Ülkesinde yayım yapan ‘ygfoot.com' adlı internet sitesine konuşan Brezilyalı eski futbolcu Alex De Souza'nın Fenerbahçe'de futbol oynadığı Türkiye günlerine ilişkin ifadeleri şöyle:
‘TÜRKİYE'DEKİ TARAFTARLAR, HAYATIMDA GÖRDÜĞÜM EN İYİ ŞEYDİ'
— Türkiye'deki taraftarlar, hayatımda gördüğüm en iyi şeydi. Sadece Fenerbahçe taraftarları için değil genel olarak konuşuyorum. Galatasaray, Beşiktaş ve Bursaspor taraftarları beni çok etkilemiştir. Aynı şekilde Trabzon'da da çok çılgın bir maç oynadık. Taraftarlar sahadaki oyunu inanılmaz etkiliyordu. Takımımızdan, Fenerbahçe'den nefret ediyorlardı. Ancak bizim kendi sahamızdaki atmosfer gibisini hiç görmedim.
— Palmeiras, Cruzeiro ve Coritiba'da da çok iyi atmosferler gördüm ancak Türkiye'deki hiçbirine benzemiyordu. Türk futbolunda gördüğüm en güzel şey, taraftarların derbi günlerinde stadyum dışında oluşturdukları ambianstı. Bu tip büyük maçlarda yaratılan hava gerçekten fantastikti. Tüyleriniz diken diken oluyordu.
— Örneğin bir defasında maça gelinlik ve damatlıkla gelen bir çift görmüştüm. Buna birkaç kez daha şahit olmuştum. Çok çılgınca bir şeydi.
— Deplasmanda oynadığımız derbilerde de dikkatimi çeken bazı şeyler vardı. Maç bittikten sonra otobüsle antrenman sahasına birlikte geliyorduk. Sonra da herkes arabasıyla evlerine dağılıyordu. Eğer kazanmışsanız ya da sonuç iyiyse antrenman tesisi taraftarlarla dolu oluyordu."
‘MAÇTA EVLENEN ÇİFTLER GÖRDÜM'
— Türkiye'de maçta evlenen çiftler de gördüm. Bir kadının böyle bir şeyi kabul etmesi gerçekten büyük bir çılgınlık. Düşünsenize, Palmeiras'lı ya da Corinthians'lı bir adam sevgilisine sarhoş bir hâldeyken antrenman tesislerinde evlenme teklifinde bulunuyor. Bu, Brezilya'da asla olmaz ama Türkiye'de buna birkaç defa şahit oldum.
— Dikkatimi çeken bir başka şey de 70 yaşın üstündeki kadınların tribünlerdeki varlığıydı. Dikkat edin, kadınlardan bahsediyorum, erkeklerden değil.
‘TRABZON'DA 61. DAKİKADA SKOR NE OLURSA OLSUN STADYUM ADETA BİR KARNAVAL ALANINA DÖNÜYORDU
— Taraftarlar bütün zamanlarını bağırarak, tezahüratta bulunarak geçiriyordu. Sessizliğe asla yer yoktu. Örneğin Trabzon'da 61. dakikada skor ne olursa olsun stadyum adeta bir karnaval alanına dönüyordu. Hele ki bu dakikada bir gol atılmışsa taraftarlar müthiş bir gürültü yapıyordu. Taraftarların oyuna katılması inanılmaz güzeldi.
— Hiç şüphesiz Galatasaray-Fenerbahçe rekabeti, Palmeiras-Corinthians'tan daha büyük. Hatta üç, dört kat daha büyük olduğunu söyleyebilirim."
‘FENERBAHÇE TARAFTARI DÖRT BREZİLYA TARAFTARINA EŞ DEĞERDİR'
— Takıma destek, maça etki ve çılgınlık anlamında bir Fenerbahçe taraftarı dört Brezilya taraftarına eş değerdir. Türkler, kulüplerini tıpkı kolları ya da bacakları gibi vücutlarının bir parçası olarak algılıyorlar.
‘TÜRK TARAFTARLAR, GERÇEKTEN BAŞKA BİR GEZEGENDEN. ONLAR KESİNLİKLE NORMAL DEĞİL'
— Türkiye ile Brezilya'daki taraftarları karşılaştırmak için Zico'nun ifadeleri önemli bir referans olacaktır. Kendisi Maracana'daki en yüksek katılımlı 10 maçın 7'sinde oynadığını söylemişti. Ama buna rağmen Fenerbahçe taraftarı kendisini çok etkilemişti. Dolayısıyla Türk taraftarlar, gerçekten başka bir gezegenden. Onlar kesinlikle normal değil."