde düzenlenen eyalet meclisi seçimlerindeki sonuçların ülkenin sağa kayıp kaymadığına ilişkin bir soruya Scholz, "Almanya'da aşırı sağcı popülist bir partinin aldığı oylar bizi endişelendirmeli. Bu demokrasinin savunulmasıyla ilgili bir durum." yanıtını verdi.

Başbakan Scholz, savunulan siyasi görüşlerin özgürlük, demokrasi, hukuk devleti ve ortak Avrupa perspektifi gibi düşüncelerle bağdaşmadığını belirterek "Refahımızın ve aynı zamanda güvenliğimizin büyük bir bölümü Avrupa Birliği'ndeki (AB) birlikte çalışmamıza dayanıyor. Bu özellikle iki ülkemiz için de geçerli." değerlendirmesinde bulundu.

Göç politikasında değişikliğe gidip gidilmeyeceğine ilişkin bir soru üzerine Scholz, sorunlar olduğunda bununla ilgilenmek gerektiğini ancak bunun seçimlerle ilgili bir durum olmadığını, Alman hükümetinin düzensiz göçün azalması için çalışmalar yaptığını söyledi.

Filistinlilere yapılan yardımlar

Toplantıda İsrail'deki durumun da ele alındığını aktaran Scholz, Macron ile dün akşam ABD Başkanı Joe Biden, İtalya Başbakanı Georgia Meloni ve İngiltere Başbakanı Rishi Sunak ile telefon görüşmesi yaptıklarını anımsattı.

Scholz, İsrail'in tarafında yer aldıklarını ve "İsrail'in saldırılara karşı kendini savunma hakkı bulunduğu konusunda" hemfikir olduklarını belirterek aynı zamanda bölgedeki gerilimin artmasının engellenmesi gerektiğini, bu konuda bölgedeki ülkelerle yoğun temas halinde olduklarını kaydetti.

Filistinlilere yapılan yardımın kesilmesi konusundaki tartışmalara ilişkin bir soruya Scholz, "Elbette şimdi her şeye daha yakından bakma gerekliliği var. Bunu da yapacağız. Bir yandan, genellikle olay yerinden uzakta, insanların sadece su ve yiyecek bulabilmeleri için desteklendiği insani yardımlar var. Aynı zamanda, terörizmle ilgisi olan hiçbir şeyin gerçekleşmemesi, hiçbir yapının desteklenmemesi sağlanmalıdır. Böyle durumlarda tüm bunlara her zaman yeniden bakma gerekliliği bulunuyor." yanıtını verdi.

"Güçlü ve egemen Avrupa" vurgusu

Scholz, toplantıda Avrupa'nın teknolojik egemenliğinin desteklenmesinin, özellikle yapay zeka konusunun ele alındığını ifade ederek Almanya ve Fransa’nın bu konudaki fırsatların kullanılması konusunda görüş birliği içinde olduklarını söyledi.

Başbakan Scholz, "Güçlü ve egemen bir Avrupa, tüm küresel değişimlerde dünyadaki yerimizi korumanın önemli koşuludur." dedi.

Almanya'da 13 milyon çalışanın 60 yaş civarında olduğuna ve bu kişilerin gelecek yıllarda emekliye ayrılacaklarına dikkati çeken Scholz, ülkesinin bu kişilerin yerine çalışacak insanlara ihtiyaç duyduğunu belirtti.

Enerji

Scholz, iki ülke arasında enerji alanında görüş ayrılığı bulunup bulunmadığına ilişkin bir soru üzerine, bu yüzyılın ortasına kadar karbon nötr olma hedefinde hemfikir olduklarını söyledi.

Buraya giden yolların farklı olduğunu dile getiren Scholz, "Ancak bunlar birbiriyle uyum içinde. Her ne kadar ülkeler bu hedefe ulaşmak için farklı yollar seçmiş olsa da bunu hep birlikte başaramayacağımız anlamına gelmiyor." diye konuştu.

Scholz, Almanya’nın büyük ölücüde yenilenebilir enerjiye yatırım yaptığını, aynı zamanda nükleer enerjinin büyük rol oynadığı Fransa gibi komşu ülkelerle elektrik ağları konusunda işbirliği yaptığını belirtti.

Gelecekte Avrupa elektrik piyasasının tasarımı konusunda Avrupa’da bir çözüm bulunduğunda başarılı olunabileceğini ifade eden Scholz, bunu Almanya ve Fransa’nın birlikte geliştirdiğinde gerçekleşme ihtimalinin yüksek olacağını vurguladı.

Buna ilişkin yoğun görüşmeler yapıldığını ve ilerleme sağlanacağı konusunda iyimser olduğunun altını çizen Scholz, AB'de bürokrasinin azaltılması konusunun da ele alındığını kaydetti.

Başbakan Scholz, Almanya ve Fransa'nın "Avrupa için önemli bir çift" olduğunu vurgulayarak bazen çiftlerin bazı konularda farklı yaklaşımlara sahip olduğunu ancak ortak bir tutumu geliştirmenin mümkün olduğunu sözlerine ekledi.