Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Azerbaycan ve Ermenistan arasında Dağlık Karabağ krizine ilişkin yapılan anlaşma kapsamında Moskova saatiyle 00:00'dan itibaren ateşkes ilan edildiğini bildirdi.
Aliyev, Dağlık Karabağ’daki krizle ilgili halka seslendi.
Azerbaycan, Ermenistan ve Rusya arasında ortak bildirinin imzalandığını belirten Aliyev, bildirinin maddelerini okudu.
Aliyev, "Kelbecer 15 Kasım, Ağdam rayonu 20 Kasım, Laçin ise 1 Aralık'a kadar Azerbaycan'a geri verilecek." diye konuştu.
"Dağlık Karabağ temas hattı ve Laçin koridorunda Rus barış gücünden hafif silahlı 1960 asker, 90 zırhlı personel aracı konuşlanacak." diyen Aliyev, Rus barış güçlerinin Dağlık Karabağ'da 5 yıl süreyle kalacağını, taraflar itiraz etmezse bu sürenin uzatılabileceğini aktardı.
Aliyev, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, çatışmalar süresince verdiği destek dolayısıyla teşekkür ederek "Bugünkü bildiride, Rusya ve Türkiye’nin ortak barış gücü görevi yer alıyor. Bölge temaslarına ilişkin tümüyle yeni bir format yaratıyoruz." dedi.
"Paşinyan, anlaşmayı Azerbaycan'ın demir yumruğu sayesinde imzaladı"
Anlaşmanın Ermenistan'ın yenilgisi anlamına geldiğine dikkati çeken Aliyev, "Paşinyan, anlaşmayı kendi isteğiyle değil, Azerbaycan'ın demir yumruğu sayesinde imzaladı." değerlendirmesinde bulundu.
Aliyev, "27 Eylül'den bugüne kadar 300 civarında yerleşim biriminin kurtarılması Ermenistan ordusunun belini kırdı." dedi.
"Bu anlaşma bizim şanlı zaferimizdir"
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, ulusa sesleniş konuşması yaparak Azerbaycan ile Ermenistan arasında bu gece 00:00'dan (TSİ) itibaren başlayan ateşkesi değerlendirdi.
"Bugün Ermenistan ve Azerbaycan arasındaki Dağlık Karabağ sorununa son verildi" diyen Aliyev, üçlü anlaşmanın sorunun çözümü konusunda "son nokta" olacağını belirtti.
Aliyev, anlaşmaya göre askeri operasyonların durduğunu, Azerbaycan ve Ermenistan'ın kontrol ettikleri pozisyonlarda kalacağını belirtti.
Ermenistan'ın işgali altındaki Ağdam ilinin 20 Kasım'a kadar geri verileceğini bildiren Aliyev, Kelbecer'in 15 Kasım, Laçın'ın ise 1 Aralık'a kadar Azerbaycan'a teslim edileceğini duyurdu.
Aliyev, Dağlık Karabağ'da temas hattında ve Laçın koridorunda Rus barış gücünden hafif silahlı 1960 asker ile 90 zırhlı personel aracının konuşlanacağını belirterek, Rus barış gücünün, Ermenistan ordusunun geri çekilmesine bağlı olarak bölgede yerleşeceğini bildirdi.
Rus barış gücünün burada kalış süresinin 5 yıl olacağını bildiren Aliyev, taraflar 6 ay öncesinden itiraz etmezlerse sürenin 5 yıl otomatik olarak uzatılacağı bilgisini verdi.
Aliyev, tarafların ateşkese uymasını denetlemek amacıyla bir mekanizmanın oluşturulacağını, gelecek 3 yılda Dağlık Karabağ'la Ermenistan'ı bağlayan yeni yolun yapılmasının öngörüldüğünü belirtti.
Göçmenlerin evlerine döneceğini, esirlerin ve cesetlerin değiştirileceğini ifade eden Aliyev, bölgedeki tüm ekonomik bağlantıların ve ulaştırma bağlantılarının yeniden kurulacağını, Azerbaycan'ın batı illeri ile Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti arasındaki ulaşım koridorunun da açılacağını kaydetti.
Aliyev, anlaşmanın tarihi önem taşıdığını vurgulayarak, "Video konferans yöntemiyle üç devlet başkanı birlikte imzalamalıydık. Fakat son anda Ermenistan Başbakanı imtina etti. Bunu anlayışla karşılayabiliriz çünkü bu anlaşma Ermenistan'ın askeri yenilgisi anlamına gelmektedir. Paşinyan bu anlaşmayı kameralardan uzak bir yerde, korkakça imzalayacak. Kendi isteğiyle imzalamıyor. Demir yumruğumuz sayesinde imzalıyor. Bu anlaşma bizim şanlı zaferimizdir." dedi.
Anlaşmanın imzalanmasında Azerbaycan ordusunun son günlerde elde ettiği askeri başarıların büyük rolü olduğunu belirten Aliyev, "27 Eylül'den bugüne kadar 300 civarında yerleşim biriminin kurtarılması Ermenistan ordusunun belini kırdı. Paşinyan bu anlaşmaya imza atmak zorunda kaldı. Fakat çok miskin ve acınacak bir durumda. Ben ise büyük gurur ve sevinçle imzamı attım. Çünkü bu anlaşma, uzun yıllar süren işgale son veriyor." ifadelerini kullandı.
Aliyev elde edilen başarılar nedeniyle işgalden kurtarılan bölgelerin sakinlerini ve tüm Azerbaycan halkını kutladı.
Tüm şehitlerin ve Hocalı kurbanlarının intikamının fazlasıyla alındığını vurgulayan Aliyev, tüm dünyanın Azerbaycan halkının yenilmez ve demir iradeye sahip bir halk olduğunu gördüğünü belirtti.
"Türkiye resmen bu çatışmanın gelecek çözümünde ve ateşkese uyulma işinde rol alacaktır"
Aliyev, Ermenistan'ın anlaşmayı iyi niyetle değil mecburen imzaladığını, imzalamazlarsa Azerbaycan'ın operasyonlarını sürdüreceğini bildiklerini ifade ederek "Burada yeni denetim mekanizması uygulanacak. Anlaşmanın 5. maddesinde, tarafların ateşkese uyması denetiminin verimliliğinin artırılması amacıyla barış gücü merkezi oluşturulacağı yazılıyor. Bu merkezde Rus ve Türk askerleri faaliyet gösterecek. Türkiye resmen bu çatışmanın gelecek çözümünde ve ateşkese uyulma işinde rol alacaktır. Kardeşim Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in çabalarını takdir ediyorum. Çünkü onlar bu 45 gün boyunca sorun barış yoluyla çözülsün diye büyük çaba harcadı. Çatışmaların bitmesinde bu iki lider olumlu rol aldı. Bu aynı zamanda bölgedeki iş birliği formatını da büyük ölçüde belirliyor. Çünkü Türkiye ve Rusya arasındaki ilişkiler üst düzeydedir. Her iki ülke bizim dost ve komşu ülkelerimizdir. " şeklinde konuştu.
Nahçıvan'a kara ulaşım ağının temin edilmesi konusunun kendisinin ısrarı üzerine anlaşmaya alındığını bildiren Aliyev, "Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti'ni Azerbaycan'ın esas hissesiyle kara yoluyla birleştirmek yönünde tarihi adım atıldı." dedi.
Aliyev, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Bu anlaşmada Dağlık Karabağ'ın statüsü konusunda bir kelime bile yok. Peki nerede Ermenistan'ın talepleri. Dağlık Karabağ'a bağımsızlık verilsin diyorlardı. Onlara özerklik teklif ettiğimde kabul etmediler. Peki ne oldu Paşinyan? Herhangi bir statü söz konusu değil. Ben Cumhurbaşkanı olduğum sürece de olmayacak. Bu anlaşma ile büyük siyasi zafer elde ettik. Bu siyasi zaferimiz için askeri zaferimiz önemli rol oynadı. Ordumuzla gurur duyuyoruz. Bu tarihi anlaşmaya imza attığım için mutluyum. Kendi vatanımıza, Karabağ'ımıza, Karabağ'ın tacı olan Şuşa'ya döndüğümüz için mutluyum. Ebediyyen yaşayacağız bu topraklarda. Bundan sonra hiç kimse bizi o topraklardan çıkaramaz. Büyük gururla diyoruz ki Fuzuli bizimdir, Cebrail bizimdir, Zengilan bizimdir, Gubadlı bizimdir, Ağdam bizimdir, Laçın bizimdir, Kelbecer bizimdir, Şuşa bizimdir, Karabağ bizimdir. Karabağ Azerbaycan'dır. Yaşasın Azerbaycan halkı"