Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçlarını Soruşturma Bürosunca hazırlanan iddianamede, Ahmet Ozan K, Baver G. ve Çağdaş Can B. şüpheli olarak yer aldı.
İddianamede şüpheli Ahmet Ozan K'nin "halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik", "ibadethanelere ve mezarlıklara zarar verme", "inanç düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme" ile "silahla basit yaralama", diğer şüphelilerin ise "halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik", "ibadethanelere ve mezarlıklara zarar verme" ile "inanç düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme" suçlarından 12 yıl 10 aya kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi.
İddianamede, 30 Temmuz 2022'de şüpheli Ahmet Ozan K'nin Çankaya ve Mamak ilçelerinde yer alan Türkmen Alevi Bektaşi Derneği, Şahı Merdan Cemevi, Sivas Divriği Gökçebel Derneği ve Fatma Ana Cemevi'ne yönelik eylemlerde bulunması üzerine soruşturma başlatıldığı hatırlatıldı.
Ahmet Ozan K'nin İzmir'de ikamet etmesine rağmen olaydan 1 gün önce Eskişehir'e geldiği ve ikamet adresleri İzmir olan diğer şüpheliler ile Eskişehir'de buluştuğu ve bu durumun hayatın olağan akşına aykırı olduğu belirtildi.
İddianamede ifadesine yer verilen Ahmet Ozan K, Baver G. ve Çağdaş Can B'nin arkadaşları olduğunu, 29 Temmuz'da Eskişehir'e gittiğini gece saatlerinde Ankara'ya doğru hareket ettiğini, sabah saat 06.00 sıralarında Polatlı ilçesinde bir otelde konakladığını sonra Ankara'ya ulaştığını belirtti.
Google üzerinden yaptığı arama sonrasında tespit ettiği yerlere saldırdığını itiraf eden Ahmet Ozan K, daha sonra aracıyla Eskişehir'e döndüğünü amacının Eskişehir'deki cemevine saldırı düzenlemek olduğunu ancak oradaki cemevini bulamadığı için Ankara'ya geldiğini ifade etti.
Ahmet Ozan K, kimseden talimat almadığını, eylemin kendi kararı olduğunu öne sürdü.
Şüpheliler Baver G. ve Çağdaş Can B. de Eskişehir'de öğrenci olduklarını, Ahmet Ozan K'nin İzmir'den arkadaşları olması nedeniyle yanlarına geldiğini ve yaptığı saldırıyla ilgili bilgilerinin bulunmadığını ileri sürdü.
"Cezai ehliyetinin bulunmadığı kanaati oluşmuştur"İddianamede, Ahmet Ozan K'nin Ankara'ya gelerek daha önceden planladığı şekilde, saat 14.35 sıralarında Çankaya ilçesindeki Türkmen Alevi Bektaşi Derneği'nde çalışan Mutlu Aydın'ı darbettiği, saat 15.30 sıralarında Mamak ilçesindeki Şahı Merdan Cemevi'ndeki kişilere sandalye fırlattığı ve bu sırada mağdur Hüseyin Kılıç'ın fırlatılan ve silahtan sayılan sandalyenin isabet etmesi sonrasında yaralandığı belirtildi.
Şüphelinin daha sonra saat 15.40 sıralarında da Mamak'taki Sivas Divriği Gökçebel Derneği'nin kapı camını kırdığı anlatılan iddianamede, Ahmet Ozan K'nin tüm eylemlerinin, "halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik" , "ibadethanelere ve mezarlıklara zarar verme", "inanç düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme" ile "silahla basit yaralama" suçlarını oluşturduğu kaydedildi.
İddianamede şu tespitlere yer verildi:
"Şüpheli Ahmet Ozan K. gerek kollukta ve başsavcılığımızda alınan ifadesi esnasındaki hal ve tavırları, gerek bu konuda müdafinin soruşturma dosyasına yapmış olduğu talepler sonucunda, akıl hastası olup olmadığı, akıl hastası ise ne zamandan beri hasta olduğu ve bunun davranışları üzerindeki etkisinin ne olduğu hususunda gözlem altına alınıp alınmayacağına dair uzman hekim muayenesi amacıyla ilgili sağlık kuruluşuna sevk edildi. Gönderilen raporda, şüphelinin işlediği fiillerin hukuki anlam ve sonuçlarını algılamasında, bu fiillerle ilgili davranışlarını yönlendirme yeteneğinde azalma olduğu, cezai ehliyetinin bulunmadığı kanaatinin oluştuğu bildirilmiştir. Şüphelinin TCK 32. madde kapsamında akıl hastası olduğuna mahkemenizce kanaat getirilmesi halinde, TCK 57/1. madde uyarınca akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirlerinin uygulanması talep olunur."
İddianamede, Ankara Asliye Ceza Mahkemesine gönderildi.