"Aykut Kocaman beni kıskanıyor" dediği için pişman olduğunu belirten Brezilyalı isim, Aykut hocanın kendisini istemediğini ayrıntılı bir biçimde şu sözlerle anlattı:"Aykut hoca ile Romanya'da bir konuşmamız oldu ve ona, göreve geldiği andan itibaren beni göndermek istediğini hissettiğimi söyledim. O da son derece soğuk bir şekilde düşündüklerimin doğru olduğunu belirtti. Gerçekten de bensiz bir takım istiyordu. Bu beni çok üzdü".
Bu sözleriyle ayrılığın perde arkasını anlatan ve olaylı Kasımpaşa maçından sonra iplerin koptuğunu dile getiren Alex "Maçtan sonra Başkan kardeşiyle birlikte geldi. 'Gitmek isteyen gidebilir' dediler. Ben kalacağımı belirttim. Aynı gün, Aykut hoca üçüncü blöfünü yaptı. Ayrılacağını söyledi. Güldüm; çünkü ayrılacağını üçüncü kez söylüyordu. Başkan bana, "Ya Aykut Hoca'nın dediğini yapıp gençlerle çalışırsın ya da gidersin" dedi. Gitmeyi tercih ettim çünkü artık beni istemediklerini anladım. Maalesef işte her şey bu şekilde bitti" şeklinde konuştu.
Türkiye'ye dair en çok özlediği şeyin Kadıköy'deki atmosfer olduğunu söyleyen Brezilyalı futbolcu "Orada kendimi; evimin bahçesinde, bir sürü arkadaşım ve dostumla birlikte bir parti hazırlığında gibi hissederdim" benzetmesini yaptı.Alex, Fenerbahçe'de hissettiği en büyük eksiklik sorusuna ise kulübün içinden yetişen genç oyuncuların yeteri kadar değer görmemesi cevabını vererek " Semih'de, Olcan'da ve diğer örneklerde buna şahit oldum. Elimizdeki en iyi forvet Semih'ti ve hep yedekteydi. Ligde gol kralı oldu, yedek bekledi. Milli Takım'da goller attı, yedek bekledi." diyen brezilyalı futbolcu "Anlayamadığım bir diğer şey de kulübün bazı oyunculara aşırı sabır göstermesiydi. İki-üç senelik sözleşme imzalayıp hiç gelişim göstermeyen bir sürü oyuncu gördüm" değerlendirmesinde bulundu.