Alageyiklerin nesli gen merkezi ile korundu

Dünyanın nadir ve genetiği bozulmamış doğal yaşam alanlarından biri olan Düzlerçamı Yaban Hayatı Geliştirme Sahası'nda bulunan alageyik popülasyonu, hayvanların gen merkezi olarak kabul edilen Eşen Adası Yaban Hayvanları Üretme Yeri'ndeki özenli çalışmalarla korunmaya devam ediyor.

Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü yetkililerine göre, Antalya Düzlerçamı bölgesinde doğal yayılış alanı bulunan saf ırk alageyiklerinin (dama dama) sayısı 1960'lı yıllarda sadece 7 birey kadar düşmüştü. Bu endişe verici durum, o dönemin yetkilileri tarafından fark edilerek koruma çabalarının başlatılmasına sebep oldu.

Bu çerçevede, 1966 yılında Düzlerçamı bölgesi yaban hayatını koruma alanı olarak resmi olarak ilan edildi. Nesli tehlike altında olan alageyiklerin korunması amacıyla atılan bu adım, doğal yaşam alanlarının sürdürülebilirliğine yönelik bir adım olarak değerlendirildi.

Alageyiklerin popülasyonu hızla arttı

Alageyiklerin tükenme riskini engellemek ve popülasyonlarını artırmak için, Düzlerçamı bölgesinde 521 hektar büyüklüğünde Eşen Adası Yaban Hayvanları Üretme Yeri oluşturuldu. Bu özel bölge, insan etkilerinden uzakta kalarak alageyiklerin tehditlere karşı güvenli bir şekilde yaşayabileceği bir alan olarak tasarlandı.

Koruma çalışmalarının sonucunda, Eşen Adası Yaban Hayvanları Üretme Yeri'nde doğal yaşama müdahale olmadan yaşayan alageyiklerin popülasyonu hızla arttı. Bu gelişmeler, biyolojik çeşitliliğin korunması ve nesli tehlike altındaki türlerin kurtarılması açısından önemli bir başarı olarak değerlendirildi.

Üretim yerinde alageyik sayısı 203'e ulaştı

Zaman zaman farklı kentlere de nakledilen alageyiklerin üretim yerindeki sayısı, bu yıl yeni doğan yavrularla 203'e ulaştı.

Eşen Adası Yaban Hayvanları Üretme Yeri Şefi Ertürk Reçber, AA muhabirine, 1960'lı yıllarda alageyiklerin sayısının 7'ye kadar düştüğünü ve soyunun neredeyse yok olma tehlikesi yaşadığını belirtti.

Düzlerçamı bölgesinde kurulan üretim yerine taşınan 7 alageyikle sayının önce 66'ya yükseldiğini ifade eden Reçber, son yıllarda yeni yavrularla sayının arttığını söyledi.

Üretim yerinde 82 dişi, 80 erkek ve 41 yavrunun bulunduğu bilgisini veren Reçber, şöyle konuştu:

"Her geçen yıl alageyikte yavru sayısını arttırdık. Bu sevindirici. Geçen yıl 34 olan yavru sayısı bu yıl 41'e ulaştı. 2010 yılından bu yana nakil çalışmaları yapıyoruz. Dünyadaki tek saf alageyik ırkı olması dolayısıyla yangın, hastalık gibi sebeplerle türün tehlikeye girmemesi için farklı bölgelere 79 adet alageyik salımı gerçekleştirdik. Bu alageyikler Köyceğiz Yaban Hayatı Geliştirme Sahası, Aydın Dilek Adası Milli Parkı, Antalya Manavgat Beydiğin bölgesinde yaşamını sürdürüyor. Sayının güzel artması dolayısıyla bu sene de bölgelerimize alageyik salımları yapılacaktır."

Alageyiklerin 800 metre rakıma kadar çam ormanları içerisinde yaşayabildiğine dikkati çeken Reçber, şu bilgileri verdi:

"Düzlerçamı Yaban Hayatı Geliştirme Sahası 29 bin hektarlık bir alan. Oralarda da alageyikler var. Eşen Adası kapalı bir saha olduğu için teşvik etmek amacıyla yonca, su gibi besleme desteği yapıyoruz. 50 dönüm kapalı 25 dönüm de açık olmak üzere 75 dönüm mera alanımız var. Alageyiklerin sadece yonca, kuru otla, kesif yemle beslenmesine engel olmak için arpa, buğday, burçak, fiğ gibi yeni besin maddeleri ile yeşil ot ihtiyacını karşılamaya çalışıyoruz. Bunun üretime de desteği oluyor. Son 2 yıldır da yaz otu ve süt otu gibi otları da ekiyoruz meralara. Alageyikler bu otlardan da beslendi. Yavru sayımızdaki artışın büyük oranda bu beslenme tarzına bağlı olduğunu düşünüyoruz."